23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Referandumun ürkütücü sorusu!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye Cumhuriyeti, “Kurtuluş Savaşı” dönemi de dahil olmak üzere, 94 yıllık tarihinde hiçbir zaman bu kadar karanlığa sürüklenmedi...

Bu şanlı ülke geçmişinde hiçbir zaman bu kadar derin uçurumların kenarında adeta acı çekmeye zorlanmadı...

Bu kez bir yerel ya da genel seçim sandığı yok milletin karşısında... Meclis üyesi, muhtar, vekil ya da belediye başkanı seçmeyeceğiz...

Kesinlikle ve kesinlikle; sağcı-solcu, muhafazakar-devrimci, iktidarcı- muhalefetci, CHP’li- AKP’li meselesi, yani sıradan bir oylama, alışılmış bir seçim, özellikle de duyarsız kalınacak bir referandum değil bu...

Memleketin kaderi, milletin geleceği, ülkenin gidişatı, rejimin çatısı, velhasıl bu ülkenin insanlarını birlik ve beraberlik içinde “ulus” yapan köklü ve kucaklayıcı sistem çok derinlerden sorgulanacak!..

Kimse abarttığımızı falan sanmasın; işin şakası yok!.. Duyarsızlık, vurdum duymazlık, ilgisizlik, boş vermişlik zamanı değil bu zaman...

Kimsenin “bir oy neyi değiştirir ki” demeye, keyfi olarak sandıktan uzak durmaya da hakkı yok bu süreçte... Teyakkuz, teyakkuz ve illa ki teyakkuz zamanıdır bu günler!..

Çünkü sıradan bir oyun, bir piyes, bir gösteri, bir tiyatro, bir deneme tahtası değil 16 Nisan’daki sözde referandum tuzağı!..

Ülkeyi çağdaş uygarlık seviyesine taşıyan “Aydınlanma Devrimi”ni karartmaya çalışanlar, takiyeci siyasetle, yandaş medyayla, bulgurla-pirinçle, yalanla- dolanla milleti kandırmaya ve nihai hedeflerine ulaşmaya çalışacaklar...


RÖVANŞA İZİN VERMEYİN...

Siyasi düşünce ayırt etmeden bir kez daha yazıyorum; Bu ülkenin tüm yurttaşları için, iş işten geçmeden, Cumhuriyet’e son darbe vurulmadan, uyanık ve dikkatli, ilgili ve duyarlı olma zamanıdır;

Çünkü bir pusudur bu laik ve demokratik Cumhuriyet’e karşı!.. Ezeli hıncın en azılı şekilde dışavurumudur bu sandık oyunu!..

Ve de 90 yılı aşkındır yüzlerce kaotik ortam dayatılmasına rağmen ayakta duran Atatürk Cumhuriyeti’nden rövanş alma kavgasıdır bu seçim oyunu!..

Laikliğe, Cumhuriyet’e, demokrasiye ve özellikle de Atatürk’e karşı duranların “hilafet” özlemiyle, millete tehdit ve baskıyla dayattığı karanlık, paslı bir kıskaçtır 16 Nisan oyunu!..

Velhasıl 16 Nisan günü ortaya indirilecek nesne bir seçim sandığı da değil, ülkenin nefes borusunu kesecek ve kaderini değiştirecek bir ameliyat masasıdır!..

Hiç kuşkunuz olmasın; doğulusuyla Batılısıyla ve dindarıyla solcusuyla oyuna gelirse bu millet, kesinlikle yara alacak devlet... Şanlı geçmişinden ve kökünden sarsılacak hepimizi bir arada tutan soylu Cumhuriyet...


80 MİLYONUN VARLIK KARARI!..

Evet; üzerine basa basa, altını çize çize, bağıra çağıra, çığlık atarak -duysunlar ve gaflet uykusundan uyansınlar diye- isyan ederek bir kez daha uyarmak lazım;

Cumhuriyet için, laiklik için, demokrasi için, birlik-beraberlik için, huzur ve mutluluk için ölüm-kalım savaşı gibidir bu sandık numarası!..

Türkiye’nin “şucusu bucusu” için değil, 80 milyonun yarısı için değil, tam aksine ülkedeki her bireyin geleceği için ve özellikle de Cumhuriyet’in tüm çocuklarının yarınları için bir varlık-yokluk testidir 16 Nisan!..

O halde ısrarla sormaya devam edelim; Türkiye Cumhuriyeti kendi varlık gerekçelerinden ve de “tek vatan-tek bayrak” dayanağından alacağı güçle “ilelebet payidar” kalacağını bir kez daha mı kanıtlayacak, yoksa 16 Nisan günü çırpınarak masada mı kalacak?.. İşte asıl mesele de budur...


OYLAR ÇALINACAK MI?..

Peki, toplumdaki en büyük korku “oyların çalınacağı” iddiası olduğuna göre ne olacak bu işin sonu?.. Türkiye, seçim hırsızlığının da “kader” diye yutturulmasına bir kez daha mı razı olacak?..

TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası (BMO) Seçim Bilişim Sistemi (SEÇSİS) Çalışma Grubu, yurttaşlarda oluşan kaygıları gidermek amacıyla “Her Yönüyle SEÇSİS” başlıklı bir rapor hazırlamış...

BMO’nun internet sitesinden duyurulan habere göre, seçim sandıklarındaki olası riskler ya da toplumdaki genel kaygılar raporda şöyle sıralanmış;

“Sandık başında, ilçe seçim kurulunda basılan sandık seçmen listesinden farklı bir listenin bulunması, sandık seçmen listesinde yer almayan kişilerin oy kullanması, bir seçmene birden çok oy pusulasının verilmesi, geçerli oyların geçersiz sayılması, oyların yanlış sayılması.”

BMO’ya göre; “Sandıkların oy sayım sonuçları ve taranmış sandık sonuç tutanakları, neredeyse eşzamanlı olarak siyasi partilerle Sandık Sonuçları Paylaşım Sistemi (SSPS) aracılığıyla paylaşılacağı için veriler değiştirilemez...

Tutanaklarda ‘karekod’ bulunduğu için SEÇSİS’in ürettiği tutanakların sahtesi yapılamaz, imzalı ve mühürlenmiş sandık sonuç tutanakları siyasi partilerle paylaşıldığı için siber saldırının etkisi de olamaz...”

Ancak yine de milyonların kafasındaki kaygıları gidermek ve seçim sonuçlarının güvenilirliğini sağlamak için BMO’nun şu uyarılarına da dikkat etmek gerekiyor;

“Partiler, sandık başındaki sandık seçmen listesiyle, YSK’dan elde edilen sandık seçmen listesini karşılaştırmalıdır. Partiler kendi bilişim uygulamalarını geliştirerek, SEÇSİS’ten alınan verilerdeki tarihsel değişiklikleri izlemeli; kuşku uyandıran durumları, nedenlerini ortaya koyabilecek biçimde kamuoyuyla paylaşmalıdır. Yurttaşlar ise sandığa giderek oyunu kullanmalıdır. Seçimlerin sağlıklı yapılması amacıyla duyarlı yurttaşlarca kurulan oluşumlarda görev alınmalı, sorumluluküstlenilmelidir. Yurttaşlar askı listesini kontrol etmelidir.”

Son uyarıya gelince; CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Böngöl, yurtdışı sandıklarının kurulduğu ilk 7 günde 57 ihlal girişimi tespit ettiklerini açıkladığına göre, 16 Nisan günü teyakkuzda olmak kaçınılmazdır.