Sanat eserleri niçin yaratılır?
Sanat eserleri, sanat yaratıcılığı ve becerisi olanların duygu ve düşüncelerini ifade etmesi için yaratılır. Kimisi sanat dallarındaki eğitimi ve/veya alt yapısına göre becerisini öne çıkarırken, kimisi de özgün yaratıcılıkla eser ortaya koyar. Bunların yanısıra, sanat topluma mesaj verme araçlarından da biridir. Kısaca, her sanat eseri, farklı niyetlerle ortaya konulur. Sanatçının bireysel deneyimleri, etkilendiği şeyler, inançları, ideolojileri, kültürel çevresi ve alt yapısı, toplumsal olaylar ve estetik anlayışı, sanat eserlerinin yaratılma amacını belirler. 7 Mart itibariyle 150. Yaşına giren Fransız besteci Maurice Ravel’in, onu anlatan Jean Echenoz’nun “Ravel” adlı romanını okurken, bazı eserlerinin yaratılma amaçlarının ilhamıyla bu makaleyi yazdım. Bazı eserlerin yaratılma amaçlarına dair hikayeleri yazılı olarak bilinir, bazılarında ise doğrudan eserden anlaşılır. İşte bu makalede farklı sanat dallarından örneklerle eserlerin niçin yaratıldığından bahsettim. Konuya ilgisi olanlar, sanat eserlerinin yaratılma amaç ve/veya hikayelerini araştırabilir.
SANAT ESERİNİ NİÇİN YARATTIM?
Klasik müzik örneğinden başlamışken, Ravel’in iki eserinden bahsedeyim: Onun aslında sipariş bale müziği olarak düşündüğü, önce tepki çeken sonra beğenilen “Bolero” adlı ünlü orkestra eserinin sürekli aynı devam eden ritmik yapısında besteci fabrikalardaki makinelerden ilhan almıştır. Yani eser öncelikle bir sipariştir, amacı bale müziğidir ve bestecinin ilham aldığı unsur gerçek hayattandır. Ravel’in bir diğer sipariş eser örneği de II. Dünya Savaşı’nda sağ kolunu kaybeden piyanist Paul Wittgenstein’ın talebiyle bestelediği “Sol El Piyano Konçertosu”dur. Ravel’in eseri öne çıksa da Wittgenstein için birçok besteci (Rudolf Braun, Benjamin Britten, Paul Hindemith vd.) sol el için eser bestelemiştir. Görüldüğü gibi bu besteler, bir piyaniste yönelik olup sadece sol elle çalmaya yönelik teknik yönü öne çıkan eserlerdir. Tabii burada eser siparişi derken, bazısı belirli bir ücret veya başka bir maddi şey karşılığındadır, bazısı da ücret olmadan sanatçıların manevi hazzına yöneliktir.
Müzikten başlamışken, farklı türlerde çok sayıda örnek vardır. Bunlardan Rus besteci Dmitri Shostakovich, “7. Senfoni” eserini Nazilerin Leningrad Kuşatması sırasında savaşın acılarını ve halkın direncini anlatmak için bestelemiş (1941), Leningrad şehrindeki direnişin sembolü olan bu eser, dönemin Sovyet yönetimi tarafından propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Senfoni, 9 Ağustos 1942'de kuşatma altındaki Leningrad kentinde seslendirilmiştir. Görüldüğü üzere, Shostakovich savaş üzerine kendi duygu ve düşüncelerini yansıtan eser bestelemiş, diğer taraftan eser politik amaçla da kullanılmıştır. Kendimden bir örnek ise iki piyanist arkadaşımın dört el eserlerinden oluşan piyano konserinden ilhamla yeni bir eser bestelemeye başladım. Eser ilhamın ötesine geçerek dört ele teknik olarak uyabilecek şekilde çalışarak yaratmayı gerektiriyor. Bu yüzden, amacı ne olursa olsun bazı sanat eserleri bir günde bazıları ise aylarca çalışarak ortaya çıkar.
Sadece müzik konusu bile çok örneği içerir. Bu nedenle kısaca başka sanat dallarından da örneklerle devam edelim.
Müzikli sahne sanatlarından operada gerçek hayattan veya mitolojik birçok konu işlenir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde İran Şahı’nın ziyareti için Atatürk’ün isteğiyle kısa sürede “Özsoy” adlı bir opera yaratılmıştır (1934). Münir Hayri Egeli, Atatürk’ün de denetimiyle Firdevsî’nin “Şehname” eserinden uyarlama bir libretto (opera metni) oluşturmuş, Ahmed Adnan Saygun da bu eseri bestelemiştir. Bu eserin yaratılma süreci, “Bir Cumhuriyet Şarkısı” adında güncel bir sinema filminde yansıtılmıştır, ilgililerine öneririm. Görüldüğü üzere, sanatçılar stres altında bir politik amaç için de eser besteleyebiliyor.
Sahne sanatlarından tiyatro oyunlarına baktığımızda, çok sayıda eser olmakla birlikte Haldun Taner “Keşanlı Ali Destanı” oyununu toplumdaki adalet anlayışını sorgulamak üzere yazmış. Bertolt Brecht, “Cesaret Ana ve Çocukları” oyununda savaşın bireyler üzerindeki yıkıcı etkisini vurgulamış, William Shakespeare ise yüzyıllar önce yazdığı “Hamlet” oyununda insan psikolojisini, intikam duygusunu ve iktidarın yozlaşmasını irdelemiştir. Sayılan sahne sanatları eserlerinin tümünde sanatçının kendisi dışındaki konular işlenmiştir.
Metin yazımından devam edersek edebiyatta Nazım Hikmet’in “Kuvâyi Milliye Destanı” adlı vatanseverlik ve direnişi anlatan epik şiiri, Kurtuluş Savaşı’nı ve halkın mücadelesini anlatmak için yazılmıştır. Fyodor Dostoyevski, “Suç ve Ceza”yı, Gabriel García Márquez “Yüzyıllık Yalnızlık”ı ve Franz Kafka “Dönüşüm”ü kısaca toplumsal gerçekleri anlatmak için yazmışlardır.
Görsel sanatların hepsinde de sanatçının kişisel tatmininden siparişlere, doğadan toplumsal gerçekliğe birçok konu yansıtılmıştır. Francisco Goya, “3 Mayıs 1808” resmini Fransız işgali sırasında direniş gösteren İspanyolların katledilişi anısına, Auguste Rodin ise “Düşünen Adam” heykelini insanın düşünsel sürecini ve varoluşsal sorgulamalarını yansıtmak için yaratmıştır.
Ancak Osman Hamdi Bey’in “Mimozalı Kadın” resminde eşi Marie’yi elinde mimozalarla yansıtması, tamamen kişisel ve duygusal bir hazdır.
Buraya kadar verebildiğim sınırlı örneklerle sanatçılar kişisel olan veya olmayan çeşitli duygu, düşünce ve amaçlarla sanat eserlerini yaratmaktadırlar. Kimi sanatçı imkanına göre az eserle kimisi de çok sayıda eserle bir şeyler yansıtmıştır. Görüldüğü gibi sadece estetik haz için değil, aynı zamanda sosyal mesajlar vermek, tarihi olayları hatırlatmak, protesto etmek veya insani duyguları aktarmak amacıyla sanat eseri yaratılmaktadır. Sanat, her dönemde insanın ve toplumun ruh halini yansıtan güçlü bir ifade ve iletişim aracıdır.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.