Seçim öncesi ABD turları başladı
Türkiye NATO’ya girdi.
ABD de Türkiye’ye.
Her işimizin içinde.
Seçimlerimize de müdahale ettiler.
Kendi adamlarının önlerini açtılar.
Olmadı darbeler yaptılar.
12 Mart, 12 Eylül…
En son başarılı olmayan 15 Temmuz…
Hepsi “onların ve çocuklarının” marifeti.
ABD DESTEĞİ
Türkiye ne zaman seçim sathına girse,
ABD ziyaretleri gündeme geliyor.
Oyu Türk seçmeni verecek.
Partilerin kendini onlara beğendirmesi lazım.
Ama bizdekiler farklı.
Kendilerini önce ABD’ye beğendirme çabasındalar.
ABD desteği ile iktidar olma hayali…
KILIÇDAROĞLU ABD’YE GİDİYOR
Türkiye seçim sürecinde…
Yine aynı manzara…
Meclis’teki bazı partilerin gözü ABD’de.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu.
9-13 Ekim arası ABD’ye gidiyor.
Washington’da görüşmeler yapacakmış.
ABD gezisi ile ilgili açıklaması ilginç:
“Muhalefetteyken, prensip olarak iktidarla görüşmeyiz. Çünkü muhalefet olarak o masaya oturursanız, ancak icazet almak için oturursunuz.”
Dilin çürük dişe gitmesi durumu.
Sonra özetle şöyle devem ediyor:
“Bay Kemal yalnız değil.
Çok sayıda Bay Kemal var dünyada.
O Bay Kemallerin bir araya gelmesini istiyorum.”
KİMLERLE GÖRÜŞECEK
Kılıçdaroğlu kimlerle görüşeceğini de açıkladı:
“Aktivistler, siyasi isimler, düşünce kuruluşları…
Birlikte dünyayı nasıl daha yaşanılası bir yer haline getireceğimizi konuşacağız.
Dünya hasta, şifaya ihtiyacı var.
İyi insanların bir araya gelmesi şart.
Bunu yapacağız.”
Bu tür ziyaretleri biliyoruz.
Gerekçeler hikaye…
Gizli görüşmeler de ayrı…
GÜLER MİSİN, AĞLAR MISIN?
Kılıçdaroğlu vahşi kapitalizmden,
Neoliberalizmin verdiği zararlardan şikayetçi.
Bununla mücadele edeceğini söylüyor.
Eğer samimi ise nereye gitmesi lazım?
Emperyalizmin hedefindeki ülkelere.
Ezilenlerle birlikte olması lazım.
O ise nereye gidiyor?
Ezenlerin ayağına.
Bu sistemi kuranın yanına…
Dünyanın anasını ağlatan ABD’ye.
“İyi insanları” ABD’de arıyor.
Yemezler…
ABD’DEKİ HEYET
Sadece CHP değil.
ABD’de başkaları da var.
Şu anda bir parti heyeti Washington’da.
Bir genel başkan yardımcısı başkanlığında,
ABD yetkilileriyle görüşme çabasında.
Bizim bilmediğimiz bir gelişme mi oldu?
ABD, PKK/PYD’ya destekten vaz mı geçti?
Yunanistan’a yığdığı silahları mı çekti?
FETÖ’yü korumayı mı bıraktı?
Seçim öncesi bu girişimler,
ABD’yi küstahlaştırıyor.
Yaptırımlar konusundaki tutumu…
Türkiye’yi tehditleri…
Diplomasi ve hukuk kurallarını çiğnemesi…
İçişlerimize doğrudan müdahalesi…
Bu zafiyetlerin sonucu.
SON AÇIKLAMA
Bu arada,
Cumhurbaşkanı Sözcüsünün son çıkışı.
ŞİÖ ve AB konusundaki ifadeleri.
Suriye ile normalleşmeye itirazları.
Rusya konusunda güven sarsıcı sözleri.
Rusya’ya yaptırımlar…
Türkiye uymayacağını açıkladı.
Ama “delmedik” diye savunma yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tersi çıkışlar…
“ABD’ye yaranma” diye değerlendiriliyor.
ABD KARARINI VERMİŞ
Sanırım ABD bu durumdan memnundur.
Ama sonuç değişmez.
ABD kararını vermiş.
İktidarı devirme konusunda net.
Yunanistan’da, GKRY’de,
Suriye’de Fırat’ın doğusunda,
Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin,
Ermenistan’da yaptıkları da bu çerçevede.
Daha önce de belirttim.
Dünyada ABD’ye taviz vererek kurtulan olmadı.
Direnen kazandı.
Bu Türkiye için de geçerli!