Romatoid artrit için potansiyel tedavi

Colorado Üniversitesi (CU) Tıp Fakültesi araştırmacıları, bağırsakta bulunan benzersiz bir bakterinin, otoimmün hastalık riski taşıyan kişilerde romatoid artriti (RA) tetiklemekten sorumlu olabileceğini keşfettiler.

Romatoloji doçenti olan Dr. Kristine Kuhn, 26 Ekim'de Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan çalışmada Romatoloji Anabilim Dalı'nda bir araştırma ekibine bu çalısma için liderlik yaptı. CU Tıp Fakültesi öğrencisi Meagan Chriswell, makalenin baş yazarı.

CU'da ortak yazarlardan Dr. Kevin Deane, Kristen Demoruelle ve Mike Holers tarafından yürütülen çalışma, teşhisden yıllar önce serolojik belirteçlere dayalı olarak RA riski taşıyan kişilerin belirlenebileceği ve bu belirteçlerin kanda bulunabileceğini gösterdiler. Araştırmacılar bu antikorların birinin normalde dolaşımda gördükleri normal antikor sınıfı, diğeri ise genellikle mukozalarda ilişkilendirilen bir antikor olduğunu saptadılar. Araştırmacılar bu kez, “Mukozal bariyer bölgesinde RA'ya neden olabilecek bir şey olabilir mi?' diye merak ettiler.

YENİ BİR BAKTERİ KEŞFİ

CU araştırmacıları, Stanford Üniversitesi'nde doktora yapan Bill Robinson liderliğindeki bir grubun yardımıyla, kan belirteçleri hastalık için risk altında olduklarını gösteren bireylerden bağışıklık hücreleri tarafından oluşturulan antikorları aldılar ve antikorlar tarafından etiketlenen bakterileri bulmak için risk altındaki bireylerin dışkıları ile karıştırdılar.

Hipotezlerini test etmek için araştırmacılar, ayrıca yeni keşfedilen bakterileri barındırmak için hayvan modellerini kullandılar. Bu deneyler, bakterilerin yalnızca hayvan modellerinde RA riski taşıyan bireylerde bulunan kan belirteçlerini geliştirmesine neden olmadığını gösterdi; ancak bazı modeller tam gelişmiş RA gelişimini de gösterdiler.

Kuhn, Benaroya Araştırma Enstitüsü'nden Drs. Eddie James ve Jane Buckner liderliğindeki ekibin RA'lı kişilerin kanındaki T hücrelerinin bu bakterilere yanıt vereceğini doğruladığını, ancak sağlıklı olan insanların bu bakterilere yanıt vermediğine dikkat çekti.

Araştırmacılar insanlarda ve hayvan modellerinde yapılan çalışmalar sayesinde, bu bakterilerin RA geliştirme riski ile ilişkili olduğunu belirlediler. Hayvan modellerinde RA benzeri bir hastalığı tetikliyor ve insanlarda, bu bakterinin RA'ya benzer bir hastalığı tetiklediğini de gösterdiler. Bu bakteri RA'ya özgü bağışıklık tepkilerini tetikliyor olabilir.

Kuhn, benzersiz bakteri türleri, hastalık için zaten risk altında olan bireylerde RA'ya yol açan bağışıklık tepkisini gerçekten yönlendiriyorsa, bu tepkinin oluşmasını önlemek için bakterileri ilaçla hedef almanın mümkün olabileceğini belirtti.

SONRAKİ ADIM

Kuhn, bir sonraki basamağın, RA riski altında daha büyük birey popülasyonlarında, bu bakterilerin diğer genetik, çevresel ve mukozal bağışıklık tepkileri ile ilişkili olup olmadığını ve nihayetinde RA'nın gelişimini tetikleyip tetiklemediğini göstermek olduğunu belirtti. Bu buluş RA’yı önleme stratejileri için uygulanabilinir. Diğer bir fırsat, eğer bu bağışıklık tepkilerini nasıl tetiklediği anlaşılabilirse, bakterinin bunu yapma yeteneği bloke edilebilir.

TETİK MEKANİZMASI

Kuhn, araştırmayı yürütmenin ve analiz etmenin beş yıl sürdüğünü belirtti. Sonunda araştırmacılar, bakterilerin bağışıklık tepkisini nasıl tetiklediğini ve reaksiyonun oluşmasını önlemenin farklı yöntemlerini tam olarak incelemek istiyorlar.

Uzun süredir insanlar antibiyotiklerin RA için yararlı bir tedavi olabileceğini düşündüler, ancak geleneksel bir antibiyotiğin büyük bir bakteri grubunu yok edecek balyoz etkisi yerine, seçici olarak bu bakteriyi hedefleyebilir.

Özgün içerik: https://www.science.org/doi/10.1126/scitranslmed.abn5166