Ramazan Baharı’na davet

Nihayet klasik deyimi ile, on bir ayın sultanı Ramazan ile buluştuk. Ona yürekten hoş geldin diyor; bize maveralardan sevinçler, mutluluklar, muştular getiren bu göksel konuğu evimizde barkımızda, yurdumuzda yuvamızda, kalbimizde ve yüreğimizde şerefle misafir etmenin gururunu yaşıyoruz.

Rahmet ve hidayet ayı olan Ramazan her yıl bize çok ötelerden aziz bir konuk gibi gelir; yaralarımızı sarar, kırık çıkığımızı onarır, dargınlarımızı barıştırır ve dünyada yoksulların da haklarının bulunduğunu bize hatırlatır; dillerimize barışın, vahdetin, kardeşliğin, ahlâk ve erdemliliğin şarkılarını yerleştirir, yüzlerimize insanlığın son ilkbaharının ışıltısını bırakır ve otuz kutlu günün sonunda yine aziz bir konuk gibi tekrar zamanın uçsuz bucaksız menzilinde yol alıp gider.

Ramazan Allah ayı, Kur’an-ı Kerim baharıdır; yoksulların konuk sofrası; kastsız, sınıfsız bir toplum yaratmaya ilahi bir çağrıdır.

Yüce Tanrı biz yardımcılarına rahmeti ile iltifatta bulunmuş; Aluimran suresi 164. ayetinde ifade edildiği üzere; inananları gerçek anlamda minnettar kılarak, bu ayda, onlara Allah’ın ayetlerini bildiren; onları temizleyen, onlara Kitab’ı ve hikmeti öğreten bir elçi göndermiştir.”

AYDINLANMA BAHARI

Mübarek Ramazan’ın Allah ayı, Kur’an baharı olması nedeni ile, inananlar Kur’an’ın dünyamızın semasına, kalbimizin haremine inişini kutlamak için çok soylu bir şükran eylemi olarak bu ayda ruhları ve bedenleri ile oruç tutarlar.

Kur’an’ın bu ayda indirilmeye başlanmış olması ile bu ayda oruç tutulması arasında kurulan bu ilgi aslında inananların Allah’a hizmet ve itaat davranışları içine girerken hikmetin kanatlarında yüceleceklerinin de muştusunu verir.

Oruç basit, içi boş bir aç susuz kalma eylemi değil; ruhun ve bedenin Kur’an’ın kalplerimize inişini kutlamak ve bize lütfettiği bu büyük ikramından dolayı Yüce Rabbimize övgü ve teşekkürümüzü dile getirmek üzere, bir ulu çağrıya gönülden katılımımızdır.

İslam Kur’an ile başlamış, Kur’an ile tamamlanmıştır. Âlemlerin övüncü olan Kur’an bu ayda indirilmeye başlanmış; insanlığın cehalet karanlıklarından aklın ve bilimin ışığına çıktığı büyük aydınlanma bayramının kapıları ardına kadar bu ayda açılmıştır.

İşte bu büyük iyiliği, bu eşsiz ikramı bize sunduğu için biz de Tanrı’nın hizmetkârları ve yardımcıları olarak ona minnet ve şükran duygularımızı iletmenin vesilesi olarak bu ayı oruçla karşılıyor ve varlık düzeninin bayramına bedenimiz ve ruhumuzla katılıyoruz.

ULUSAL KANAL’DA BULUŞUYORUZ

Bu köşenin yazarı da otuz gün boyunca Uusal Kanal’da Ramazan Baharı adı altında mütevazi bir programı hazırlayıp sunacağımı siz değerli okuyucularıma duyurmak istiyorum.

Ulusal Kanal’ın sevgili Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel’in teklifi sonucu, Ulusal Kanal Yayın Şefi Ali Murat Engin ve çok değerli kanal çalışanı Muhammed kardeşimin yoğun çabaları ile bizlere aynı zamanda görsel bir şölen olarak da sunulacak olan bu programda Ramazan ile Kur’an arasındaki hikmetli ilişkiyi gündeme getirecek; mübarek Ramazan’ı otuz günlük bir aydınlanma, hikmet ve arınma bayramı yapacak duygu yoğunluğuna yüreklerimizi açacağız.

Sizi her gün akşam saat 18.30’da başlayacak Ramazan Baharı’nı izlemeye ve bu vesile ile benimle duygu ve düşüncelerinizi paylaşmaya davet ediyorum.

Buna gerçekten ihtiyacımız var.

Güzellikleri, sevinci, iyiliği ve kıvancı paylaşmanın onuru bizi bir duvarın tuğlaları gibi birbirimizle kaynaştıracak ve bu büyük milletin anlamlı unsurları olarak sarsılmaz bir güce ulaştıracaktır.