Şaduman Halıcı’nın önemli kitabı
Doç. Dr. Şaduman Halıcı Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi ve daha önce yayınladığı tarihi incelemeler ve özellikle Mahmut Esat Bozkurt hakkında yayınladığı kitaplarından tanıyoruz. Şaduman Halıcı bir akademisyene yakışan titizlik ve disiplinle çalışmalarını yapan üretken bir hocamız. Son çalışması siyasi tarihimizin yeterince bilinmeyen ve Kurtuluş Savaşımızın karanlıkta kalmış gerçeklerini büyük bir cesaretle ortaya koyan Çerkes Ethem olayına odaklanmış E Yayınlarından çıkmış 648 sayfalık dev bir eser. Bu kitap Kurtuluş Savaşımızda adı çok edilen Çerkes Ethem gerçeğini anlatıyor. 1699 atıflı, 34 ek belgeli, fotoğraf albümlü, geniş kaynakçalı, Kurtuluş Savaşı tarihimizin bilinmeyen yönlerini aydınlatan benzeri olmayan bir çalışma. Kitap Çerkes Ethem’in yaşamından kesitler ortaya koyuyor. Tarih Sahnesine Çıkış, Eşkiya Ethem’den Kahraman Ethem’e, Kahraman Ethem’den Asi Ethem’e, Asi Ethem’den Vatan Haini Ethem’e, Yorgi Ethem, İstihbarat Raporları Işığında Sürgün Yılları başlıklarını taşıyan altı bölümden oluşuyor.
MONDROS MÜTAREKESİNİN HAZİN SONUCU
Kitapda 30 Ekim 1918’de Limni adasının Mondros limanında imzalanan ve Osmanlı’nın sonunu hazırlayan mütareke belgesinin ardından anayurdun nasıl adım adım emperyalist güçlerin eline geçtiğinin hazin anlatımı çok çarpıcı. Bu işgali kabullenemeyen Mustafa Kemal ve arkadaşlarının başlattığı Kurtuluş Savaşı’nın ayrıntıları, kutsal bir direnişin öyküsü bilinmeyen yönleri ile kitapta cesurca sergilenmektedir. Çerkes Ethem Kurtuluş Savaşı’nın kadrajına işte bu dönemde giriyor. Çerkeslerden oluşturduğu bir güçle önce eşkiyalık yapıyor, halkın mallarını yağmalıyor, öldürüyor; sonrasında Kuvay-ı Seyyare adını verdiği birliği ile birlikte Mustafa Kemal’e karşı ayaklanmaları bastırmakta büyük başarılar elde ediyor.
ÇERKES ETHEM KAHRAMAN MI HAİN Mİ?
İnsanlar vardır, elde ettikleri ile asla yetinmezler. İktidar ve güç sarhoşu olurlar. Hak etmedikleri şeyleri isterler. Tıpkı Çerkes Ethem gibi. Başarılarından dolayı şımarır, Mustafa Kemal’in kurduğu Milli Orduya katılmaz, yetkilerinin genişletilmesini ister, ayrı bir hükümet kurmayı hayal eder, bunlar olmayınca kardeşleri ile birlikte Yunan ordusuna iltica eder. Milli Hükümetin yıkılması, Milli Ordunun yenilmesi için Yunanlılarla birlikte çalışır. Kurtuluş Savaşı başarılı olduktan ve Lozan’dan sonra ulusal bütünlüğün bozulması için emperyalistlerin başlattığı Kürt ve Ermeni ayaklanmalarına destek verir. Başarılı olamaz, yaptığı af başvurularının hiçbiri kabul edilmez, 1948 yılında akciğer rahatsızlığı nedeni ile Amman’da yaşamını yitirir ve Şeria nehri kıyısındaki Çerkes Kabardey mezarlığına defnedilir.
KİŞİ NOKSANINI BİLMEK GİBİ İRFAN OLMAZ
Kişi yeteneklerinin sınırını bilmezse sonu hüsran olur. İhtiraslarına gem vuramayanlar, Hitler gibi, hem insanlığın başına bela olur hem de kendini alevler içinde kül olmaktan kurtaramaz. Çerkes Ethem muhteris ama ihtiraslarını sınırlayamayan bir kişiliğe sahipti. Mustafa Kemal’in yükselişini, Milli Odunun ve Milli Hükümetin kuruluşunu hazmedemedi ama önleyemedi de. İhanet ettiği vatanına dönme özlemi içinde yaban ellerde sönüp gitti. Kurtuluş Savaşı’na katkıda bulunsa, Mustafa Kemal’e sahip çıksa bugün adı ulusal kahramanlar arasında anılacaktı; oysa tarihe bir hain olarak geçti.
Şaduman Halıcı hocamıza bu çok önemli tarihsel belgesi için teşekkür ederiz. Tanışma onurunu yaşamadığım hocamıza ellerine sağlık diyerek tarihimizin gerçeklerini aydınlatmaya devam etmesini dileriz.