05 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Rahatsızlıklar zamanı

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

BEDENSEL engelli milli yüzücümüz Sümeyye Boyacı’yı “İnsanlığın Ortak Geleceğini Sporla Kurmak” konulu forumda dinledim. Doğuştan iki kolu olmayan milli sporcumuz Avrupa Şampiyonu, Dünya Serisi Şampiyonu, Dünya Şampiyonası İkincisi, Paralimpik Oyunları Dördüncüsü ve bu sene de kategorisinde dünyanın en iyi 3 derecesinden birinin sahibi.

DİSİPLİNLİ YAŞAMAK

Boyacı forumda bir gününü anlattı. Sabahları 04.30’da kalkıyor. 05.00’te antrenmana gidiyor. 05.30’da kor antrenmanına başlıyor. 06.00’da havuzda antrenman yapıyor. 08.00’de germe antrenmanı yapıyor. 08.20’de de okuluna gidiyor. Bu sene üniversiteye gireceği için, okul da önemli. Okul sonrası özel derse gidiyor. 17.00’de tekrar havuza gitmek için yola çıkıyor. 17.30’da yine kor antrenmanı yapıyor. 18.00’de yine havuzda antrenman yapıyor. 20.00’de germe antrenmanına başlıyor. En erken 20.20’de antrenmanı bitiyor. Evinde en erken 21.30’da oluyor. Akşam yemeği ve biraz dinlenmeden sonra yatıyor. Bir gün sonra tekrar 04.30’da kalkıyor. Bu tempoda yaşamadığı tek gün pazar günü. “Havuza girmediğim günü günden saymıyorum” diyor. Bedensel engelimiz olmamasına rağmen, kaçımız bu kadar disiplinli yaşıyor? Kaçımız bu tempoya ayak uydurabiliyor?

Doğuştan kolları olmayan bir diğer başarılı yüzücümüz Sevilay Öztürk’ün çalışma temposunun Sümeyye’den farkı yok. Avrupa Şampiyonu, Paralimpik Oyunları Üçüncüsü ve Dünya Üçüncüsü Sevilay evden çıkmayan biriyken kendini yüzmeye adadıktan sonra hayatının değiştiğini söylüyor. Sözlerinde başarının sırrı da var: Kendini Adamak. TDK sözlüğüne bakarsanız, tanımı “Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek.”

Milli formayı giymeyi kutsal saymak ve bunun için fedakarlıklarla dolu bir yaşamı seçmek daha öz anlatılamaz! İki başarılı yüzücümüz bu tempoyu sadece evlerinde de yaşamıyor. Paralimpik Oyunları öncesinde oksijen oranlarını arttırmak için 21 gün aralıksız Erzurum’da kamp yaptılar. Evinizden uzak kaldığınız iş gezilerinizdeki ev özleminizi düşünün. Bir de üzerine iki kolunuzdan yoksun olduğunuzu. Kamplar ve turnuvalar nedeniyle bu güzel kızlarımızın fedakarlıklarını daha iyi anlarsınız!

EĞİTİM HAYATINDA DA ÖRNEK

Paralimpik Oyunları’nda ülkemizi 2 final yüzerek gururlandıran bir başka sporcumuz Elif İldem idi. Oyunlarda S1 kategorisinde 21 yıllık kırılmayan rekoru da kırdı. Elif AA’ya verdiği röportajda bir gününü anlatmış. Elif güne 07.00’de başlıyor. 09.00’da kor egzersizlerini yapıyor. 10.30-12.30 arası havuzda antrenmanını sürdürüyor. Öğleden sonra ikinci antrenmanını da yapıyor. İki antrenman arasını kitap okuyarak, film ve tiyatro izleyerek ve kültürel gezilere katılarak geçiriyor. Beyin ile vücut kasları arasındaki iletişimi sağlayan çevresel sinirlerin etkilenmesi sonucunda engelli olan Elif, engel tanımıyor. Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü Fakülte Birincisi olarak tamamladı, Bahçeşehir Üniversitesi Klinik Psikoloji’de yüksek lisansını onur derecesi ile kazandı. Elif, daha konforlu yaşamı olanları hem spor hem eğitim hayatında geçti.

