Savaşan ve yürüyen Cumhuriyet

Cumhuriyet basmakalıp laflarla anılamaz. Hele bugün!
Cumhuriyet törenlerinin ötesinde, savaşan ve yürüyen bir Cumhuriyet var.

CUMHURİYETİ CUMHURİYET YAPAN KURUMLAR

Cumhuriyeti yıkmak isteyenler de sözümona “Cumhuriyetçi” oldular. Cumhuriyete karşı “Cumhuriyet” bayrağı sallayarak savaşıyorlar. İstiklâl Mahkemelerine karşılar, Devrim Kanunlarına düşmanlar ama “cumhuriyetçiyiz” diyorlar.
Cumhuriyeti cumhuriyet yapan kurumlar vardır. İstiklâl Mahkemeleri ve Devrim Kanunları o kurumlar içinde özel bir yere sahiptirler.

İSTİKLAL MAHKEMELERİ

Her kurtuluş savaşı aynı zamanda iç savaştır. “Aslolan iç cephedir” der Mustafa Kemal Paşa. Savaşın temel kuralıdır: Arkadan vurulursan, karşındaki düşmanla savaş zora girer. İçteki düşman, karşımızdaki düşmanın koludur.
İstiklâl Mahkemeleri, İstiklâl Savaşımızın mahkemeleridir. TBMM’nin 18 Eylül 1920 günlü kararıyla kurulmuştur. Cephede savaşan Mehmetçik ne yaptıysa, İstiklâl Mahkemeleri de onu yapmıştır.
İstiklâl Mahkemeleri, Cumhuriyetin inşası döneminde de Cumhuriyet yıkıcılığına karşı görev başındaydı. Her yeni rejim, eski rejimi bastırarak yerleşir ve güvenliğini sağlar.
İstiklâl Savaşı, iç cephedeki kararlılığıyla başarıya ulaştı.
Gerici ve bölücü ayaklanmaların bastırılmasında, İstiklâl Mahkemelerinin rolü tarihsel önemdedir.
Cumhuriyet, yıkıcılığa aman vermediği için Cumhuriyet oldu.
İstiklâl Mahkemesi olmayan bir Cumhuriyet ayakta kalamazdı.
Dün İstiklâl Mahkemeleri hangi görevi yaptıysa, bugün FETÖ ve PKK terör örgütlerinin mensuplarını cezalandıran Cumhuriyet yargısı aynı görevi yapmaktadır. Dün İstiklâl Mahkemelerine kin bağlayanlara bakınız, bugün FETÖ ve PKK’ya kol kanat germektedirler.

DEVRİM KANUNLARI

Devrim Kanunları, adı üstünde devrimin kanunlarıdır. Devrimi kanunsuz bırakın, hedefine ulaşamaz ve yıkılır.
Atatürk. “Devrimin kanunları bütün kanunların üzerindedir” demişti. Burada kastedilen kuşkusuz devrimin doğasıdır. Devrim, karşı konulamadığı için devrim olur. Devrimin kanunları, devrimin yenilmezliğini sağlar. Bu açıdan Devrim Kanunları, devrimin hayat kaynağıdır. Bandinelli’nin Floransa Place de la Seigneurie meydanındaki heykeli, aslında Devrimin Kanunlarını canlandırır. Devrim karşıdevrimin başını ezmektedir.
Cumhuriyet Devrimimizin Büyük Düşünürü Yusuf Akçura, 1925 yılında Türk Ocağı salonunda, ‘Eğer Cumhuriyet gericiliğe ve bölücülüğe kılıcını vurmazsa, onlar Cumhuriyeti yıkacaklardır’ diyordu. İşte Devrimin Kanunu budur. Cumhuriyet yıkıcısı padişahçılar ve emperyalizmin adamları, o nedenle Devrim Kanunlarına hınç bilerler. Ancak Devrimin Kanunu hükmünü yürütmüştür.
Bugün Cumhuriyet dışta ve içte yine bölücü ve gerici terörle savaşıyor. Bu yaşam mücadelesini, tutarlı Vatanseverlik ve kararlı Cumhuriyet Devrimciliğiyle başarıya ulaştıracağız.
Cumhuriyeti kutlamak, bugün bir merasim değil, Cumhuriyet Devrimciliğidir.

SAVAŞAN ORDU VE YÜRÜYEN GENÇLİK

İşte Mustafa Kemal’in sonsuza kadar Komutanı olduğu Türk Ordusu yine İstiklâl Savaşındadır.
İşte Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençlik yürüyüş halindedir.
Ve millet, bütün olanaklarıyla Ordusunun ve Gençliğinin arkasındadır.
Cumhuriyeti Cumhuriyet yapan devrimci kurumları yaratan bilinç ve azim, bizim en değerli mirasımızdır, her şeyimizdir