21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Roma Tiyatro Geleneğinden Kısa Bir Komedya: Esirler

Bahri Doğukan Şahin

Bahri Doğukan Şahin

Site Yazarı

A+ A-

Roma Tiyatro Geleneğinden Kısa Bir Komedya: Esirler - Resim : 1

“Erdemli insan, hiçbir zaman ölünce yok olmuş sayılmaz.” - Plautus

1. Giriş:

Romalı Komedya yazarı Titus Maccius Plautus'un hayatına, tiyatro dünyasındaki yerine, kimlerden etkilendiğine ve kimleri etkilediğine değinmeye çalışacağım. Son olarak eserlerinden, Türkiye'deki çeviri geçmişinden ve Esirler oyunundan bahsedeceğim. Başlayalım.

2. Titus Maccius Plautus Kimdir?

Roma Tiyatro Geleneğinden Kısa Bir Komedya: Esirler - Resim : 2

Resim: Titus Maccius Plautus

M.Ö. 254 yılında doğan Titus Maccius Plautus, Roma tiyatrosunun en büyük temsilcilerinden biridir. Antik Yunan’da doğan ve gelişen tiyatro sanatının Antik Roma’daki ilk büyük isimleri arasında yer alan Plautus, yaşadığı dönem itibarıyla erken Roma tiyatrosunu ileri seviyeye taşımış ve eserleriyle ölümsüzleşmiştir. Kendisinden kısa bir süre sonra yaşamış olan Terentius ve Seneca başta olmak üzere birçok Romalı yazar ve şair üzerindeki etkisi büyüktür. 184’teki ölümüne dek birçok eser veren yazarın hayatı boyunca 121 oyun yazdığı söylense de bunların birçoğunun başkalarına ait olduğu görüşü ağırlık basar. Günümüze dek ulaşan eserlerinin sayısı 21, ülkemizde yayımlanan eserlerinin sayısı ise 11’dir.

3. Yazarlık Hayatı Hakkında Kısaca:

Roma Tiyatro Geleneğinden Kısa Bir Komedya: Esirler - Resim : 3

“Felaketlere karşı cesaretli davranmak yararlıdır her zaman.” (sayfa 14)

Kendi halinde, orta sınıf bir Roma yurttaşı olan Plautus, fırında çalışan bir işçiydi ve boş zamanlarında ise tiyatrolarda oyunculuk yaparak para kazanmaya çalışıyordu. Komedya eserleri yazması da yine bu döneme rastlar ve eserleri giderek daha geniş kitlelere ulaşır. Bundaki en önemli pay şüphesiz ki Roma İmparatorluğu’nda daha alt sınıflar olarak tabir edilen kişilere yönelik oyunlar kaleme almış olmasıdır. Halkın sahiplenmesi de bu sebepledir. Gerçek adı farklı olan yazarın Plautus ismi “düztaban” anlamına gelir. Roma’ya ilk olarak oyuncu sıfatıyla gelir ve burada büyük paralar kazanır. Ardından memleketine döner ve kazandığı paraları kısa sürede batırır. Bu durum daha sonra yazarlığa geçiş yapmasına sebep olacaktır. Daha sonra Roma’ya yeniden dönen Plautus, “Maccius” lakabını alır ve bunun anlamı da “soytarı”dır.

4. Operanın ve Kalıplaşmış Karakterlerin Mimarı:

Roma Tiyatro Geleneğinden Kısa Bir Komedya: Esirler - Resim : 4

Ana dili Latince olmayan Plautus dili öğrenir ve eserlerini Latince yazar. Hatta öylesine ustalaşır ki ses ve ritm zenginliği yakalar. Buna ek olarak kimi diyaloglarda şarkılı ve müzikli bölümlere yer vererek âdate operanın temellerini atar.

Normal insanın günlük yaşamına odaklanan eserlerine ek olarak, köle yaşamını da sık sık öykülerine konu edinen Titus Maccius Plautus’un eserlerinde belli başlı klasik tiplemeler de boy göstermiştir. Daha sonra komedya türünün kalıpları arasına girecek olan kimi karakterler bu dönemde kalıcılık kazanmıştır. Palavracı, dalkavuk, cimri, hileci ve iki yüzlü gibi klişeleşmiş tiplemelerin bir nevi yaratıcısı konumunda bulunur ve günümüz dünyasında dahi kullanılan bu tiplere öncülük eder. Buna ek olarak özgün kişilikler de yaratmıştır.

