23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Putin'in buluştuğu yobaz kim?

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Naftali Bennett, 1967’de ABD’nin San Francisco kentinden Filistin’in Hayfa şehrine göç eden Yahudi bir ailenin evladı. Hayfa’da 1972’de doğan Naftali, İsrail ordusunun özel kuvvetlerinde görev yaptı. Birçok operasyona katıldı. Bu esnada Software (yazılım) sektörüne girmiş ve 1999’da henüz 27 yaşındayken bir elektronik iletişim güvenliği ağı üreten ABD şirketi olan Cyota yazılım mühendisliği şirketini İsrail’de kurmuştu. 2005’te bu şirketi 105 milyon dolara sattı. 2013’te aynı alanda uzman olan Soluto şirketinin CEO’su oldu. Bu şirketi de 130 milyon dolara devretti. Naftali, 2006’dan itibaren Netanyahu hükümetinde Diaspora İşleri, Savunma, Genelkurmay Başkanı, Ekonomi ve Din Hizmetleri ve Eğitim Bakanı oldu. 2012’de önce Yahudi Yurdu, sonra da 2018’de Sağ İttifak Partisinin lideri oldu. 13 Haziran 2021’de Netanyahu’nun yerine Başbakan oldu.

Naftalin, maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen billur yapılı bir hidrokarbondur. İsmi ile müsemma olan 49 yaşındaki Naftali, asker, istihbarat, ticaret ve siyaset kömüründen damıtılarak İsrail devletinin başına oturtulan billur yapılı bir yobazdır. Eğitim Bakanı iken, Yahudi toplumun en büyük ideali olarak işaret ettiği nihai amacı Faşist Nazi saltanatının propaganda Bakanı Goebbels’i gölgede bırakacak cinstendir; Naftali, “Yahudi öğretileri ve değerlerini, bilimden daha kıymetli buluyorum. Köklerimize geri dönmek, manevi bir güç olmak ve manevi bilgiyi tüm dünyaya ihraç etmek için Yahudi çalışmalarını bilime tercih ediyorum… Uluslara ışık olmaya böyle geri döneceğiz. Çünkü şeriat ve Rabbin sözü Yeruşalim'den (Kudüs) Siyon'dan (Siyonizm) çıkacaktır." demişti.

YAHUDİ ŞERİATINDAN KAÇIŞ YOKMUŞ

Alem karanlıktaymış. Naftali ve tarikatı bu karanlığı aydınlatacak ışık olacakmış. Yahudi şeriatı Siyondan tüm Dünyaya yayılacakmış. Böylece seçilmiş ve Rabbi yeryüzünde temsil eden melaike Yahudiler, insan suretinde karanlıkta yaşayan hayvan âlemini kurtaracak, onların üzerinde efendi olacak ve hastalıklı, yoksul, depresyonlu, krizlerle boğuşan orman kanunlarının hâkim olduğu dünyanın yerine Yahudi Rabbin vaat ettiği şeriat nizamı tesis edilecekmiş. Bundan kaçış yokmuş. Ya Naftali ve tarikatı, efendilerine mutlak biat ve itaat edip kediler, köpekler, inekler, öküzler, koyunlar misali yiyecek, içecek, barınacak, birleşecek ve korunacaksınız, onlara size bu imkânları sundukları için hamd-u sena diyecek ve şükredeceksiniz, ya da hem Rabbin hem de onun özel elçileri Naftali ve tarikatının gazabı ve cezasına maruz kalacak, helak olacaksınız.

Bu sözleri Yahudi tarikatları mest etmişti. Din hizmetleri ve Eğitim Bakanlığı döneminde okullarda Yahudi çocuklara doktrine edilen, “Sen büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna karşılık çocukların, “büyüyünce bir Müslüman, bir Arap, bir Filistinli öldürmek istiyorum. Araplardan ve Türklerden nefret ediyorum” cevapları ürkütücü ve insanlık adına utanç kaynağıdır. Bu terbiye ile eğitilen çocuklar, gençler El-Aksa yanarken dans edip coşkuyla türküler söylemişti. Bu çocuklar İsrail askeri üslerine götürülerek Filistinli köy, kasaba ve şehirleri hedef alan füzelerin üzerine ırkçı-faşist sloganların yazmaları için teşvik edilmişlerdir. Naftali ve temsil ettiği zihniyet İsrail’de ticaret, siyaset ve tarikatın en kanlı tezahürüdür.

