Sarraf davası bitmedi, zincirleme davalar yolda!

ABD New York Eyalet Güney Bölge Mahkemesi’nde “Rıza Sarraf” diye başlayıp “ABD Atilla’ya karşı” şekline dönüşen davada jüri kararını verdi. Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla 5 konuda suçlu bulundu:
“ABD ve özellikle de ABD Hazine Bakanlığı’nı dolandırmak için kumpas kurma”
“Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı delmek için kumpas kurma”
“Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapma”
“Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak için kumpas kurma”
“Kara para aklamak için kumpas kurma”

AVUKATIN GARİP SAVUNMASI

Duruşmalarda parasını Türkiye’nin ödediği Amerikalı avukat zaman zaman garip savunmalar yaptı. Atilla’yı savunurken, “Hakan Atilla memurdur. Üstlerinden verilen talimatları yerine getirmiştir” ifadesini kullandı.
Kim bu üstler? Nereye kadar gidiyor?
Avukat bu savunması ile Türkiye’ye kumpas kurmak isteyenlerin eline yeni bir koz daha verdi.

ZİNCİRLEME DAVALAR

Duruşmayı yakından takip eden diplomat ve hukukçular kaygılı. Duruşma sırasında çok sayıda ismin kayda geçirildiğine dikkat çekiyorlar. Özellikle 17-25 Aralık dosyasının kayda geçirilmesine vurgu yapıyorlar.
“İlk aşamada küçük ısırıklarla işi geçiştirdiler. Bu yeni davaların işareti. Önümüzdeki dönemde ‘zincirleme davalar’ gündeme gelirse sürpriz olmaz. Sürecin Türkiye’nin ABD’nin isteklerine karşı tavrına göre gelişeceği anlaşılıyor” görüşündeler.

HÜKÜMET DE KAYGILI

Hükümet de gelişmeleri yakından izliyor. Önümüzdeki döneme ilişkin çalışmalar yapıyor. Pozisyon belirliyor. Hürriyet’ten Nuray Babacan, Başbakan Binali Yıldırım’ın, son AKP MYK toplantısında dava ile ilgili olarak, “ABD aba altından sopa gösteriyor. Bu hukuki değil, siyasi bir dava. Yakından takip ediyoruz, bundan bir şey çıkmaz, ama ardından başka davaların gelmesi için bir altyapı oluşturuluyor” dediğini yazdı.
AKP’de de “zincir davalar” endişesi var. Onlar da dava sırasında siyasi bazı isimlerin gündeme getirilmesinin, buna zemin hazırlama amacı taşıdığını düşünüyor.

HAZIRLIK OLDUĞU İSTİHBARATI

Hatta hakimin kararını açıklayacağı 11 Nisan’ı bile beklemeden yeni gelişmeler yaşanacağından endişeliler. Elde bu konuda istihbarat da bulunuyor. Bazı savcıların hazırlık yaptığı konuşuluyor.

PARA CEZALARI

İşin ekonomik boyutu da var. ABD Hazine Bakanlığının çalışmaları son aşamaya getirdiği ifade ediliyor. ABD’nin “Türkiye’yi ekonomik olarak çökertme” taktiği biliniyor. Sarraf davasını bu operasyonun bir parçası olarak kullanma planı devrede.
Türk bankaları üzerinden ekonomiye darbe vurulmaya çalışılıyor.

ATİLLA İTİRAFÇI OLUR MU?

Bir başka kaygı da Hakan Atilla’nın durumu. Hakimin Atilla’ya ağır bir ceza vereceği anlaşılıyor. Hukukçular arasında 30 ile 105 yıl arası telaffuz ediliyor.
Atilla’nın böyle bir ceza karşısında alacağı tutum tartışılıyor. Malum davanın temyiz aşaması var. ABD yasalarına göre, bu süreçte de itirafçı olma, işbirliğine gitme olanakları bulunuyor.
FBI işin peşini bırakmış değil. Gelen bilgilere bakılırsa Hakan Atilla üzerinde “itirafçı ol, işbirliği yap” baskısı sürecek. Verilecek ceza da bu amaçla kullanılacak.
Atilla böyle bir yola girerse işin arkasının gelmesi kaçınılmaz.

ARAYIŞLAR

Hükümet ABD ile krizi aşmak için arayışta. Gayrı resmi bir ekip kurulmuş. ABD’ye gönderilmiş. Oralarda temaslar yapıyorlarmış.
Hükümette bir telaş olduğu anlaşılıyor. Bu tür arayışlar ABD’nin elini güçlendirir. Geçmişte yaşanan tecrübeler ortada.
AKP hükümeti yığınakta hata yapınca iş karmakarışık hale geldi. İran’a yardımın komisyonla, rüşvetle yapılması, FBI’ın Sarraf’ı ABD’ye kaçırması, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Atilla’nın ABD’ye gönderilip tutuklatılması...
Sonrasında yapılan yanlışlar...
Öyle görünüyor ki bu hamur daha çok su çekecek!Bu arada, Beştepe’den ve hükümetten yapılan açıklamalar da kafa karıştırıyor. Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın “Amerikalılarla Patriot görüşmeleri sonuç getirseydi, Türkiye’nin hava savunma ihtiyacı için S-400 almayacağını” söylemesi ilginç. Bölgesel işbirliğine sabotaj niteliğindeki “Esad terörist” açıklamaları da ayrı..!