5. Aristophanes’ten Komedya Bayrağını Devralan İsim: Plautus

Aristophanes

Heykel: Aristophanes

“Biz insanlar, sahip olduğumuz mutluluğun değerini, Onu kaybettiğimiz zaman anlarız.” (sayfa 11)

Bir bayrak taşıyıcısı görevi üstlenen Plautus’un kaleme aldığı eserler komedya türündedir ve Antik Yunan’ın en büyük komedya şairleri Aristophanes ve Menandros’tan etkilenerek kaleme alınmışlardır. “Yeni Komedya” olarak anılan bu dönemin hemen ardından gelen Plautus komedya dendiğinde ismi anılan ilk 3 antik yazardan biridir. Etkilendiği Grek kültürünü Latin kültürüyle harmanlamış ve ortaya özgün eserler çıkarmıştır. Tiyatro geleneğinin Roma’da yaygınlaşması konusunda öncü isimlerden biri olmuş ve eserleri yüzyıllarca Roma tiyatrolarında yankılanmıştır. Anadolu’nun Roma egemenliğine girdiği yıllarda ülkemiz sınırları içinde kalan kimi antik tiyatrolarda da Plautus’un oyunlarının sahnelendiğini söylemek yanlış olmaz.

6. Komedya Geleneği ve Plautus’un Tarzına Dair:

Roma Tiyatro Geleneğinden Kısa Bir Komedya: Esirler - Resim : 6

Komedya, özünde insanları güldürmeyi amaçlayan bir türdür ve ana çıkış noktası ise sahnedir. Antik Yunan’da karşımıza çıkan ilk örnekler okunma amaçlı değil, oynanma amaçlı yazılmışlardır. Bu kültür bir süre Roma’da da varlığını sürdürmüş ve yazarlar kimi zaman direkt izleyicilere hitap edecek şekilde cümleler kullanmışlardır. Esirler de dahil olmak üzere Plautus’un birçok oyununda da bunu gözlemlemek mümkündür. Esirler oyununun prolog ve epilog bölümlerinde şair izleyicilere seslenir. Bu durum elbette Ortaçağ, Rönesans ve günümüz tiyatro oyunlarında da zaman zaman geçerlidir. Fakat tiyatro zamanla değişmiş ve dönüşmüştür ve sonraki zaman dilimlerinde önceliğin yazıya verildiği oyunların sayısında artış gözlemlenmiştir.

Plautus’un oyunları ile Aristophanes’in oyunları bizleri iki bambaşka kültürle tanıştırır. Ustasından öğrendiklerini taklit etmek gibi basit bir işe girişmez Plautus ve tiyatroda yeni şeyler denemeyi amaçlar. Karakterlerinin çözümlemelerinden ziyade diyaloglara önem vermiş ve ana unsur olarak güldürmeyi amaçlamıştır. Halk nezdinde kolay anlaşılabilecek, çetrefilli olmayan olay örgülerine sahip oyunlara imza atmıştır. Menandros’tan da etkilendiğini gözlemlediğimiz Plautus’un bayrağı devrettiği kişi ise şüphesiz bir başka büyük Romalı komedya yazarı Terentius’tur.

7. Çıraklıktan Ustalığa, Tiyatronun Geleceğine Yön Vermek:

Roma Tiyatro Geleneğinden Kısa Bir Komedya: Esirler - Resim : 7

“Düşünüyorum da insanoğlu gerçekten çok zavallı!” (sayfa 6)

Plautus, modern komedya dünyasını da bir hayli etkilemiştir. Mitolojiden esinlenerek yazdığı Amphitryon isimli eseri yüzyıllar sonra Avrupa komedyasında kendine yer bulmuştur. Önce Heinrich Von Kleist'ın Amphitryon'ı daha sonra da Molière'in Amphitryon'ı gelmiştir. Moliere’in Cimri adlı meşhur eserinin ana esin kaynaklarından birinin de yine Plautus’un Çömlek adlı yapıtı olduğu ifade edilir. William Shakespeare de başta Yanlışlıklar Komedyası olmak üzere birçok oyununda Plautus’tan etkilenmiştir.

Özetle, daha pek çok ismin saygısını kazanmış, binlerce yıl sonranın dünyasında bile varlığını korumayı başarmış bir yazardır Plautus.

