Rusya'nın imdadına Çin ve Türkiye yetişti

Ruslar geçen hafta İstanbul Mandarin Hotel'de bir ekonomi forumu düzenledi. Toplantıya ilişkin haberimizde detayları sizlere aktardık.

Bu toplantı sonrası St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nun düzenleyicisi olan Roscongress Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Alexander Stuglev ile iki ülke ilişkileri ve geçen seneki foruma dair sohbet ettik. Sohbet toplantımıza PIEF CEO’su Alexey Valkov ve RPRA Başkan Yardımcısı ve CEO'su Andrey Barannikov da yer aldı. Samimi bir ortamda gerçekleşen sohbetimizde Alexander Stuglev'e, Ukrayna'ya yönelik askeri harekat sonrası Batı'nın Rusya Federasyonu'na yönelik yaptırımlarından Türk şirketlerinin de payını aldığını hatırlatarak, iki ülkenin gelişen ekonomik ilişkilerine yönelik beklentilerini sorduk.

İTHAL İKAME UYGULANIYOR

“Kriz imkanlar da sunuyor.” diyen Alexander Stuglev, özel askeri harekat sonrası Rus sanayisine yönelik üretim talebi oluştuğunu söyledi. Rus reel sektörünün askeri harekat sayesinde gelişmeye başladığını kaydeden Stuglev, “Birçok tedarik zinciri oluştu. Daha olumlu sonuçlarla karşı karşıyayız. Özel askeri harekat Rusya sanayisinin gelişmesini sağladı. Yeni fabrikaların kurulması ve eskilerinin modernize edilmesi sonucunu getirdi. Yabancılar çekildi. Rusya'da faaliyeti olanlar Rusya mevzuatına göre çekilmek zorundalar. Onlar çekilirken tedarik anlamında ithal ikamesine başlandı. Çinliler olsun Türkler olsun bu fırsatı değerlendirdi.” bilgilerini verdi.
Stuglev ayrıca Türk sanayisinin de her ne kadar Rusya özelinde olmasa da Bayraktar İHA ve SİHA satışları ile Ukrayna harekatından fayda sağladığını not etti.

TURİZM İÇİN YATIRIM DAVETİ

Türkiye ve Rusya Federasyonu hükümetleri arasında karma ekonomik komisyon toplantılarının sürdüğüne değinen Stuglev, Rusya'da iç turizmin de büyümeye başladığını bu anlamda ülkede yeni otel yatırımlarına ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. Dağıstan, Altay ve Baykal gibi bölgelere işaret eden Stuglev, yine yeni havalimanlarının kurulması ve var olanların geliştirilmesi, otoyollar gibi altyapı projelerine de ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, daha önce Türk şirketlerin Rusya'da yaptıkları projelerden örnekler verdi. Batı ve doğu arasında artan ticaret kapsamında yol yatırımlarının önemine değinen Stuglev, Çin ve Hindistan'ı da içeren kuzey güney koridorlarının öneminin arttığını ifade etti. Rus coğrafyasındaki Müslüman kesimi anımsatan Stuglev, Kazan'da düzenlenen helal ürünler fuarında en büyük alanın Türkiye'ye ait olduğunu söyledi.

TÜRK YEMEKLERİNE ÖVGÜ

Bu yıl yapılan St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'da 900 sözleşme imzalandığını ve bu sözleşmelerin 40 milyar dolarlık bir hacme denk düştüğünü anlatan Stuglev, “Bunlar açıklananlar. Altyapı ve enerji sektöründe yatırımlar var. Turizm ve bilgi teknolojileri ile havacılık da potansiyeller arasında. Gelecek yıl için ocak ayında davetleri göndermeye başlayacağız.” dedi.
“Türkiye'de yaşamak çok tehlikeli!” diyen Stuglev, sözlerine “Çünkü her şey çok lezzetli. İnsan kendini tutamıyor.” şeklinde devam ederek, yemek sırasında Türk lezzetlerini çok sevdiğini anlattı.
Ukrayna harekatı ile Rusya'ya yönelik ihracatımız katlansa da Türkiye'nin Batı'nın yaptırım ablukasına aldığı Rusya'daki fırsatlardan tam anlamıyla faydalandığı söylenemez. Bunu ihracatçılar ile yaptığımız özel sohbetlerde iş insanları da dile getiriyor. Özellikle Batı ile yoğun ticari ve finansal ilişkileri olan ülkemizin olası yaptırımlardan çekinerek hareket etmesi yüzünden Rus pazarı ağırlıkla Çin ürünlerine kaldı. Yine Rusların da enerji ödemelerinin milli paralar üzerinden yapılmasını da içeren bir SWAP hattı açılması konusunda tutuk davranmaları iki ülke ekonomilerinin yaptırım döneminde azami fayda sağlamasının önüne geçti.