Rüzgarla geldiler bir günde gittiler

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük İl Başkanı Kasım Kazancı, Saddam Hüseyin zamanında Irak ordusunda görev yapan eski bir subay. 1988 yılında ordudan ayrıldıktan sonra Türkmen hak mücadelesinde yerini almış. Değişik görevlerde bulunmuş.

Konuşurken söylediği en çarpıcı sözlerden biri şu: “Alman ve ABD silahlarıyla bizi vurdular...”

Bugün Kerkük’ün içinde bulunduğu geçiş döneminin bir an önce bitmesini ve devlet sisteminin kurulmasını istiyor. Savaş sırasında işlenen suçlarla ilgili olarak mutlaka yargı sürecinin başlatılması gerektiğine inanıyor.

‘BAĞDAT TÜRKİYESİZ OLMAYACAĞINI ANLADI’

Kerkük’ün Türkmen lideri Kasım Kazancı Aydınlık’a şunları anlattı:

Burası dünyada kapasite bakımından altıncı, kalite bakımından ikinci sırada petrolün çıktığı yer. Kerkük’ün başının belası da budur. Türkmenler dışında herkes bunun hayrını görür. Bakın burada 1946’dan kalma bir havaalanı var, ABD askeri amaçla kullandı, Maliki Hükümeti yatırımı Erbil’e yaptı, ama Kerkük Havaalanı şu anda 7 hafta içinde açılabilecekken açılmadı. Bağdat geçen dönemde bütün işbirliğini Kürtlerle yaptı ve bu duruma düşünce, Türkiyesiz iş olmayacağını anladı ve bugünlere gelindi.

Biz Türkiye’nin arka bahçesiyiz, biz bir kötülüğe uğrarsak o problem Türkiye’ye bir adım daha yakın olur. Ama bir millet de burada yerinde oturup başka bir devletten sürekli yardım ve haklarını isterse bu da yanlış olur. Çünkü burada bir İTC var, Türkmenler için çok şey yapmıştır. Ben Türkiye’nin hata yaptığını söyleyemem. Bence Türkiye özellikle bu son dönemde hata yapmadı. Çünkü Türkiye’nin orada ‘Biz bütün Iraklıları savunuruz, özellikle de Türkmenleri’ dediği zaman burada herkes onun hesabını yapıyor. Türkiye bizi boş vermiş olsaydı, biz burada çok daha büyük zararlar görürdük.

‘1 MART’IN DOĞRULUĞU SONRADAN ANLAŞILDI’

Devletler zamana göre işlerini yapar, devletlerin stratejileri vardır. Biz Türkiye gelsin bizi kurtarsın dediğimiz zaman koşa koşa gelsin diye bir şey olmaz, devlet hesap yapar. Türkiye en büyük hesabını çevre ülkeleri, özellikle de İran ile anlaşarak yaptı. 1 Mart Tezkeresi geçmediği zaman bütün Türkmenler çok sıkıldı, herkes ‘bu tezkere geçmediği için ABD Kürtlere destek verdi’ diye düşündü. Ama üzerinden 4-5 sene geçince herkes bu kararın ne kadar doğru olduğunu gördü. Burada bizim üzerimize de çok şey düşüyor, daha çok çalışmamız ve dünyayı daha iyi anlamamız lazım. Biz eskiden ‘Iraklı’ kimliğinin altında bütün milletlerin toplanması gerektiğini savunduk, ama Bağdat bunu anlamadı. Kürtlere verdikleri aşırı imtiyazın sonuçlarını görünce, komşu ülkelerle anlaştılar ve bu kötü gidişat bir gecede durduruldu. Kürtler buraya İsrail bayraklarını astılar. Oysa Irak’ın geçmişi İsrail ile savaşarak geçti. Buraya İkinci İsrail kurmaya çalıştılar.

10 ŞİRKETTEN 9’UNA BARZANİ ORTAK

Burada 10 büyük şirket varsa dokuzuna Barzani ailesi ortaktır. Barzani ailesinin icazeti olmadan kimse burada iş yapamazdı. Burayı Filistin gibi yapacaklardı. Tapu dairelerinde sahte belgeler bile yaptılar. Bağdat’tan gelen bütçeden peşmergelerin aylıkları veriliyordu ama Barzani ailesi bu parayı bile tam olarak dağıtmıyordu. Büyük yolsuzluklar yaptılar. Barzani ailesinin İsviçre ve ABD bankalarında 600 milyar dolar parası var. Buradan çıkan günlük 550 bin varil petrol bile bunların hesabına gitti.

‘AVRUPA YARıŞA GİRDİ’

Bütün Avrupa bunlara yardım etmek için adeta yarışa girmişlerdi. Bir devlete bile bu kadar para ve silah yardımı yapılmadı. Kuzey Irak bütçesi, Ürdün Krallığı’nın bütçesinin dört katıdır. Bütün bunlara çok güvendiler, Necmettin Kerim’de şehre PKK’lıları sokunca her şeyi yapabiliriz sandılar. Devlet kurmaya kalktılar, (gülüyor) ben 16 yaşında bir çocukken böyle bir fikrim vardı, ama büyüdüm... Rüzgârla geldiler, bir günde gittiler, çünkü bölge ülkeleri ortak çıkarlarda birleşti... Eğer Kürtler Irak’ı bölseydi, Suriye, Türkiye ve İran bölünür, kargaşa Rusya’ya bile giderdi. Ne oldu? Bir günde silindiler, bir hafta sonra sanki buraya hiç gelmemiş gibiydiler.