8. Esirler Komedyası Hakkında:

"Sevgili izleyiciler, oyunumuz ahlaka uygun bir oyundu. Öyle yasak aşk ilişkileri, küfürlü konuşmalar yoktu. Öyle çocuk değiştirmeler, hileli para işleri de yoktu. Oğlanlar, babalarından gizlice, kızları satın alıp azat etmediler. Böyle, iyi insanların daha iyi olmalarını örneklerle anlatan Komedileri, şairler her zaman bulup yazamazlar. Şimdi sizi memnun ettiysek, oyun uzun ve sıkıcı gelmediyse, Bir işaretinizle bunu belli edin bizlere... Marifet ödüle layıktır, (Alkış işareti yapar) o halde iyice alkışlayın bizi."

Oyunda yer almayan bir kişinin Prolog cümleleriyle açılan oyun, yukarıdaki Epilog cümleleriyle de kapanır. Plautus, klasik komedya janrında sık karşılaşılan şeylerden uzak bir oyun sergilediğini düşünür ve durumu bu şekilde seyircilere de izah eder.

7 ana karakter, esir muhafızları ve kölelerden oluşan oyunun ana teması yanlışlık ve karışıklıktır. Esirlik, kölelik, yurttaşlık ve dalkavukluk oyundaki karakterleri ifade eder. Yunanistan’ın batı sahillerindeki Aetolien kentinde geçen öyküde Hegio isimli bir yurttaşın evinin önündeyizdir. Oyunun türü her ne kadar komedya olsa da, içinde dramatik öğeler bulunduğunu da ifade etmek gerekir. Bir babanın oğluna kavuşma öyküsünde dokunaklı yanlar vardır.

Doris Lessing’in “bugüne dek sahnelenen en mükemmel komedi” gibi iddialı bir cümle kullandığı Esirler oyunu izleyicisini ve okurunu bir yerden yakalamayı başarıyor. Değiş tokuş gibi sıradan bir konuyu işlemesine rağmen çetrefilli olay örgüsü bizi bekliyor. Fakat buna rağmen Plautus kafa karıştırmaktan oldukça uzak. İnce ince işlenen diyaloglarla, gayet sakin bir şekilde bizleri finale götürüyor. Bu da yazarın dehasını gözler önüne seriyor.

Hegio’nun 2 oğlu olur fakat biri henüz 4 yaşındayken kaçak bir köle tarafından kaçırılır. Kaçırılan oğulun ismi ise Philocrates’tir. Kader onları çok garip bir şekilde yeniden bir araya getirecektir. Aetolienliler ve Elisliler arasındaki bir savaş sonucunda Hegio’nun diğer oğlu da esir alınır ve Hegio her iki evladından da uzak kalmanın acısını yaşar.

Ergasilus karakteriyle oyunun komedi kısmı devam ederken, Philopolemus, Tyndarus, Aristophontes, Philocrates ve Stalagmus ile de birbirine giren olaylar zinciri her yeni sahnede biraz daha çözüme kavuşur. Finalde ise beklenmedik bir şey olmaz. Modern dünyanın tiyatro okurları ve izleyicileri olarak beklediğimiz bir finalle karşılaşırız. Fakat dönemine göre düşündüğümüzde özgün bir oyun olduğunu ifade etmek doğru olacaktır.

9. Son Söz:

Esirler de Plautus'un diğer oyunları Çömlek, Palavracı Asker, Urgan, İkizler, Buğday Kurdu gibi Mitos Boyut Yayınları aracılığıyla dilimize kazandırılan bir eser. Çevirmenliğini üstlenen kişi ise T. Yılmaz Öğüt . Daha öncesinde ise MEB Yayınları ve Hürriyet Yayınları Plautus'un oyunlarını Türk okurlarla buluşturmuştu. Önümüzdeki yıllarda dilimizde yayımlanmamış olan diğer eserlerinin de yayımlanması dileğiyle.

Keyifli okumalar dilerim.

“Çünkü hemen hemen tüm insanların kötü âdetidir bu. Sahip olana kadar iyidirler İstediklerini elde edince de İyi olmaktan vazgeçer, yalancı ve sahtekâr olurlar.” (sayfa 16)
Kitap Kitap İncelemesi Roma Tiyatro William Shakespeare Edebiyat