22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

"Moskova düştü düşecek"

Şehmus Yıldırım Gençer

Şehmus Yıldırım Gençer

Site Yazarı

A+ A-

Karar Gazetesi yazarı Akif Beki’nin 17 Mart tarihinde yazdığı yazıyı okuyoruz. Gündemi takip etmeyip sadece Akif Beki’nin yazısını okusak sanırız ki Moskova işgal altında, Putin ha devrildi ha devrilecek, halk yönetime karşı ayaklanmış, Rusya’nın enerjisi bitmiş…

Sadece Akif Beki mi? Habertürk, CNN, NTV’nin de Beki’den eksik yanı yok. Neredeyse Ukrayna’nın havada uçan Rus sineğini bile etkisiz hale getirdiğini iddia edecekler. Bu kanallara göre çaresiz Rusya, dünyadan yardım dileniyor, NATO’nun önünde diz çöküp tövbe ediyor.

Ne mutlu ki Aydınlık ve Ulusal Kanal gibi medya organları var da Amerikancı basının zehirlerine maruz kalmıyoruz. Yoksa Allah muhafaza onların hayal dünyasını paylaşacağız.

‘’GİTME SANA MUHTACIM’’

Sayın Beki’nin ve bağımlı medyanın tam aksine açıklamalar yapan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin cümlelerini aktarıyoruz; ‘’NATO’ya üye olamayacağımızı kabullenmemiz gerek… Dünya bize yardım etmek için çok geç kaldı… 27 Avrupa liderine Ukrayna’nın NATO’da olup olmayacağını direkt olarak sordum. Hepsi korkuyorlar, cevap vermiyorlar.’’

Akif Beki, adeta yere düşmüş olan Zelenski’nin kollarından tutup ‘’gitme sana muhtacım’’ diyerek ayağa kaldırmaya çalışıyor. Çünkü umudu Zelenski’nin ayağa kalkmasına, Putin’in devrilmesine bağlı.

PUTİN DÜŞTÜ, SIRA ERDOĞAN’DA

Akif Beki’nin esas isteği Rusya’nın kaybetmesinden çok daha öte Türkiye’nin ABD karşısında zayıflaması, ‘’boyunun ölçüsünü alması.’’ Putin üzerinden Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a parmak sallıyor. Yazısında diyor ki ‘’Boğazını sıkan küresel eller, Rusya’nın bile nefesini bu kadar hızlı kesebiliyorsa…Daha mütevazı ekonomiler, böyle bir operasyona kaç gün dayanabilir!’’

Açıkça yazmasa da ‘’mütevazı ekonomi’’ diye başlıca kastettiği ülkenin Türkiye olduğu ortada. Yazısının devamında; ‘’Rusya’nın başına gelenler, Türkiye’nin başına çok şükür hiç gelmedi, getirilmedi. Putinsiz Rusya istediklerinde neler yapabildikleri görülüyor’’ diye ekliyor.

ABD’yi kadiri mutlak olarak gören Akif Beki, sopanın ucunu Türkiye’ye doğrultuyor. Açıkça ‘’ABD’ye karşı gelirsen, Rusya’ya uygulanan bütün ekonomik ve siyasi yaptırımlar sana da yapılacak ve sen Rusya kadar bile dayanamayacaksın, gel çok geç olmadan bu yoldan dön’’ diyor.

Ancak Akif Beki’nin Türkiye’ye parmak sallaması boşa değil. Rusya’yla birlikte Türkiye’nin de hedef olduğu ortada. Moskova’yla Ankara’nın kaderleri ortak.

Peki, Sayın Beki, Türkiye’yi hangi yoldan döndürmek istiyor ve Rusya’ya uygulananların bize uygulanmaması için ne yapmamız gerekiyor? Çok basit: ABD’nin taleplerini kabul etmek. Nedir o talepler?

1- ABD beslemesi PKK’ya operasyonların durması, FETÖ’cülerin hapishanelerden çıkartılması ve görevlerine iade edilmesi.

2- Türkiye’nin başta Doğu Akdeniz ve Suriye’nin kuzeyi olmak üzere sınır dışı güvenlik harekatlarının durdurulması.

3- İkinci İsrail’in kurulması

4- Rusya ve İran başta olmak üzere komşu ülkelerimizle ortak güvenlik ve ekonomik temelde geliştirdiğimiz ilişkilerin zayıflatılması, Batı’ya bağlılık yeminlerinin edilmesi.

5- KKTC’nin zayıflatılması, Türkiye’nin menfaatlerinden vazgeçilmesi.

Sözün kısası; Türkiye’nin bölünmesine razı olunması.

Sayın Beki şu olguyu görüyor; Putin’in kaybetmesi, Türkiye’deki Amerikancıları kuvvetlendirecektir. Beki’nin bütün stratejisi bu umuda göre kurulmuştur.

Nesnel sürecinse Beki’nin hayallerindeki gibi olmadığı ortada. Zelenski en iyi ihtimalle Ermenistan Başkanı Paşinyan’a dönüşecek. Hatırlayalım; ABD, Fransa kışkırtmalarıyla Azerbaycan’a saldıran Paşinyan, Azerbaycan Ordusunun kahramanlığıyla, Türkiye ve Rusya’nın da destekleriyle mağlup oldu. Ermenistan hükümeti, bu mağlubiyetten sonra Türkiye, Rusya ve Azerbaycan dostu bir yaklaşım izledi. Çünkü Ermenistan’ın ayakta kalmasının tek seçeneği bölge dostluğuna dayanan bir hükümetten geçmekteydi. Ukrayna’da da ayakta kalmanın, başı dik, boyunduruk altında yaşamamanın tek olanağı ABD’yi defetmek ve bölge dostluğuna yaslanmak.

RUSYA KAZANIRSA TÜRKİYE KAZANIR MI?

Amerikancı senaryolar Rusya’nın ve dolayısıyla Türkiye’nin kaybetmesi üzerine. Ancak biz gerçeği ve Türkiye’nin menfaatlerini konuşalım. Rusya’nın pek yakında Karadeniz’in kuzeyini NATO’dan temizleyeceği ortadadır. Peki bu tablo Türkiye’nin menfaatine mi?

Burada cevap NATO’nun bizi tehdit edip etmediğinden geçiyor. Hakikate baktığımız zaman NATO, 1952 yılında girişimizden bu yana Türkiye’yi tehdit eden, darbeler tezgahlayan, suikastler tertipleyen baş örgüt olmuştur. Yakın zamanda 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin faili de NATO’dur. Darbecilerin kullandığı İncirlik üssü bir NATO üssüdür.

Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye silah doğrultan NATO’dur.

PKK’ya binlerce tır silah yardımı yapan NATO’dur.

12 Mart, 12 Eylül, 15 Temmuz’u tertipleyen NATO’dur.

Eşref Bitlis, Uğur Mumcu, Gaffar Okkan, Bahriye Üçok gibi sayısız aydınımızı şehit eden NATO’dur.

Ergenekon-Balyoz kumpaslarının düzenleyicisi NATO’dur.

NATO’nun Türkiye üzerindeki faaliyetleri sayfalarca kağıda dökebilecek kadar çoktur. Bu nedenle NATO’nun zayıflaması Türkiye’nin menfaatinedir.

Moskova düştü düşecek tamtamları çalanlar, umudunu ABD’nin çıkarlarına bağlayanlar Türkiye’ye ve Türk Milletine karşı ihanet halindedir. İhanet ise mandacılığın geleneğidir ve yenilmeye mahkumdur.

Rusya Ukrayna Türkiye NATO Moskova Kiev