Sakatın sporu olur mu?

Bu söz ülkemiz için bir dönüm noktası olurken, paralimpik spor dallarındaki gelişimi ve ilerlemesinde yeni bir başlangıca sebep oldu.

Spordan sorumlu olan bazı çevrelere, bazı spor yazarlarına ve yetkililere göre engelliler spor yapmamalı!

“Sakatın da sporu mu olur, otursunlar evlerinde” diyen Bakan da gördük, çok bilmişler de. Bir kısmı “Aralarında bir şeyler yapsınlar, ama bizden de bir şey istemesinler” diyenlerde vardı tabii ki.

İşte bu gruptakiler, ülkemizde engelli sporunun gelişmesine engel olanlardı. Bu davranışlarının nedeni ise, sporu bilmemeleri, engelliler sporunu ise hiç anlayamamaları. Çünkü bu konuda eğitimleri yok, öğrenmek de zor geliyor kendilerine. Bu arada uluslararası arenada kaybeden de Türkiye oluyor ve ülkemizde de engelli sporcu yetişmiyor.

Zamanında “2021 veya 2024 İstanbul Olimpiyat Oyunlarına adayız” diyenler var bu ülkede. Oysa doğrusu, ‘İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’dır.

Kısa zaman öncesinde Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ne “Adaylık başvurusuna yetkili benim, oyunların organizasyonunu alırsam, sen de uzman olarak yardım edersin” diyordu. Sanki Türkiye Milli Paralimpik Komitesi “Bu ülkede Paralimpik Oyunları şu gerekçelerle yapılmaz” derse Uluslararası Olimpiyat Komitesi Türkiye’nin adaylık başvurusunu kabul edermiş gibi. Bu düşüncelerin değişimi ve doğruluğunun kabulü bile son dört ile beş yılda gerçekleşti.

2024 Paris de yapılan Olimpik ve Paralimpik oyunlarının hemen ardından, spordan sorumlu Devlet Bakanımız en kısa sürede Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü (SHGM), Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) ve Türkiye Milli Olimpiyat Komiteleri (TMOK) birlikte engelli sporunun gelişmesi için tesisler, malzeme ve antrenör eğitimi sorunlarının çözümü için planlama yapması gerekli.

Engelli Spor Kulüpleri çok zor durumda ama kimsenin umurunda değil. Spor Kulüpleri olmadan nasıl sporcu yetişecek düşünen yok.

KİMİLERİ KARİYERİNİ KİMİLERİ SAĞLIĞINI KAYBEDİYOR

Bu köşeden yazılarımı yazarken kimseyi üzmek ve rahatsız etmek için yazmıyorum, diğer taraftan da eksiklik ve aksaklıkları kamuoyu ile paylaşmak eski bir milli sporcu olarak vazifem olduğunu düşünmekteyim. Ancak ülkemizde engelli sporu sadece tesadüflere bağlı başarılar değildir.

Sporcularımızın yanlarında olan Aileleri ve Teknik heyetleri büyük özveride bulunmaktadırlar. Kendi hayatlarından çokça fedakârlık yapmaktadırlar. Kimi antrenörler sağlıklarını kaybetmektedir, kimileri ise kariyerlerini.

KAYBEDEN ONCA ZAMAN VE SPORCU

Daha önceki zamanda RTÜK’ün ulusal kanallarda engelli sporları konusunda en az haftada bir saatlik yayın yapılmasına ve bu kuşakta yayınlanacak reklam gelirlerinin belirlenecek kısmının engelli spor federasyonlarına aktarılması için gerekli çalışmaların başlatılmasına karar verilmişti. Yıllar geçti fakat bu husus da rafa kaldırıldı. Bunun gibi birçok konu sonuçlanmadan zaman aşımına uğrayarak eridi gitti.

Sonuç, kaybedilen onca zaman ve sporcu… Gelin artık 2024 Paris Olimpik ve Paralimpik Oyunları ülkemiz için bir milat olsun ve yeniden alt yapısı düzgün bir plan yapılsın. Kazanan Türkiye ve Paralimpik olsun.
Hesap Günü Geldi…

Engelsiz Sporcularda o kadar imkân olmasına rağmen ülkemize ne kazandırdılar? Ne kadar yatırım yapıldı?

Çok zor koşullarda çalışan Para (Engelli) Sporcularımızın kazandıkları… Ne kadar yatırım yapıldı?

Aşağıdaki gurur tablosunu yazıyorum. Bu tablodaki başarıda Spor Bakanlığının ne kadar katkısı bulunuyor, bu hususu siz kıymetli okuyucularımıza bırakıyorum…

- Goalball Kadın Milli Takımı üst üste üçüncü kez Şampiyon olarak Altın Madalya aldı. (Sevda Altınoluk 6 maçta 21 golle 6. kez gol Kraliçesi oldu. Kendisi Türkiye’nin golboldeki kadın Messi’si)

- Para Yüzme; Umut Ünlü, S3 50m serbestte ve erkekler S5 200m serbestte Altın Madalya kazanarak Paralimpik oyunlarında Şampiyon olan ilk yüzücü oldu ve ilk sporcumuz olarak tarihe geçti. Sevilay Öztürk kadınlar S5 kelebek finalinde Bronz Madalya kazandı.

- Para Okçuluk; Kadınlar makaralı yayda Altın Madalya alan Öznur Cüre Girdi aynı zamanda Dünya Rekoru da kırdı.

- Para Judo; İbrahim Bölükbaşı bu branşta şampiyon olarak Altın Madalya aldı. Ecem Taşın Çavdar, Cahide Eke ve Nazan Akın Güneş Bronz Madalya kazandı.

- Para Taekwondo; Mahmut Bozteke erkeler K44 63kg ‘da ülkemize ilk Altın Madalyayı kazandırdı.

- Para Taekwondo; Ali Can Özcan erkekler K44 58kg ‘da, Gamze Gürdal kadınlar K44 57kg’da, Fatih Çelik K44 70kg’da Gümüş Madalya Meryem Betül Çavdar kadınlar K44 52kg ‘da Bronz Madalya aldı.

- Para Atletizm; Muhammet Khalvandi F57 cirit atmada Gümüş Madalya, kadınlar uzun atlamada Fatma Damla Altın T20’de Bronz Madalya kazandı.

- Para Atıcılık; Aysel Özgan P2 10m havalı tabancada Gümüş Madalya kazandı.

- Para Masa Tenisi; Kübra Korkut tek kadınlar WS7 ‘de Gümüş Madalya. Abdullah Öztürk ve Nesim Turan çift erkekler MD8 ‘de Bronz Madalya.
Ali Öztürk tek erkekler MS5 kategorisinde, Ebru Acer ‘de WS11 ‘de Bronz Madalya kazandılar.

- Para Halter; Abdullah Kayapınar erkekler 49kg ‘da Gümüş Madalya. Besra Duman kadınlar 55kg ‘da Gümüş Madalya. Nazmiye Muratlı kadınlar 45kg’da Bronz Madalya Sibel Çam kadınlar 73kg ‘da 120kg ‘lık kaldırışıyla Bronz Madalya kazandı.

- Para Okçuluk ; Sadık Savaş ve Merve Nur Eroğlu klasik yay ‘da takım olarak Gümüş Madalya.

- Tekerlekli Sandalye Eskrim ; Hakan Akkaya, Bronz Madalya kazandı.

6 ALTIN, 10 GÜMÜŞ ve 12 BRONZ Madalya ile Toplamda 28 MADALYA kazandıran Para Sporcularımızı en içten duygularımla kutluyorum. Teşekkürler Para Sporcular, başarılarınız daim olsun.