Sadece 3 puan güzel
YENİ Malatyaspor küme düşmesi matematiksel olarak kesinleşmiş bir takım. Önceki akşam oynanan bu maçı Galatasaray’ın kazanması çok normaldi. Maçın ilk yarısına baktığımızda Galatasaray’ın çok kötü futbolu ve Yeni Malatyaspor’un önemli gol pozisyonları vardı. Galatasaray’da hele ki maçın ilk 45 dakikasına baktığımız zaman kötü futbolun sürdüğünü gördük.
İkinci yarıda biraz daha dirilmiş ve oyuna daha çok motive olan bir Galatasaray izledik. Bana göre maçın iki kırılma noktası vardı. İlki, Nelsson’un ilk yarının sonunda kaleye girmek üzere olan topu çizgiden çıkarmasıydı. Diğeri ise ikinci 45 dakikanın başında, Galatasaray’ın çok kısa bir süre içerisinde Halil ve Babel ile üst üste iki gol bulmasıydı. Malatya ekibi, ligde artık misafir takım durumuna düşmüş olmasından dolayı stressiz ve rahat oynadı. Galatasaray’ın da artık Avrupa iddiası yoktu. Bu iki takımın maçı bu sebeplerle çok da keyifli değildi.
ORTA SAHADA SORUNLAR SÜRÜYOR
Teknik direktör Torrent, uzun zamandır ilk 11’de başlatmadığı Pulgar’ı bu maçta ön libero olarak oynattı. O da isteneni tam verdi diyemeyiz. Taylan’ın tutuk oyunu devam etti. Berkan, sadece koşmaya ve mücadele etmeye dayalı futbolunu ilerletebilmiş değil. Yaratıcı oyuncu eksikliği çeken Galatasaray, küme düşmüş Yeni Malatyaspor karşısında bile zorlandı diyebiliriz. Kerem’in “Kendim gol atacağım.” düşüncesiyle bencilce davranması Galatasaray’ın skor üretiminde zorlanmasına sebep oluyor. Bu maçta da aynı senaryoyu yaşadık. Maça dair en güzel enstantane ise Omar’ın ikinci goldeki asistiydi.
Galatasaray hem Süper Lig’deki umutlarını kaybetmiş durumda, hem de seçimli genel kurulunu yapamayacak bir kulüp hüviyetinde. Hal buyken, ligin sonuna kadar oynanacak 5 maçta Galatasaray’dan bundan daha iyi bir futbol beklemek hayal olur.