Sayın Perinçek için imza

Seçime giren her partinin başkanı cumhurbaşkanlığı için aday olmalıydı.

Yapılanlar seçmene eziyet.

Uzun sıralar olacak belki de, ne yapalım, ilk kez sıraya, kuyruğu girmiyoruz ya, bir de seçim kurulları önünde kuyruk olalım. Kuyruklar konusunda idmanlıyız nasıl olsa! Gelen haberler, imza işinin uzun sürmediği yolunda. Yüksünmüyoruz, yüksünecek bir durum yok.

Bu yarışta Sayın Dr. Doğu Perinçek’in de yer almasını istiyorum. Bunun için imza vereceğim.

Sayın Perinçek’i öteki parti başkanlarıyla şöyle bir karşılaştırıyorum:

Perinçek, yabancı dil bilir, hem de bir mahkemede kendini savunacak derecede. Ötekiler dil bilmezler.

Perinçek’in kalemi güçlüdür, Türkçeyi bir yazar ustalığıyla kullanır; öteki liderlerden şöyle hoşa gidecek bir yazı okumadım.

Edebiyatçılarla edebiyatı, şairlerle şiiri tartışacak kadar birikimlidir.

Bilimin içinden gelmiştir. Güzel sanatlarla yoğrulmuştur. Müzikten, tiyatrodan anlar.

Dil konularıyla, özellikle kökenbilimle bir Türkolog kadar ilgilidir.

Perinçek’in Og’dan Oğur’a (Kaynak Y. 2012) adlı kitabını okuyunca, onun Türkoloji bölümlerinden birinde konuk öğretim üyesi olarak bir sömestr ders verebileceğini düşündüm.

Devletin oluşumunu açıklarken, çeşitli bilim dallarındaki içine kapanmışlığa dikkati çekiyor Sayın Perinçek:

“Zaten devletin oluşumunu dar tarihçilikle, dar iktisatçılıkla, dar hukukçulukla veya içine kapanmış dilbilimciliğiyle açıklayamazsınız.”

İçine kapanmış dilbilimcilik... Bu bilim kurumlarının içinde yaşamışçasına tam on ikiden vuruyor Perinçek. Gerçekten özellikle üniversitelerdeki dil ve edebiyat bölümleri içine kapanıktır. Başka bilim dallarıyla alışverişleri, ilgileri olmaz. Perinçek’in bu ilginç kitabını okuduklarını da sanmıyorum.

“Türk” sözü üzerine yazdıkları da ilginç Perinçek’in: “Köken tartışmasının en çok Türk denen kavimlerle ilgili yapılması da, Türklerin ne kadar çok karıştığını gösterir. Çünkü başka kavimlerin kökeni konusunda bu kadar farklı görüşler ve farklı tarihsel veriler bulunmuyor” dedikten sonra bu karışık konuyu şöyle bağlıyor: “Sonuç olarak Türk’ün tarih içindeki en iyi tanımı Türk dili üzerinden yapılabilir: Türk, Türkçe konuşandır.”

Pazar günü yazıyorum bu yazıyı. Biraz sonra kalkıp imza vermeye gideceğim Perinçek için.

Okuma önerisi: Roman bolluğu içinde okunacak roman seçmek epey zorlaştı. İnsancıl Yayınları’ndan çıkan Romanda Estetik Kalkışma’nın üçüncüsü de geldi. Bu kitabı ve özellikle kitapta incelenen romanları okuma listenize alabilirsiniz. Bunlar İnsancıl Atölyesi’nde incelenmiş romanlar. Bu arada önereceğim bir kitap daha: Selami Genli’nin Bilgi Yayınevince basılan Tımarhane’si başarılı gözlemleri olan, kolay okunan, akıcı, hoş bir roman.