Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı
15 Mayıs 1919’da, İzmir’e çıkan Yunan Ordusu’nun arkasında İngilizler, Fransızlar ve ABD vardır. Önce İtilaf devletlerinden İtalya’ya önerilen bu işgal, daha sonra Yunan Ordusu’na ihale edilir. 23 Ağustos - 13 Eylül 1921 arasında Mustafa Kemal’in bizzat yönettiği Başkomutanlık Meydan Muharebesi ardından, İnler Köyü’nde düşerek iki kaburga kemiği kırılan Mustafa Kemal’e Gazi ve Müşir (Mareşal) unvanı verildi. Yunan Ordusu ve bazı yerli Rum işbirlikçilerinin başta “Çekirdeksiz” olmak üzere yolları üzerindeki Türk köylerine yaşattığı 3,5 yıl süren sıra dışı vahşetini “Yunan Mezalimi Araştırma Komitesi” kaydetti. 30 Ağustos 1922 Dumlupınar zaferinin ardından “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emri, Yunanistan için bir “Büyük Felaket” (Megali Katastrofi), ya da “Küçük Asya Felaketi” yani Mikra Asiatiki Katastrof olmuştur. Bu yersiz işgale Yunan Komünist Partisi’nin Rizopastis adlı gazetesinin savaş karşıtı bildirileri, asker grevleri ve Yunan halkının savaş yükü de eklenince Yunan Ordusu içten yıkılır. Halide Edip Adıvar anılarında bu gazeteden övgüyle bahseder (Foti Benlisoy, 2014, Kahramanlar, Kurbanlar, Direnişçiler: Trakya ve Anadolu’daki Yunan Ordusunda Propaganda, Grev ve İsyan, İstos Yayınları).
POLATLI TARİHİ ALANLAR TANITIM MERKEZİ VE MÜZELERİ
21 Ekim 2010 Pazar günü, Ankara Havadis gazetesi adına Kurtuluş Özgür Yıldız’ın öncülüğünde Sakarya Meydan Muharebesi’ni daha iyi anlamak için, bir gezi düzenlendi. Öğrendiğimize göre Polatlı-Haymana ovasındaki bütün mevzileri, Kuvay-ı Milliyeci Türkoğlu Ali Ağa’ya ait Alagöz Köyündeki Karargâhı’nı, Malıköy İkmal ve Uçak İstasyonu’nu, tüm Sakarya Şehitlik ve anıtlarını içine alan bu bölge; Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan Topçu Albay Kadim Koç’un çalışmaları sonucu, Tarihi Milli Park olarak 2015’te tescil edildi. Ardından arazideki şehit mezarları jeofizik yöntemler kullanılarak Bitlis Eren Üniversitesi işbirliği ile bulundu. İlk uğrak olan Polatlı Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi POTA’da malzeme vitrinleri ve 18 adet bilgi panosu bulunur. İçlerinde Milli Kütüphane gazete arşivlerinden kupürler, şehit ve gazi yakınlarının bağışladığı mektup, gazete, fotoğraf, mühimmatla ilgili nesneler sergilenir. Bunlar askerin yediği bir buğday kavurgası, Yunan askerinin konserve kutusu, tabanca, bir çift çelik miğfer, at eyerleri, saplandığı taşın içindeki mermi, el bombası, tüfekler, şarjör kapları gibidir. Cepheden babasına mektup yazan bir gencin neden savaşa katıldığı ve yurdun düşmana bırakılmamasının gerekçeleri okuyanı duygulandırır. Bilgi Panoları 1915 Çanakkale Savaşı’ndan başlar ve önemli olayların tarih sırasına göre Eylül 1922’ye kadar sıralanmasıyla devam eder. Okul çocukları başta olmak üzere rahatça okunacak büyüklükte, doğruluğu bizzat Kadim Koç tarafından teyit edilen bilgilerden oluşur. Vitrin malzemeleri için POTA malzeme bağışı çağrısında bulunur. Bağış yapanların, örneğin muhtar İbrahim Harmankuyu, Şamil Engin, Murat Uzuner, Mustafa Polat, Murat Özden Süleyman Özyörük, Ruşen Yiğit, Hasan Şentürk gibi pek çok kişinin isimleri yazılıdır. Zaman zaman yapılan çağrılarla araziye çıkılarak, toprak üstünde savaşa ait cisimler gönüllülerle birlikte toplanır. Halkın coşkuyla bir müzenin kurulmasını o denli benimsemesi adeta bir ilktir. Bağışçılar sık sık yakınlarını getirir ve gururla müzeyi gezdirir.
TARİHİ MİLLİ PARK
Müze girişinde ilk dikkati çeken Atatürk, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü’nün yanında savaş muhabirliği yapan Halide Edip Adıvar’ın da büstünün olmasıdır. Aynı şekilde Dua Tepe’deki anıtta Adıvar ve Salih Bozok’un birer sanat eseri olan heykelleri unutulmamıştır. Canlandırma ve sergileme açısından şehitlikler ve mevziler göz doldurucudur. Bu tepe; 5 Eylül 1921’de gazetecilere ve İngilizlere Ankara’da buluşma sözü veren Yunanlılara karşı; 10 Eylül 1921’de Mustafa Kemal Paşa’nın idaresinde alınan ilk tepedir. Adıvar’ın Türk’ün Ateşle İmtihanı eserinde bahsettiği “Türk’ün makûs talihini yendiğine tanık olduğu” yer orasıdır. POTA’nın çağdaş müzecilikte önder olduğu diğer etkinlik “Gelin Tarihe Birlikte Tanıklık edelim” adlı yürüyüş rotalarıdır. Bunlar; Koç ve Talay’ın tanıtım kitapçığında (2017) söz ettiği Beştepeler, Dua Tepe - Gordion, Ilıcaözü Deresi - Gazi Tepe, Yıldızdağı, Mangal Dağı - Türbe Tepe, Çaldağı, Çile Dağı Erenleri, Zafer Tepe gezileridir. Akdeniz’de haklarımızı çiğneyen Yunanistan, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!” sözünü unutmamalıdır.