Seçim maratonu devam ediyor

İKİ defa ertelenen Galatasaray Seçimli Genel Kurulu 6 adaylı bir seçim süreci halini aldı. Aslında bu seçimin de olup olmayacağı daha tam net değil. Çünkü Galatasaray'da tüzük şunu emrediyor: Seçimli genel kurullar mutlaka Tevfik Fikret Salonu'nda yapılmalı. Kovid-19 salgınını göz önüne aldığımızda fiziki olarak bunun muteber olamayacağı görüşündeyim. Bu da Galatasaray'ın karşısına seçimi bir kez daha ileri bir tarihe atma zorunluluğunu çıkarabilir.

GALATASARAY 600 OYLA İDARE EDİLEMEZ

Diyelim ki seçim oldu. 2500-3000 ya da en fazla 4000 oy kullanılacak. Geçen yazımda da bahsettim, bunu 6'ya bölseniz aday başına aşağı yukarı 500-600 oy düşer. Demokrasiden bahsediyoruz, olmazsa olmaz diyoruz ama Galatasaray gibi 30 milyon taraftarı olan bir kulübü 500-600 oy alan bir yönetim idare edemez. Ayrıca kulübü ilgilendiren yükümlülüklerin altına imza atamaz.

İlginçtir, mevcut başkan Mustafa Cengiz, son zamanlarda hiçbir şekilde bu seçim sürecini konuşmamaya başladı. İnşallah hastalığından değildir, bir kez daha acil şifalar diliyorum. Tanıdığım kadarıyla Cengiz'in aklında bu seçimi de iptal etmek yerleşmiş durumda sanki. Kulislerde tarih telaffuzu bile var. Eylül ayının üçüncü haftası gibi söylentiler dolanıyor. Hatta yeni bir hocanın da yakında göreve başlayacağı konuşuluyor. Bu da dedikodulardan biri.

KAOS SONA ERMİŞ DEĞİL

Galatasaray'ın şu anda yeni sezon transfer çalışmalarına başlaması lazım. Transferi Sportif AŞ yapar. Ancak başkanın onay vermesi lazım. Ayrıca gelecek hocaya "ben transferi zaten yaptım" demek de olmaz. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır deyimi gibi, her hocanın da kendi transfer politikası vardır ve kendi transferleriyle sezona başlamak ister. Durum şunu gösteriyor: Geçen yazımda seçim kaosu demiştim, kaos halen devam ediyor.

Son dakikalarda aday olan Yiğit Şardan ekibine bakarsak, mevcut yönetimin fotokopisi şeklinde. Birleşme toplantıları adı altında yapılan toplantılarda bilhassa Eşref Hamamcıoğlu ve Burak Elmas ekibinden bir tek ekip yapmaya çalışılmış ama başarılı olunamamış. Işın Çelebi ve ekibi seçilme şansı en zayıf ekip olarak gözüküyor. Metin Öztürk ve ekibi ise uzun zamandır çalışmalarına rağmen istenen düzeyi yakalayamamış durumda. Bu kadar parçalanmak, bu kadar bölünmek Galatasaray gibi ananesi olan ve lise gibi bir kültürün üstüne inşa edilmiş bu kulübün yaşayabileceği en kötü durumdur.

ÇIKMAZA GİRMEK ÜZERE

Bazı Galatasaraylı gruplara bakıyorum. Bir an evvel seçim olsun da ne olursa olsun mantığı ile hareket ediyorlar ki bu da çok büyük bir yanlıştır. Böyle giderse seçim Galatasaray'ı kaostan kurtarmayacak, ikinci bir kaosa sokacaktır. Bir grup aday Fatih Terim'in devam etmesini istiyor, Mustafa Cengiz ise Terim ile çalışmayacağını açıklıyor. Sonuç olarak Galatasaray tekrardan bir çıkmaza girmek üzere. Bunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.