'ANISINA SAYGI DUYANLAR ASLINDA TERÖRİSTTİR'

Yılarca hizmet ettiği Netanyahu ve sultası derin bir rüşvet, sahtekarlık, dolandırıcılık, yalan ve katliam sisteminin pekişmesinde Naftali gibilerin zirveye taşınması için tarikat liderleriyle aktif rol üstlendi. Musa’yı, Rabbi ve Tevrat’ı dünyevi habis menfaatleri için iliğine kadar sömürdüler ve halen suistimal ve istismar etmeye devam ediyorlar. İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesinin önemli yazarlarından olan B. Michael (Mikail) bu zihniyetin kökeninde şiddeti ve terörü övmek var diye yazmış ve bu taifeyi çok ağır eleştiren yazılar kaleme almıştır: “İsrail toplumunda azımsanmayacak bir kesim, İsrail’in kuruluşunda önemli bir rol üstlenen Irgun örgütünün bir üyesi ve 'Siyonist davanın ilk ve saygın şehidi' kabul edilen Shlomo Ben-Yosef'in bir milli kahraman ve bir özgürlük savaşçısı olduğuna ikna olmuşlar. Sayısız caddeye adı verilmiş ve anısına bir anıt dikilmiştir. Aynı insanlar, onun gerçekten küçük bir terörist olduğunu duyunca inanmayacaklardır. Vatanı kurtarmak için yaptığı tek operasyon, Arap sivillerle dolu bir otobüse bombalı saldırı oldu. Dolayısıyla onun anısına saygı duyanlar aslında terör destekçileridir.”

SURiYE VE İRAN'I KONUŞTULAR

22 Ekim Cuma günü Vladimir Putin, yobaz Naftali Bennett’i Soçi’de ağırladı. 5 küsur saat basına kapalı bir görüşme olmuş. Suriye, İran ve Rusya-İsrail ikili ilişkileri ele alınmış. Putin’in ardından konuşan İsrail Başbakanı Bennett, “elbette Suriye’deki durumun yanı sıra İran nükleer programına da görüşeceğiz. Ayrıca mevcut ilişkilerimizin yanı sıra ekonomi, bilimsel ve kültürel ilişkilerimizi de ele alacağız. İsrail’de, Rusça konuşan 1 milyon vatandaşımız var. Getirdikleri kültür, bilinç ve çalışma gelenekleri İsrail devletine büyük katkı sağlıyor.” şeklinde konuşmuştu.

Putin görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, “Rusya ile İsrail arasındaki ilişkiler son 30 yılda benzersiz bir şekilde gelişti. Bunun en önemli nedeni Sovyetler Birliği’nin, İsrail devletinin kuruluşuna verdiği destek. İkincisi de İsrail’de Rusçanın en çok konuşulan ikinci dil olması.” demiş. Rusya ile İsrail arasında ticari ve ekonomik ilişkilerin hala mütevazi bir boyutta olduğunu, ancak gelişim gösterdiğini söyleyen Putin, “Bulunduğumuz bölgedeki durum hakkında bilgi alışverişi benim için de faydalı olacak. Bildiğiniz gibi Suriye devletinin yeniden inşası ve güçlendirilmesi için çaba sarf ediyoruz. Birçok sorunlu konularımız da var. Ancak özellikle terörle mücadeleyle ilgili konularda temas noktaları ve iş birliği fırsatları da var.” demiş.

MÜTTEFİKLER HER KONUDA MÜTABIK KALMAYABİLİR

Suriye sayesinde yükselen bir güç olan Rusya Şam’ın müttefikidir. Ancak müttefikler her konuda mutabık olmak zorunda değil. Rusya çıkarlarına hizmet eden tüm ilişkilere açıktır. İsrail, İran ve Suriye arasında arabulucu olmaya da hazırdır. Ayrıca bugün ABD ile birlikte hareket eden ve Suriye’yi yağmalayan, bölen ve ayrı bir silahlı erk arzusunda olan YPG’nin Türkiye’nin baskı ve operasyonları sebebiyle Şam ile uzlaşma isteğine de yatırım yapabilir. Bu konuyu önümüzdeki yazıda ayrıntılı irdeleyeceğiz. En son İsrail, Yunanistan, Mısır, Güney Kıbrıs Rum Kesiminin de dahil olduğu 8 ülkenin Doğu Akdeniz’de icra ettiği tatbikatın namluları Türkiye’ye dönmüştü. Menfaati icabı Filistin üzerinde 1947/48’de kurulan Yahudi devletinin varlığına onay veren ve böylece bu devletle savaşmak zorunda kalan başta Suriye, Irak ve Mısır gibi Arap devletlerine silah satan “sosyalist” Sovyet Rusya, bugün de “anamla iyi geçinene amca derim” zihniyeti ile her kesim ile çalışabilmektedir. Putin, bu paradigmada İsrail’in başındaki yobaz Naftali ile bile terörle mücadele fırsatları var diyebilmektedir.

Yıllardır yazıyor ve anlatmaya çalışıyoruz. Dünya beşten büyüktür diyenlere anlatamıyoruz; Bu amaca hizmet etmek amacınız olsaydı, ABD, Rusya, İsrail, AB gibi merkezlerin dikte edeceği bir alem-i nizam yerine Türkiye-Suriye merkezli bir kuvvet yaratılabilir ve nüfuzlu başkentlere haddini bildirebilirdiniz. Başkalarının feleğinde oyuncak olmak yerine egemenliğinizi ve çıkarlarınızı dikte edebilirdiniz. Tablo çok umutsuz görünse de henüz çok geç değil.