Savaşta yeni dönem:‘Vekil’lerden ‘asıl’lara
Sözü dolaştırmayalım.
Suriye’de, Irak’ta “vekil”ler savaşıyordu.
Şimdi sahaya “asıl”lar girdi.
Gündemimiz: Savaş.
Vekillerin değil, “asıl”ların savaşı.
* * *
Tahran’da, Şamda ve Beyrut’taki görüşmelerde...
Öncelikli sorularımızdan biri buydu: Savaşı mı gidiyoruz?
Kestirmeden cevaplar yoktu elbette.
* * *
Ama ortak özetleme önemliydi.
Aralık 2011’de ABD Irak’tan çekilmiş...
Irak-Suriye hattında “bölge dışı” askeri güç kalmamıştı.
* * *
Şimdi durum şöyle:
ABD: Eylül 2014’de Irak’a tekrar yerleşmeye başladı.
Washington “işgalci” olarak kovulmuştu.
“Kurtarıcı” olarak döndü.
Tabii ki, IŞİD sayesinde.
* * *
Ekim 2014’te de Suriye’ye girdi.
Yine “kurtarıcı” rolde.
Yine “IŞİD” bahanesiyle.
Suriye’de Amerikan askeri varlığı: Tarihte bir ilk.
* * *
Bir yıl kadar sonra...
Eylül 2015: Bu kez Moskova’yı gördük Suriye sahasında.
Hem de muharip güç olarak.
Rusya uçaklarıyla savaşa müdahildi artık.
Bu da bir ilk tarihte.
Moskova, Doğu Akdeniz’de hiç savaşmamıştı önceden.
* * *
Ardından Türkiye çıktı sahneye.
24 Ağustos 2016: Fırat Kalkanı harekatını başlattı.
TSK Suriye’ye girdi.
Cerablus-Azez hattından El Bap’a doğru.
Bir “ilk” de buydu. Birinci Dünya Savaşı’ndan beri.
* * *
Ya İran?
Aslında: Tahran çoktandır sahadaydı.
Hem de hepsinden önce.
Hizbullah’la... Generalleriyle, “danışman”larıyla...
Özel birimleriyle: İran, Afganistan, Pakistan’dan sevkettiği.
İranlı general Kasım Süleymani: Sürekli sahada.
Bilenler bilir.
Kimse onu “ordusuz general” sanmıyor.
* * *
Tarih: 2017 Eylül sonu.
Sahadaki tablo şöyle:
Dünyanın iki büyüğü: ABD ve Rusya.
Bölgenin iki büyüğü: Türkiye ve İran.
Ve de iki bölge devleti: Suriye ve Irak.
* * *
Farkında mısınız?
Bölgemizde bir savaş var.
Tam 6 devlet: Doğrudan savaşın içinde.
Hem de: Vekaletin değil, asaleten.
Ordularıyla... Ağır silahlarıyla... Generalleriyle.
* * *
6 devlet savaş adına her şeyi yapıyor.
Atmadıkları bir tek adım kaldı.
Henüz: “Asıl”larla değil... “Vekil”lerle vuruşuyorlar.
* * *
Fiilen... Ve giderek de resmen iki cephe oluştu.
Batı Asya cephesi: Türkiye, İran, Irak ve Suriye.
Müttefikleri: Rusya.
* * *
Atlantik cephesi: ABD, İsrail, Barzani, PKK/PYD, tekfirci yobazlık...
Müttefikleri: İngiltere, Suudi Arabistan ve Emirlikler...
* * *
Atlantik ve Asya cephesi...
Ordular mevzilenmiş... Tetikte bekliyorlar.
Devletlerin devletlerle vuruşacağı bir döneme girdik.
Atlantik’in referandum hamlesi hesapsız değil.
* * *
Barzani referandumu: Tabloda özel anlam kazanıyor.
Açık olan şu: ABD krizi tırmandırıyor.
Belli ki hesabı var.
* * *
Bazıları sonuçlara bakıyor.
Diyorlar ki: ABD’nin amacı düzen kurmak değil. Kaos çıkarmak...
Dolayısıyla ABD amacına ulaştı.
Doğru değil. “Nizam”sız hegemonya olmaz.
Evet: Washington düzen kuramıyor.
Ama istemediği için değil. Gücü yetmiyor.
* * *
ABD, Batı Asya’da (Ortadoğu) bir düzen kurmak istedi.
Yani kendi hegemonyasını: Bölecek, yönetecekti.
Irak ve Suriye krizleri bu amaçla çıkarıldı.
Fakat başaramadı.
Çünkü iki bölge büyüğünü aşamadı: Türkiye ve İran’ı.
* * *
ABD’nin iki projesi vardı.
Türkiye ve İran’la ilgili.
Washington’un hesabı açıktı: Türkiye ve İran’ı “razı” etmek.
İki “büyük”e kabul ettirilmezse, bölgede “düzen” kurulamazdı.
Düzen: Yeni Ortadoğu haritasıydı...
* * *
İki proje de çöktü.
Türkiye’de: “Ilımlı İslam”.
AKP, uzun gelgitler yaşadı.
Sonunda, “bölünme”yi kabul etmedi.
“Hiza”dan çıkmaya başladı. 2013-2014’ten itibaren.
Açılım: Bitirildi.
PKK ve FETÖ: Tasfiye sürecine geçildi.
Washington cevabı “darbe”yle verdi.
* * *
ABD’nin diğer projesine gelince.
Türkiye’de dar çevreler dışında pek konuşulmadı.
İran’da: “Reformcular” üzerinden ülkeyi Atlantik sistemine bağlamak istedi.
Nükleer Anlaşma bir yemdi aslında.
* * *
Nükleer Anlaşma imzalandı (Temmuz 2015).
Fakat: Washington memnun olmadı.
Şimdi, anlaşmanın gözden geçirilmesi konuşuluyor.
Neden? Ayrıntısını yeterince bilmiyorum henüz.
* * *
İddialar:
İran’dan bazı çevreler ABD’ye sözler verdi.
Yeni Ortadoğu haritası için. Mesela “Kürt devleti” konusunda.
Fakat Rehber Hamaney’i... Muhafazakar direnci aşamadılar.
Sonuçta ABD “derin devleti” yöntem değiştirdi: “Havuç” yerine “sopa” öne geçti.
* * *
Dün yazdım. ABD, Kürt ayrılıkçıları İran’a sevketmeye başladı. 2016 başından itibaren.
Mesut Barzani’yle işbirliği halinde.
* * *
Bir özet yapalım:
ABD’nin amacı: Yeni bir Batı Asya (Ortadoğu) haritası yapmak.
Irak ve Suriye’de mesafe aldı.
Fakat: Karşısına Türkiye ve İran engeli çıktı.
* * *
Washington’un seçimi:
Ya yenilgiyi kabul edip bölgeden çekilmek.
Ya da iki engeli aşmak.
* * *
Barzani referandumunun anlamı: ABD, Türkiye ve İran engellerini aşmaya karar verdi.
Yani savaşmayı gündemine aldı.
* * *
Konuşulanlar:
İran’da: Ani bir darbe vurmak. Rejim değişikliğinin önünü açmak.
Türkiye’de: Bölünmeye savaşmadan evet diyecekleri getirmek.
* * *
Ankara ve Tahran: Tabloyu böyle okudular.
Bu yüzden yaklaştılar: Irak’ta ve Suriye’de.
Devam edeceğim...