Polonya haftası

1414 yılında başlayan Türkiye - Polonya ilişkileri, 600 yılı aşkın bir geçmişe sahip. Diplomatik ilişkilerimizin 600. yılında, her iki ülkede resmî kutlamalar düzenlenmişti. Ülkemizde ‘Polonya Haftası’ olarak sürdürülen bu kutlamalar, iki ülkenin dostluk ilişkilerinin bir simgesi olarak önem arz ediyor. 1830 Polonya Ayaklanması sırasında, Prens Adam Czartoryski’nin başını çektiği Polonyalı siyasi sürgünler için Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesinde, İstanbul yakınlarında 1842 yılında Polonezköy kurulmuştu. Polonezköy’ün kuruluşunun 175. yılı bu yılki ‘Polonya Haftası’ kutlamalarının merkezinde yer alıyor.
19. yy Polonya’sının dünyaca ünlü şairi Adam Mickiewicz’in (1798-1855) İstanbul’a gelişi ve yaşamını burada yitirişi nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkiler daha da bir anlam kazanmaktadır. Ünlü şairin İstanbul’da yaşadığı ev ‘Adam Mickiewicz Müzesi’ olarak hizmet vermektedir. Mickiewicz’in mezarı da bu evin içinde yer alıyor.

CHOPİN VE İDİL BİRET

Frédéric François Chopin (1810-1849), Polonya’nın büyük övüncüdür. Besteleri ve müziğe kattığı biçemi (üslubu) ile dünyanın sayılı ve saygın bestecileri arasında yer alıyor. 1830 İsyanı’ndan önce özgürlükçü düşünceleri nedeniyle babası tarafından Paris’e gönderilmiştir.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, ‘Polonya Haftası’ kapsamında seçkin bir konsere ev sahipliği etti. Aya İrini Müzesi’nde gerçekleştirilen konserde Polonya Ankara Büyükelçisi Maciej Lang yerini aldı. Konser uzun yıllar yankı uyandıracak nitelikteydi.
Bir Chopin yorumcusu olarak bilinen dünyaca ünlü piyano virtüozümüz İdil Biret, konserin ilk bölümünde Chopin’in ‘Fa Minör Piyano Konçertosu’nu (No. 2 - Op. 21) muhteşem bir yorumla seslendirdi. Üç bölümden oluşan konçerto, Aya İrini Müzesi’nin büyüleyici akustiğinde görkemli bir biçimde yankılandı.
Chopin’in en büyük özelliği, bütün bestelerini piyano üzerine kurgulamış olmasıdır. Biret; Polonyalı orkestra şefleri ve Polonya Orkestrası eşliğinde ünlü bestecinin bütün bestelerini kayıt altına alan ilk ve tek piyano sanatçısıdır. Sanatçımız, başarıyla seslendirdiği konçertonun ardından yoğun ilgi üzerine ‘Bis’ parçası olarak Wilhelm Kempff’in yeniden yorumladığı Johann Sebastian Bach’a ait ‘İki Partita’sını seslendirdi. Bu özel haftanın, özenle seçilmiş solisti, her zamanki olağanüstü başarısı ile müzikseverleri büyülemeye devam ediyor.

KARLOWİCZ'LE YENİDEN DOĞUŞ

Konserin ikinci bölümünde bir başka Polonyalı besteci Mieczyslaw Karlowicz’in (1876-1909) ‘Yeniden Doğuş Senfonisi (Op.7)’, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası tarafından Polonyalı kadın orkestra şefi Marzena Diakun yönetiminde başarılı bir şekilde seslendirildi. Chopin ve Karlowicz’in bestelerinin yer aldığı gecede üst düzey şeflik yönetimi ile değerli ve nitelikli bir orkestra şefi tanımış olduk. Kadın orkestra şefleri az olmakla birlikte, Diakun’un örnek başarısı dikkatleri çekti. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın başarılı şeflerle harika işlere imza attığını belirtmek isterim.
Karlowicz’in ‘Yeniden Doğuş Senfonisi (Op.7)’, Polonya’nın tarihsel gerçeklikleri ve bir çeşit buluşma noktasını belirlediğini söylemeliyim. Bestecinin bu senfonisini, Varşova Senfoni Orkestrası eşliğinde dinlediğim zaman, izleyicilerin ayakta ve dinmeyen alkışlarını hiç unutmuyorum.
Polonezköy, Chopin, Karlowicz, Diakun ve Biret, ‘Polonya Haftası’na anlam ve renk katan değerlerdi