11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Pyruss Zaferi - (TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-


NABIZ


PYRUSS ZAFERİ


Yeni CHP ‘nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlunu seçim sonuçlarını yorumlarken dinliyordum. Şaşırdım kaldım. Bir parti lideri oy yüzdesi sadece 25.9 karşısındaki parti yüzde 50. Nasıl da bu derece duyarsız olur? Nasıl bir seçim sürecince kendisine “Başbakan Kemal” ya da Ecevit’i anımsatır şekilde “Umudumuz Kılıçdaroğlu” diye bağıran halk topluluklarına, sanki gerçekten Başbakan olacakmış gibi akla mantığa sığmaz vaatlerde bulunduktan sonra bırakın Başbakan olmayı, Baykal’ın kendisine bıraktığı oy yüzdesini tutturamamışken bir de bu yalancı zaferi “Milletvekili sayısını artırdık ya!” özrünü kabahatinden büyük hale getirir?

Ve daha acısı en azından Ecevit’in 1979 seçimlerinden sonra iktidarı bıraktığı gibi,yenilgiyi kabullenemez ve pişkinliğe vurarak söz verdiği halde Genel Başkanlıkta çekilme zarafetini göstermez, hala halkı kandırmayı marifet sayarak
“-Dört yıl sonra iktidardayız” Palavrasını sıkar?
Sen “Ben Başbakan olacağım, Recep Beyin ezberini bozdum. Onun dişlerini sökeceğim” diyen sen; kendinde olmayan siyasetçi özelliklerini bilmeyen ancak alkışlayan insanlara vehimlerini aktaran ve kendini dev aynasında gören adam değil misin?
Sen Başbakana:”Karşıma çık. Halk kimin ne olduğunu halk anlasın” diyen ve arkasından da:
“ Var mısın Recep Bey! Kimin oyu düşerse o Genel Başkanlığını bıraksın” diyen şövalye gösterişinle meydanlarda dolaşan, TV ekranların cazibesi içinde hak etmediğin yeri hazmedemeyen bir Pyrrus dan başka ne olabilirsin ki? Ansiklopedilere bakmana gerek yok Bay Kılıçdaroğlu; sana Pyrrus zaferinin ne olduğunu anlatıvereyim.
Pyruss, eski Yunanda Epir kralı ve çok vehimli, ayni zamanda haris bir adamdı. Çok savaşlara girdi. Kimini kazandı, kiminde kaybetti ama, vazgeçmedi ve sonunda( M.Ö 295-272)Haddini aştı ve Roma’ya karşı yürüdü. Önde filleri Roma askerlerini ezerken, mağrur Pyruss hiçbir uzlaşamaya razı değildi. Hiç kendisine uzanan ellere itibar etmedi ve sanki bu bir Pyruss’ın son zaferidir sanıyordu


O nedenle onca yitirilen Epirli canın, onca filin ezdiği Romalıları görenler, bir süre sonra Makedonya’ya sıkışıp kalan Pyruss’ u unutmadılar. Bunca eziyet sadece boşuna geçen bir Pyruss zaferi için miydi” dediler.Hala böyle sahte zaferlere böyle denilir.

TEK BAŞINA İKTİDAR OLMAK VARKEN


Kılıçdaroğlu ne yaptı?
CHP ‘nin yetişmiş kökten CHP li olan mensuplarını ezdi geçti ve kendi meşrebine uyan adamlardan kurulu sözüm ona beyin takımıyla seçime tek adam olarak gitti. Sanıyordu ki; sol ve sosyal demokratlara çatı olursa, ayağı kayacak ve bir komplo sonucu yakalan liderlik uçup gidecek.

DSP li Masum Türker’e: “Partini kapat da gel!”dedi. ADD den bir tek kişiyi çağırmadı. İP Genel Başkan vekili Gültekin kendisini ziyaret edip, “CHP çatısı altında bütün sol oyları birleştirip, CHP ve solu iktidar yapalım ve şu zulüm devrine son verelim” dediğinde. Hiç sesini çıkarmadı ve İP Genel Merkezini aramadı bile. Seçim süresinde malzeme olarak kullandığı ”Özel yetkili Mahkemeler”in hapse attığı onlarca bilim adamını, yazarı gazeteciyi gözleri görmedi bil.Örgütünü de adam yerine koymadı ve sonunda bu duruma düştü.

AKP kendi taraflarını abad ederken, o gerçek CHP’ lileri, CHP örgütünü yardımcılarıyla tırpanlıyordu. Ne İsmet Paşa, ne Atatürk lafını ağzına almadı tersine, onun ilkelerini AB standartlarını, ABD isteklerine uyguluyorum diyerek tıpkı eski bir bürokrat gibi, İkinci Cumhuriyetçilerle,Holdig basını patronlarıyla birlikte , Cumhuriyetin ve Devletin şeklini değiştirmek isteyenlerle baş göz oldu.
Değdi mi Kılıçdaroğlu? Değdi mi Atatürk’ün partisini Neo-liberallere teslim etmek, Özerlik isteyenlere kapı açmak değdi mi?
Yoksa içinde vehimlerden başka bir de Atatürk ve İsmet Paşa hıncı mı vardı.? Söyle bize bilelim.
CHP’lileri benim kadar tanıyamazsın. Onun öyle kan ve gözyaşıyla yoğrulmuş bir hamuru vardır ki, o hamur Ecevit’i bile affetmedi
Gelelim yarına:
Yarın ya da öbür gün o dişlerini sökeceğin, ezberini bozduğun Tayyip Erdoğan kapını çalar ve:
“- Brüksel dönüşü konuşalım şu Anayasayı bir güzel değiştirelim, Türklüğü, Atatürk Milliyetçiliğini çıkaralım Üniter yapıyı değiştirelim, özerkliği Binnaz Hanımım dediği gibi yapalım “derse ne yapacaksın?
Evet mi, hay hay mı? diyeceksin, yoksa gene halkın karşısına geçip bir özür mü bulacaksın?
Geride kalana bakın eski kadronun kırmızıya boyadığı Sahillerde bile şimdi turuncu renk egemen.
Hiç sıkılmanız yok mu?

kurtulaltug@aydinlikgazete.com