Savaş giderek şiddetleniyor!

Türkiye’de çok kimse farkında değil ama bölgede, küresel yansımaları da olan kıran kırana bir savaş yaşanıyor. Barzani adlı kuklanın referandum kararından sonra bu savaşın giderek şiddetleneceği anlaşılıyor. Barzani, kendi bölgesinde bile borusu ötmeyen çaresiz bir şahıs! 19 Ağustos 2015 tarihinden bu yana aslında Kürt bölgesinde başkan bile değil! ABD, İngiltere ve İsrail’in baskı ve şantajları ile o koltukta oturuyor. Bu kararın asıl sahibi ABD, yardakçıları ise İngiltere ve İsrail’dir. Demek ki emperyalist merkezler Türkiye, İran, Irak ve Suriye’yi bölmek için düğmeye basmıştır. Gizli ya da örtülü savaş, artık açık hale geldi!

SADECE TSK VE MEHMETÇİK İLE ÇÖZÜLECEK SORUNLAR

Vatan Partisi başından beri ısrarla altını çiziyor. Türkiye’nin önünde sadece TSK ve Mehmetçik ile çözebileceği sorunlar bulunuyor. Bu nedenle TSK’nın korunup kollanması, kirli siyasetin dışında tutulması yaşamsal önemdedir. Atılacak her adım TSK’nın muharebe etkinliğinin artırılması amacına yönelik olmalıdır. TSK’nın komuta kademesine yönelik yıpratma girişimleri sadece düşmana hizmet eder. Ayrıca, TSK’nın genetik kodları ile oynamayı siyaset zannedenler aklını başına almalıdır.

Türk devleti son günlerde aldığı üst üste kararlarla bu büyük sorun karşısında iyi bir sınav vermiştir. Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve T.C. Hükümeti’nin birbirini tamamlayan karar ve eylemleri gelecek için milletimize umut vermektedir. İran ve Irak Merkezi Hükümeti nezdinde yapılan girişimler yeni bir dönemin başladığını göstermektedir. Artık ezberlerin bozulduğu, kalıpların yıkıldığı, dost düşman kavramının değiştiği yepyeni bir dönemin arifesindeyiz. Bu yeni dönemin dinamiklerini kavrayamayanlar süratle Türk siyasetinin dışına çıkacaktır. Diğer taraftan, savaşın şiddetlendiği bir dönemde Türk Devleti ve Türk milletine TBMM içinden ateş açanlar, Türk yargısının gerçek adaleti ile buluşacaktır.

BÖLGE ÜLKELERİ BİRLEŞİYOR

Emperyalist merkezler, belki de farkında olmadan bölge ülkelerine büyük bir iyilik yapıyor. Ortak ve ciddi tehdidi, geçmiş dönemlere kıyaslanamayacak ölçüde açık ve net olarak algılayan Türkiye, İran ve Irak büyük bir dayanışma içerisine girdi. Suriye de yakın bir dönemde bu denklem içindeki yerini alacak! Jeopolitik yasaların bu dört devleti birbirine bağlayacağını başından beri söylüyoruz... Önümüzdeki dönemlerde el ele, kol kola, gönül gönüle ilerleyen bu yakınlaşmanın stratejik bir boyut kazanacağı şimdiden görülüyor.

Bu dört ülke sadece kendileri için değil, bütün dünya ve insanlığın bütün ilerici değerleri adına direnecek ve emperyalist çetelere unutamayacakları bir ders verecektir. Bağımsız Kürdistan’a, daha doğru bir ifade ile İkinci İsrail’e karşı çıkmak günümüzde dünya tarihine yapılacak en büyük ve en şanlı hizmettir. Bu savaşı dört ülke gerçekte, Çin, Rusya ve Asya’nın tüm ülkeleri, Almanya, Fransa ve dünyadaki bütün duyarlı devletler için de vermektedir. Çünkü “Büyük Kürdistan” demek, asrın dev projesi olan “Kuşak ve Yol”un Batı’ya girişini tıkamak demektir; çünkü “İkinci İsrail” demek, Deniz İpek Yolu’nun ruhuna Fatiha okumak demektir; çünkü “Müslüman İsrail” demek, Anglosakson zalimlere Asya kapısının anahtarını teslim etmek demektir; çünkü “İkinci Fitne ve Fesat Devleti” demek, bölgenin büyün kaynaklarını Anglosakson ülkeler ve İsrail’e devretmek, diğer ülkeleri bölgeden dışlamak demektir.

BÖLGE ÜLKELERİ KARARLI

Barzani’ye yeşil ışık yakan emperyalist çetelerin bir amacı da başta Türkiye ve İran olmak üzere bölge ve bölge dışı ülkelerin reaksiyonlarını test etmektir. Eğer kararsız bir duruş sergilenirse, tereddütler ortaya çıkarsa, ABD ve yardakçıları kendi planlarındaki ikinci kademeye geçerler. Kriz Yönetimi Anayasası’nın birinci maddesi “Süratli Reaksiyon”, ikinci maddesi “Kararlılık”tır. Türkiye, komşu ülkelerle koordineli şekilde caydırma ve cezalandırma yöntemlerini hızla hayata geçirmelidir. Büyük Türk Milleti’ne, Türk Devleti’ne ve özellikle kahraman TSK’ya inanıyor ve güveniyoruz. Türk’ün elinin ağır olduğunu herkes yaşayarak görecektir.