2024'E BUGÜNDEN HAZIRLANIYOR

Doğuştan kas erimesi nedeniyle engelli olan milli masa tenisçimiz Abdullah Öztürk ise azmin sembolü. Neredeyse 20 yıldır katıldığı tüm turnuvalarda madalya kazanıyor. Paralimpik Oyunları, Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında 15 madalyası var. 3 Avrupa ve 1 Dünya Takım Şampiyonluğu kazandı. Son iki Paralimpik Oyunlarının şampiyonu. Rio Paralimpik Oyunları öncesindeki 14 ayda sadece 20 gün evinde kalabilmiş. Tokyo’ya çok daha yoğun bir programla çalışmış. Tokyo’da kazandığı altın sonrasında sadece 1 ay dinlenip 2024 Paris Paralimpik Oyunları için çalışmaya başladı, üçüncü Paralimpik Oyunları altınını alacağını söylüyor.

Son iki Paralimpik Oyunları’nda altın madalya kazanan Golbol Kadın Milli Takımımızın Gol Kraliçesi Sevda Altunoluk da çalışmalarının 24 saat devam ettiğini söylüyor. İster kampta olsun ister evde, kardeşi milli sporcumuz Sevtap ile hep çalıştıklarını belirtiyor. Görme engelli sporcumuz neredeyse katıldığı her şampiyonada gol kraliçesi unvanını aldı. Golbol Milli Takımımızla beraber 13 madalya kazandı.

İNSANÜSTÜ BİR ÇABA

Son iki Avrupa Şampiyonu ve penaltılarla kaybettiği final sonrası son Dünya Şampiyonası İkincisi olan Ampute Futbol Milli Takımımızın ve Paralimpik Oyunları’nda 2016’da yarı final 2021’de çeyrek final oynayan, 2017’de Avrupa Şampiyonu olan ve son 6 Avrupa Şampiyonası’nın 5’inde kürsüye çıkan Tekerlekli Sandalye Milli Takımımızın yoğun lig ve milli takım kamp programlarına uyum sağlamak da insanüstü bir çaba gerektiriyor. Çalışarak, daha fazla çalışarak; iki milli takımımız da milletimizi gururlandırıyor. Engelsiz A Milli Futbol Takımımız ve Basketbol Milli Takımımız, yürüme engelli futbolcularımız ve basketçilerimizin başarılarının kıyısına ulaşamıyor.

İşitme Engelli Futbol Milli Takımımız Deaflimpics Oyunları’na katılmaya hak kazanırken işitme engelli voleybol ve basketbol milli takımlarımız kürsüden inmiyor. İşitme engelli tekvandocularımız, karatecilerimiz ve güreşçilerimiz katıldıkları şampiyonalardan 10'a yakın madalyayla dönüyor. Onlarca paralimpik haltercimizin, okçularımızın, atıcılarımızın, tekvandocularımızın ve judocularımızın da ülkemizi gururlandıran başarılarını izliyoruz.

BAŞARIYA GİDEN YOL...

Konforlu hayatlarımızda tembelliğe alışırken engelleri nedeniyle konforlarını kaybetmiş sporcularımız azimleri ile hepimize örnek oluyor. Atlantik silahlı güçleri batıdan ve güneyden ülkemizi hedef alıyor. Küresel güçler ekonomimizi hedef alıyor. Ulusal paramızın değer kaybı alım gücümüzü azaltıyor. Ekmeğimizin de peynirimizin de bedeli kazancımızla orantısız artıyor. Ekonomik sıkıntılarımız artıyor. Artık eski konforumuz yok. Tıpkı çoğumuzdan daha başarılı olan engelli sporcularımızın engelsiz yaşayanlarımız kadar konforları olmadığı gibi. Ülkemizi gururlandıran engel tanımayan sporcularımız hayatları ve azimleriyle bu günleri aşmamızda bize örnek oluyor. Kolları yok, bacakları yok, gözleri ve kulakları çalışmıyor; ama kollarımızla, bacaklarımızla gidebileceğimizin çok uzağına gidiyorlar, olmayan gözlerle daha iyi görüyorlar, çalışmayan kulaklarla daha iyi işitiyorlar. Çünkü çabalıyorlar, çalışıyorlar, üretiyorlar. Sabahın 4’ünde kalkıyorlar, durmadan çalışıyorlar. Paramız yoksa emeğimiz var. Uyumaya giderken “Allah rahatlık versin” deriz. Uykuya değil çalışmaya gidiyoruz. Başarıya rahatlıkla değil rahatsızlıkla ulaşılır!

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları