Sayın Stefan Kuntz...
SENİNLE ilk tanışmam Beşiktaş futbolu sayesinde olmuştu. Türkiye'de bir sezon kalmış, ardından Almanya'ya dönmüştün. Almanya'da birkaç telefon görüşmemiz olduysa da, maalesef çoğu dostlukta olduğu gibi sonrasında ayrı ayrı yollara gitmiştik.
Almanya futbolunu takip edebildiğim kadarıyla, Bundesliga takımlarından Kaiserslautern'de gol kralı olduktan sonra birkaç kulüpte antrenörlük deneyimi kazandın. Ayrıca, bir dönem, çok sevdiğin Kaiserslautern Kulübü'nün başkanlık görevini de üstlenmiştin.
A MİLLİ TAKIM SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA...
Sayın Stefan, futbolculuk döneminde bir sezon kaldığın Türkiye'yi çok sevmiştin. Ülkemizde yaşadığın bir senede çok şeyler öğrendiğini söylemiş ve her zaman dile getirdiğin üzere o bir senenin “on yıla bedel sevgi ve saygı getirdiğini” anlatmıştın...
Yakından tanıdığın Hamit Altıntop'tan A Milli Futbol Takımımızın teknik direktörlüğü için teklif aldığında çok sevinmiş ve hatta onayını almak niyetiyle bu durumu eşine anlattığında eşinden hiç düşünmeden “Türkiye'ye seve seve gideriz.” yanıtını almıştın.
LEHTE YA DA ALEYHTE ÇOK ŞEY YAZILDI
A Milli Futbol Takımımızın teknik direktörlüğünü teslim aldığında Türk insanının mentalitesini bildiğinden iki hafta içerisinde futbolcularımızla güçlü bir iletişim kurup onları tekrar futbolumuza kazandırmanın yollarını aradın ve buldun. Olumlu eleştiriler azınlıkta kaldı, negatif eleştiriler ise seni başarıdan uzaklaştıramadı, eleme maçlarına çıktığımızda sanki yer yerinden oynamıştı. Dünya Kupası play-offlarına katılma hakkı kazandık ve Türk insanı ile birlikte sevinç göz yaşları döktün.
TÜRK DOSTU KUNTZ, BİR KEZ DAHA KOLLARI SIVAMA ZAMANI
Sana futbol, sistem ya da teknik/taktik ile ilgili akıl verecek değilim. Veremem de zaten. Ancak son açıklamalarında, Portekiz ve (umarım) İtalya karşılaşmaları ile ilgili “Bizim en büyük planımız rakiplerimize büyük zorluk çıkartmak ve asla teslim olmamak.” demişsin. Ben senin ne dediğinin bilincindeyim. Ancak kafaları karıştırabilecek bu açıklamalar yerine son maçlardan önce milli takımımıza ne söylediysen, onları nasıl motive ettiysen futbolcularımıza yine aynılarını söylemen çok daha iyi olur. Karşı takım ile aynı güçte olduğumuzu, hatta birlik ve beraberliğimiz sayesinde artı bir performansla daha da güçleneceğimizi anlatmalısın. Ayrıca 85 milyon Türk insanının da daima sizin yanınızda olacağını ve duaları ile başarıya odaklanacaklarını da anlat lütfen…
Biliyorsun futbolda moral ve kendine inanmaktan doğacak yüksek performans çok önemli. Senin de eskiden hep dediğin gibi, Almanca, “Halbe Miete” yani başarmanın yarısı...
Kalın sağlıcakla...