05 Ocak 2025 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şam’daki son festival

Tunca Arslan

Tunca Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Bağımsızlığın kazanıldığı 1936’dan başlayarak yapılmış bazı filmlerin adları ansiklopedik bilgi olarak sıralanabilirse de Suriye sinemasının asıl olarak 1960’lı yıllardan itibaren özel kuruluşların yanına devlet sektörünün de eklenmesiyle ulusal kimlik kazanmaya başladığı söylenebilir.

1963’te kurulduğunda özellikle genç sinemacılara el uzatmak gibi bir strateji benimseyen Suriye Devlet Sinema Merkezi’nin çalışmaları, yılda ortalama bir-iki film üretilmesine rağmen 1980’lere gelindiğinde uluslararası film festivallerinde dikkat çekmeye başlayan kimi filmlerle meyvesini vermişti.

Bu yıllarda Tevfik Salah, Ömer Amiralay gibi isimlerin yanı sıra ikisi de Moskova’da sinema eğitimi görmüş Samir Zikra ve Muhammed Malas gibi yönetmenler de ülkenin en tanınmış ve yetenekli sinemacıları olarak dünyaya açılmışlardı.

Çok güçlü bir sinema geleneğinin bulunmadığı Suriye’de arada çıkan örnekleri İstanbul Film Festivali kapsamında izleme fırsatı bulmuştuk. Ülkedeki en canlı sinema platformu ise Şam Uluslararası Film Festivali’ydi. Başlangıç yılı olan 1979’dan itibaren Suriye devletinin himayesinde her iki yılda bir, 2007’den itibarense her yıl gerçekleştirilen festival son olarak 2010’da 18. kez düzenlendiğinde Türk sinemasına özel bir bölüm ayrılmış, Türkan Şoray onur konuğu olarak festivale davet edilmişti.

TÜRKAN ŞORAY SURİYE’DE

Şoray beş gün kaldığı Şam’da Suriye Kültür Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü yetkilileriyle birlikte basın toplantısı düzenlemiş, yaşamından ve filmlerinden kesitlerin aktarıldığı bir sinevizyon gösterisini ve ünlü “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmini Suriyeli sinemaseverlerle birlikte seyretmişti.

Suriye Kültür Bakanı Riyad İsmet’in festivale katılımından dolayı verdiği ödülü kabul ederken yaptığı konuşmada dost ve komşu ülke Suriye’de bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirten Türkan Şoray, “Sanat, özellikle de sinema, insanları, ülkeleri birbirine yaklaştırır, kaynaştırır. Bu gece sinemanın bu mucizesini yaşıyoruz. En büyük arzum, Suriye’de bir film çekmek” demişti.

İstanbul Film Festivali direktörü Kerem Ayan’ın uluslararası yarışma jürisinde yer aldığı 2010 festivalinde Türkiye’ye ayrılan programda Yılmaz Güney’in “Umut”, Nuri Bilge Ceylan’ın “Üç Maymun”, “İklimler”, “Uzak”, “Mayıs Sıkıntısı”, Semih Kaplanoğlu’nun “Bal” ve “Süt”, Derviş Zaim’in “Cenneti Beklerken”, Çağan Irmak’ın “Babam ve Oğlum”, Yılmaz Erdoğan’ın “Neşeli Hayat”, Mehmet Eryılmaz’ın “Hazan Mevsimi” filmleri de gösterilmiş, Reha Erdem’in “Kosmos”u ise uluslararası yarışma bölümündeki 24 filmden biri olmuştu.

Ayrıca Türk sinemasının meslek örgütlerinden çok sayıda temsilci de Suriyeli sinemacılarla buluşmuş, işbirliği olanakları değerlendirilmişti.

ŞERİF GÖREN’E ALTIN KILIÇ

İki ülke sinemacıları arasında yaşanan bu sıcak havanın öncesi de vardı kuşkusuz. Süha Arın’ın 1979’da çektiği “Tahtacı Fatma” belgeselinin Gümüş Kılıç’la ödüllendirildiği Şam Uluslararası Film Festivali, 1984’te Şerif Gören’in “Derman” filmini en iyi yapıta verilen Altın Kılıç ödülüne değer görmüştü.

1987’de İsmail Güneş’in “Güneş Doğmadan Önce” ve Yusuf Kurçenli’nin “Merdoğlu Ömer Bey” filmleri festival kapsamında Türk sinemasını temsil ettiler. 2005’te Yavuz Turgul’un “Gönül Yarası” Suriyeli sinemaseverlerle buluştu, 2008’de açılış filmi olarak Nuri Bilge Ceylan’ın “Üç Maymun”u gösterildi.

Kısacası Şam Uluslararası Film Festivali, sinema sanatının evrensel boyutunun yanı sıra Suriye ve Türkiye arasındaki yakın ilişkilerin canlandırılması için de iyi bir ev sahipliği yapmıştı günümüzden 15 yıl önce. Tekrar düzenlenir mi, Suriye’de sinemanın ışığı tekrar parlar mı, bilinmez.

Şam Suriye Festival Türkan Şoray Sinema