Savaşın düğümü Halep'te çözülecek
Halep'te sürdürülen mücadelenin, ülkenin geleceğine ilişkin müzakerelerde siyasi avantajı elinde bulunduracak olan tarafı belirleyeceğini vurgulayan Hashem, bu bölgenin savaşan tüm taraflar için büyük önem ifade ettiğini belirtti.
Hashem, Rusya-İran-Suriye ittifakının, Türkiye tarafından yürütülen harekata yönelik tavrına ilişkin olarak, "Türkiye’nin muhalif savaşçıların desteğiyle uzun vadede kazanacağı bir zafer, Halep merkezinde verilecek savaş için vahim sonuçlar doğurabilecek olsa da, Rusya ve İran Türkiye’ye göz yumuyor, Suriye ise tepkisini asgari düzeyde tutuyor" dedi.
Hashem'e göre bu durumu ortaya çıkaran önemli sebeplerden biri de söz konusu savaşın sözü edilen bütün tarafların askeri hedeflerine hizmet ediyor olması. Bu bağlamda, "Suriye rejiminin konumunun güçlendirilmesi ve Suriyeli Kürtlerin devletleşme emellerine son verilmesi," her iki tarafın da askeri çıkarlarının birbiriyle örtüşmesine olanak tanıyor.
"SUUDİLERİN EMELLERİ ÇÖKÜYOR"
Hashem'in makalesinde sözlerine yer verdiği Al-Monitor’a konuşan muhalif bir saha komutanı, Halep savaşını, “bölgede oyunu deştirebilecek, savaşın gidişatını etkileyecek” bir savaş olarak tarif ediyor. Öte yandan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 24 Haziran’da yaptığı bir konuşmada “Asıl stratejik savaş, asıl büyük savaş Halep ve çevresinde,” diyerek, Halep kentinin İran ve Lübnan Hizbullahı için önemini vurguluyor. Hashem'e göre, Nasrallah’ın bu açıklamasından iki gün önce Hizbullah savaşçıları ve Suriye ordusu Halep’in içindeki muhalifler etrafındaki kuşatmayı daraltmıştı. Nasrallah bir ay sonra da kuşatmanın başarıyla ilerlemesini “Suudi Arabistan’ın emperyal emelleri Halep’te çöküyor.” sözleriyle yorumlamıştı.
"HALEP DÜŞERSE, SURİYE DÜŞER"
Hashem'in ifadelerine yer verdiği İranlı bir askeri kaynak ise "Halep düşerse Suriye’nin kuzeyi artık yok anlamına gelir... Bu savaşın başlıca amacı Suriye’yi bir bütün olarak korumaktır,” diyerek, Halep'in stratejik önemine vurgu yapıyor. İranlı kaynağa göre, savaşın sahadaki tarafları olan Şam Fetih Cephesi, Ahrar El Şam, Türkistan İslam Partisi, Cund El Aksa gibi gruplar, Halep’in ardından sıranın İdlib’e geleceğini biliyor ve Suriye ordusunun Şam çevresindeki büyük kazanımları da düşünüldüğünde bu onların Suriye’yi ele geçirme rüyalarının sonu anlamına geliyor.
Makalesinin sonuç kısmında, hükümet güçlerinin ülkenin ikinci büyük kenti Halep’te kontrolü tümden ele alması durumunda muhaliflerin Suriye’deki ölümcül bir darbe alacaklarını belirten Hashem, sahadaki kazanımların siyasi kozları belirleyeceğine vurgu yapıyor.
Hashem'e göre, Halep savaşının sonucu, Cenevre’de yapılacak olan görüşmeleri; büyük masaya kimin oturacağı ve uzlaşma sağlanırsa Şam’ın yolunu kimin tutacağı gibi temel ve kritik noktaları etkileyeceği gerekçesiyle, "rejim ve müttefikleri için ölüm kalım meselesi" haline gelmiş durumda.