Saray, Ali Koç’a niye saldırdı?
Doğrudur Fenerbahçe futbol takımı zor günler geçiriyor ki aynı şey bir ölçüde Galatasaray ve Beşiktaş için de geçerli zira gırtlağına kadar borçlanan kulüpler iyi transferler yapamadı.
Bu tablonun sorumlusu ise 16 yıldır hiçbir spor ve futbol politikası olmayıp, kulüpleri batağa taşıyan AKP yönetimleridir.
Öyle iken Saray yani Cumhurbaşkanı başdanışmanı Prof. Mehmet Uçum Akhisar’a yenilen Fenerbahçe takımının başkanı Ali Koç’a “Beceriksiz “ diyerek hücum etti.
Bu tavır önemli zira Saray’ın Ali Koç’a karşı, Aziz Yıldırım’ı desteklediği “Tecrübe kazansın” açıklaması ile ispatlı.
Türkiye’de her şeyi ele geçiren Saray’ın Fenerbahçe’de bir türlü egemen olamadığı ortada.
İlaveten Ali Koç’un Fenerbahçe’de başarılı olması durumunda siyasete girer endişesi bir diğer kabusu.
İşte bütün bunlardan ötürü alınan kötü sonuçlar bahane edilerek hem Saray hem de medyası tarafından Ali Koç’a itibarsızlaştırma taarruzları yapılıyor.
Kuşkusuz Fenerbahçe’de işler iyi gitmiyor ancak bu tür şeyler günlüktür ve futbol oyununda görülebiliyor.
Esas olan Ali Koç gibi cebinden futbola 50 milyon dolar verebilenlerin spor ve futbolda var olmalarıdır.
İktidarın yapması gerekeni yapıp Ali Koç gibilerin sayısını artıracağına, o gibiler futbolda başarılı olursa siyasi rakip olur endişesiyle uzaklaştırmaya çalışıyor.
Biz gerçek Fenerbahçeliler Ali Koç’a desteğimizi sürdürüyoruz!
MİT ve devlet skandalı!
Gazeteciler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sordu:
- “MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın ABD’li senatörlere Kaçıkçı cinayeti ile ilgili bilgiler vermek için Washington’a gittiği ve Kongre’de o bilgileri aktardığı doğru mu?”
Erdoğan şu yanıtı verdi:
- “Sayın Fidan’ın Kanada’ya gittiğinden haberim var ama ABD’ye geçip geçmediğini bilmiyorum.”
Kafam feci halde karıştı niye mi?
MİT gibi bir kurumun, bağlı olduğu Cumhurbaşkanına böylesine önemli bir seyahati önceden bildirmemesi mümkün olabilir mi ki Hakan Fidan AKP’den milletvekili aday adayı olacak kadar iktidara yakın isimdir.
En önemlisi Erdoğan gibi güçlü ve dominant bir lider böyle bir şeyi kabul eder mi?
Nereden bakarsanız bakın hadise tam anlamıyla bir devlet skandalıdır zira Hakan Fidan’ın izin almadan gitmesi nasıl yanlış ise, gizli izin ile gitmesi de yanlış.
Zira TBMM’ye bilgi vermeden ABD kongresine bilgi vermek ne demek?
Yaşa varol TGB !
Ben Türkiye Gençlik Birliği’ne mensup o gençleri çok seviyorum.
İslamcısı ve sözde milliyetçisi emperyalistlerle kucak kucağa iken, bunlar emperyalistlere hukuk ekseninde her zeminde meydan okuyor.
Son olarak ABD Suriye Temsilcisi Jeffrey’i Ankara’da protesto ettiler. Her şey ortada, İslamcısı-ülkücüsü sözde Atatürkçüsü pek çok gençlik kesimi artık ehlileşmiş ve uyuşturulmuştur.
TGB ise durumdan vazife çıkararak sürekli sahada ve görev başında. Atatürk Milliyetçiliğinin yegane temsilcisi olan bu yiğitlere bin selam diyorum.
Türkiye’ye ihanetin itirafı mı?
- “İstanbul Türkiye’nin özetidir.”
- “Oraya yapılan bütün yatırımlar ülkeye yapılmış gibidir...”
Bu ifadelerin sahibi Tayyip Erdoğan’dır.
Sorum şu:
Madem İstanbul Türkiye’nin özetidir.
Madem oraya yapılan her şey ülkeye yapılmış gibidir.
Öyle ise İstanbul’a yapılan ihanet eşittir Türkiye’ye ihanet değil midir?
Pardon ama “İstanbul’a ihanet ettik ve bundan ben de sorumluyum” diyen kimdi?
Başka sorum yok, hüküm siz okurlarımındır.