Rakı, cumhuriyet altını ve rejim
Sürekli tıraş olduğum berber Hasan Akcan son tıraşımda şunu söyledi:
-”Her ay mini birikimimle çeyrek Cumhuriyet altını almak yerine içki stoklasaydım, vallahi köşeyi dönmüştüm zira rakı artışta Cumhuriyet altınını bile geçti.”
İçki ve altın fiyatlarını pek bilmediğim için bana yıllara dayalı genel rakamlar sundu. Eve gelince rakamların doğruluğunu internete girerek aşağı yukarı teyid ettim.
Bu iktidar döneminde içki fiyatlarının bu denli uçması tesadüf değil, bilinçlidir.
Türkiye gibi büyük bir turizm ülkesinde bunun olması, içkiye vergi silahı ile açılan ideolojk savaştır.
İçkiye takınılan bu net ve sinsi tavır olmasa, büyük metropollerin dışındaki milyonluk şehirlerimizde bile içkili lokantalar Şeytan Tapınağı muamelesini görmezdi.
Yeşilaycı olarak içkiye ben de mesafeliyim lakin ona takınılan ideolojik tavrı tehlikeli bulurum zira bunun adı dinci dönüşüm ve fiili rejim değişikliğidir.
Mehmet Barlas bile feveran ediyorsa!
New York Times yazdı.
Kaynağı; Küresel Varlık Göçü İnceleme Raporu.
O rapora göre Türkiye’den iyi eğitimli ve donanımlı dolar milyoneri 12 bin kişi, Türkiye’deki sermayelerini yurtdışına taşıdı.
Evet çarkı döndürmek için acil yabancı kaynağa ihtiyaç duyan Türkiye’den son manzara budur yani sermaye girişinin tersine çıkış var.
Bunun nedeni Türkiye’nin güvenilmez ve yaşanılmaz hale getirilmesi değil midir?
Bakın yandaş Sabah gazetesinin tescilli amigosu Mehmet Barlas bile bu acıklı halimizi dün itiraf etmek zorunda kaldı.
Türk Milleti cambaza bak tuluatları ile oyalanırken, gerçekte olan budur!
Deli Dumrul köprüleri ve haraçlar!
Ben henüz hiç geçmedim ama Fatih Altaylı yazdı, İstanbul-Ayvalık’a gidiş-dönüş için 400 liraya yakın köprü ve otoyol parası ödemiş.
Diyeceksiniz ki madem ağlayacaktı geçmeseydi!
Orada durun... Fatih Altaylı geçmeseydi, o parayı da siz-biz, o köprüye hiç adım atmayanlar ödeyecekti zira iktidar, köprüyü inşa eden müteahhitlere Hazine’den dolar üzerinden garanti verdi.
Sadece o köprü değil, Yavuz Sultan Selim’den Avrasya’ya pek çok yerde 82 milyon bedel ödüyor.
Emin olun sadece bu rezalet tek başına bir partiyi iktidardan eder ama bizde etmiyor zira araya Allah’ı sokuyorlar.
İktidara para basan matbaa!
Merkez Bankası olağan genel kurulu aslında Nisan ayında.
Öyle iken 18 Ocak’ta olağanüstü toplanıyor, niye mi?
Mahalli genel seçimler için harcamalar yapan ve yapacak olan iktidara mühimmat yetiştirmek yani para basmak ve kârını hemen aktarmak için.
Şaka yapmıyorum hadise aynen budur ve bu toplantı sonrasında Merkez Bankasından devletin Hazinesine 25 milyar (Katrilyon) lira aktarılacak.
Düşünün, dolar 3.8’den 7.5’e zıplayıp ekonomimiz ağır kanama geçirdiğinde bile toplanma gereği duymayan Merkez Bankası, seçim arefesinde olağanüstü toplanıyor!
Söyleyin bunun açıklaması Merkez Bankasının iktidarın uydusu ve para makinası olması değil midir? İyi de böyle bir Merkez Bankasının uluslararası arenada itibarı olabilir mi?