Rüzgar, kuşlar, balıkçılar ve kültür sanatıyla: Bandırma

Biga’da Kumkent’te kaldım bu yıl. İyi ki kaldım, sobamızı kurduk, internetim kurulu yazılarımı rahat yazıyorum. Üçleme romanın son kitabını da bitirdim, editörlüğünü sağ olsun çok değerli Sadık Arslankara yapıyor/ rahatım. Sevinçliyim, burada çok iyi okuyorum. Vadideki Zambak’tan sonra, Stendhal’in Kırmızı ve Siyah romanına başladım o devam ederken çok değerli bir yazarın Jale Sancak’ın “Uyanan Güzel” romanına başladım çok etkilendim iki günde bitirdim. Bu arada iki kitabı birlikte okumayı öğrendim, seviyorum. Başucu kitaplarım, Homeros’un; “İlyada ve Odeysseia” kitapları. Çanakkale sınırları içinde olmam etkiledi galiba; rast gele açıyorum soneleri okuyorum.

BANDIRMA’YA GİDİYORUM

Kumkent’ten Bandırma’ya giderken hep heyecanlanırım, arabamı park eder hemen mendireğe doğru yürürüm. Feribotu beklerken rüzgâr, kuşlar, denizin mendireğin taşlarına vurup sıçrayan suları yüzüme çarpar. Hiç eksik olmayan rüzgâr bedenimi sarar. Özgürlüğü hissederim ben Bandırma’nın kıyısında dolaşırken mutlu olurum. Yüreğime bedenimi saran serinlik de iner. Ve güzelim birkaç bina, bir tarihi cami, özgün birkaç eser. Doğaya nasıl da uyumludur. Yıllar sonra yapılan birkaç obje, uymasa da tarihsel zenginliği yine de güzeldir Bandırma kıyılarının…

LEVENT ŞENER ANLATIYOR

Çok zarif çok bilgili çok içten bir yönetici ile tanıştım, Bandırma Belediyesi, Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Levent Şener, bu yazı nedeniyle, Bandırma’yı anlatmasını istedim şöyle başladı:

“Kapıdağ’ın yeşili, denizin mavisiyle harmanlanmış bir coğrafyada yer alan ve mozaik bir kent olarak tanımlayacağımız Bandırma; özgürlüklere ve insan haklarına saygılı, Büyük önder Atatürk’ün izinde, mutu insanların bir arada olduğu, yılın 365 günü canlı, hareketli ve yaşayan bir kenttir. Böylesine canlı bir sosyal hayata sahip olan Bandırma’nın kültür ve sanat yaşamı da oldukça hareketlidir. Bu sayede Bandırma çevresinde doğal bir çekim merkezi haline gelmiştir.”

Pandemi günlerinde. Birçok etkinliğin yapılamadığını söyleyen Levent Şener, kısıtlama günlerinin ardından yine yoğun programlarının süreceğini söylüyor. Şöyle devam ediyor:

“Yıl içinde sergiden söyleşiye, panelden dinletiye, konserlerden tiyatrolara, dans gösterilerinden mahalle etkinlerine, çocuk tiyatrolarına, halk konserlerine kadar çok sayıda etkinliği, farklı birçok organizasyonu halkın beğenisine sunduk kısıtlama günlerinden sonra, yine çok sayıda etkinlikle büyük metropollerin sunduğu kültür ve sanat çeşitliğini Bandırma’da yaşatacağız.”

BANDIRMA’NIN KURTULUŞU

Milli bayramların Bandırma’da her zaman coşku ile kutlandığını söyleyen Levent Şener; 17 Eylül Bandırma’nın kurtuluş günüdür. Kurtuluş günü de çok güzel törenlerle kutlanır. Kurtuluş yıl dönümünde kentin Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen konserlerle ve öncesinde tüm halkın Türk bayraklarını alarak yoğun katılım gösterdiği yürüyüşle, fener alayı ile çok görkemli kutlamalar yapılır. Bu konuda halk çok duyarlıdır, kurtuluş gününü görkemli biçimde kutlar, milli bayramlarına Bandırmalı sahip çıkar.”

BANDIMA KUŞ CENNETİ KÜLTÜR SANAT FESTİVALİ

Bünyesinde 260 farklı kuş türüne ev sahipliği yapan Bandırma Kuş Cenneti Milli Parkı, doğa güzelliklerini sergilemek ve sorunlarını dile getirmek için düzenlenen festival.

En son 2019 yılında 30’ncusu düzenlendi; geçen yıl da festival, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamı olumsuz etkileyen Kovid-19 salgını nedeniyle 2020 yılında birçok kültür ve sanat etkinliğiyle birlikte yapılamamıştır. Levent Şener, şartlar uygun olursa, festivalinin yine yapılacağını sanatsal ve bilimsel çalışmalara ağırlık vereceklerini söylüyor.

ATATÜRK, KURTULUŞ SAVAŞI VE BANDIRMA

Ulusumuzun Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verdiği kurtuluş mücadelesinde düşmana son kurşunun atıldığı kenttir. Büyük önderin “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz, ileri!” sözüyle topyekun bir kurtuluş mücadelesi veren Türk halkı, düşmanı 9 Eylül’de Ege’nin soğuk sularına dökmesinin ardından 17 Eylül 1922’de Bandırma’da Ayyıldıztepe’de Milli Mücadele’de düşmana son kurşunun atıldığı yerde ulusumuzun zafer tarihinde hak ettiği yeri almıştır. Ve bu kent, sevdasını hiçbir zaman yitirmediği, O özel misafirini ilk kez 8 Ekim 1925’te ağırlamıştır.

Büyük önder Atatürk o ziyaretinde Bandırmalılara şöyle seslenmiştir:

“Milletimiz çalışkandır. Bu fazileti taşıyan Bandırmalıların şehirlerini imar edeceklerinden, halen barut ve is kokan bu beldeyi mamur hale getireceklerinden asla şüphe etmiyorum.”

GELİŞEN BANDIRMA

Yirmi yıldır yazları Biga’ya geliyorum. Bandırma müthiş gelişti. Özellikle, feribot seferlerinin başlaması kente ilgi çok arttı. İnsanlar Bandırma’ya gelip yerleşiyorlar. Ekonomisi çok büyüdü çok fabrikalar yapıldı. Tavukçuluk alanında ülkenin en önemli kuruluşları burada. Balıkçılık kentin önemli bir sektörü. Son yıllarda rüzgar enerjisi konusu nedeniyle dağ taş rüzgar enerjisi araçlarıyla doldu. Kent artık il olmalıdır. Bandırma’da birçok tarihi bina var:

Haydarçavuş Camii, Haydarçavuş Çeşmesi, Öğretmenevi Binası, Sağlık Bilimleri Fakültesi Binası (Eski Askerlik Şubesi), Eski Dekanlık Binası, Belediye Nikah Salonu (Eski İskele Binası), Kütüphane Binası (Eski Tekel İdaresi), Eski Gar Binası, Hükümet Konağı, Ulu Camii, Son Kurşun Anıtı.

SON SÖZ BAŞKAN TOLGA TOSUN’UN

Bandırma’nın genç Belediye Başkanı Av. Tolga Tosun, büyükşehir belediye başkanları arasında birinci seçilmiş. Bandırma’yı geliştirmek için ekibiyle birlikte heyecanla çalışıyor. Sevinerek bir şey öğrendim araştırmalarım arasında, Bandırma belediye yönetiminde kadınlar çoğunlukta. Başkan Av. Tolga Tosun her alanda sürdürdüğü çalışmalarla birlikte turizme önem veriyor. İnsanları Bandırma’ya davet ediyor.