28 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Seçimin ardından

Kadim Ülker

Kadim Ülker

Site Yazarı

A+ A-

Avusturya medyası 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimine kendi ülkelerinde yapılan seçimlere gösterdikleri ilgiden çok daha fazla ilgi ortaya koydular. Basında seçimlerin öncesi ve sonrasında hemen hemen her gün konuyla ilgili haberler yaptılar, makaleler yazdılar. Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili güzellemeler de dizdiler.

Türkiye seçimlerinden bir iki hafta önce Salzburg eyaletinde seçim vardı. Bu seçim Avusturya basını tarafından nerdeyse görmezlikten gelindi. Seçim sonuçları açıklanıp da Komünist Parti’nin oylarını yüzde 0,5’lerden yüzde 11’lere, yer yer yüzde 20’lere vardığını görünce, Salzburg eyaletinde bir seçimin olduğunu fark ettiler.

14 Mayıs yaklaşırken AK Parti karşıtı basın ve liberallerden edinmiş oldukları bilgiler ışığında ve onlarla yaptıkları söyleşilerle Recep Tayyip Erdoğan’ın kesinlikle kaybedeceğinin haberlerini ve yorumlarını yapmaya başladılar. Salzburg eyalet seçimini yok sayan basın, Türkiye'de yapılacak seçimin sanki kendi ülkelerinin seçimiymiş gibi ilgi gösterdiler. Hatta haber dergilerinden Alman Der Spiegel’in benzeri olan Profil Dergisi 14 Mayıs öncesindeki son sayısında “Erdoğan’dan kurtulacak mıyız” manşetiyle Türk bayraklı ve Erdoğan fotoğraflı kapak yaptı. Pazartesi günü piyasaya çıkacak olan Profil yeni sayısında 14 Mayıs seçim sonucunu nasıl yorumlayacağını merakla beklemekteyim.

Avusturya Basınının Türkiye Cumhuriyeti temsilciliklerinde oy kullanan Türklere karşı yayınları da dikkat çekti. Türklerin Avusturya’da oy kullanmaları ülkede sorun olarak görüldü. Bir taraftan 14 Mayıs seçimine ait yazılar ve yorumlar kaleme alıyorlar, “Erdoğan’dan kurtulacak mıyız?” gibi manşetlerle dergi çıkartıyorlar, diğer taraftan ise Türklerin oy kullanmasını “Türkiye seçim sorununu Avusturya’ya taşıyor” yorumlarını okuyucularına aktarıyorlar.

Avusturya’nın ciddi gazeteleri Wiener Zeitung,  Kurier, Die Presse ve Der Standard seçimden sonra sayfalar dolusu yorum ve haberlerle 15 ve 16 Mayıs günlerinde Türkiye seçimlerini haber yapıp, yorumladılar.    

Kurier Gazetesi 16 Mayıs tarihli sayısında seçimin sonucunu “Türk milliyetçilerinin zaferi, Erdoğan’ın yenilgisi” olarak değerlendirdi. Kurier gazetesi “Avusturya'da Türklerin yüzde 72’si İslamcı başkan için oy kullandı” manşetini atarken, Türkiye’nin ekonomik sorunlarını geleneksel tespit olan “Boğazın hasta adamı” başlığı altında yorumladı. Gazetenin yazarı Wolfgang Unterhuber köşesinde, “Patates ve soğan” ücretlerinin yüksekliğine vurgu yaparken, enflasyonun yükseklerde seyrettiğini ve IMF’nin Türkiye’ye olan kredi güvenirliğinin aşağılarda olduğu biçiminde değerlendirdi. Bu değerlendirmeyi yaparken de Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'nin ekonomik durumunun hiç de  iyi seyretmediğinin altını çizdi.

Avusturya’nın ciddi gazetelerinden ve koalisyon hükümetinin büyük ortağı Avusturya Halk Partisi’ne yakınlığıyla tanınan Die Presse ise manşetten “Erdoğan’ın Avusturya zaferi” diyerek, Türklerin Erdoğan'a yüzde 72 oranında oy vermelerini birinci sayfadan tam sayfa olarak gördü.  Gazete haberinde sadece Avusturya'da yaşayan Türklerin büyük ölçüde Erdoğan’a oy verdiklerini değil, Avrupa’nın diğer ülkelerinde de Türklerin çoğunluğunun Erdoğan için oy verdiklerini yazdı. Die Presse muhalefetin ise seçimden sonra “neden başarılı olamadıklarının şaşkınlığını” dile getirirken, “muhalefetin yerlerde süründüğünü” sözlerini konuyla ilgili haberin manşetine taşıdı.  Gazetenin yazarlarından Wieland Schneider “Erdoğan’a duyulan hoşnutsuzluğu kullanarak, muhalefet partilerinin Erdoğan'ı başkanlıktan düşürme hayalini gerçekleştiremediğini” dile getirdi. “Basına uygulanan baskı, gıda ürünlerindeki fiyat artışları ve depremde doğan sorunlara rağmen” muhalefetin başarılı olamadığı biçimindeki yorum yazıda dikkat çekti.  Schneider, ikinci turda muhalefet lideri Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanması için Sinan Oğan’a oy veren milliyetçilere muhtaç olduğunu, “Kürtleri küstürmeden Türk milliyetçilerinden oy alma ikilemi içinde” bulunduğunu yazının devamında dile getirdi.

Seçimin ardından - Resim : 1

Yine aynı gazetenin yazarlarından Duygu Özkan’ın seçime katılanların ağzından CHP’nin hatalarına dikkat çektiği görüldü. Özkan’ın konuşmuş olduğu seçmenlerin, CHP'nin “Terör örgütüne yaklaşması ve HDP ile görünmesi affedilir değildi” diye yazdığı dikkat çeken en önemli nokta oldu.

Diğer gazetelerden Der Standard’ın Ön Asya uzmanlarından Gudrun Harrer yorumunda “Türklerin ekonomik durumlarının kötüleşmesini muhalefet kullanıp zafere dönüştüremedi” diye yazdı. Harrer, “Deprem bölgesinde de kazanan” Erdoğan'ın “Kılıçdaroğlu’nun önünde seçimi göğüslemesi başarıdır” biçiminde değerlendirdi. Yorumun devamında yazar “Bürokratik mekanizmaları elinde bulunduran Erdoğan'a karşı Kılıçdaroğlu'nun iki hafta sonraki ikinci turda şansının çok kötü olduğunu” belirtti. GudrunHarrer yorumunun devamında Erdoğan’ın başarısını “Depreme, rüşvet ve ekonomik sorunlara rağmen, ülkede İslamcı, tutucu ve milliyetçi çevrenin güvenin tam olduğuna” değindi. Yazar, yazının devamında “Toplumda bir çoğunluk oluşmuştur, İslam’ın toplum ve devletle karıştırılması, İslam ve milliyetçilikle ortaya çıkan bu çoğunluk Türkiye'de tamamen galip gelmiştir” tespiti öne çıktı. Seçimlerin “Korkulanın aksine sakin ve demokratik bir ortamda geçtiğini” dile getiren Harrer, aşırı milliyetçi Sinan Oğan’ın oylarının bir bölümünün “Batı endişesinden dolayı Erdoğan’a gidecektir” ifadesini kullandı. Yazının sonuna doğru Harrer, “MHP’nin de yüzde on oyla seçimden güçlü çıktığını” kaydetti.

Seçimin ardından - Resim : 2

Popülist gazete Kronen Zeitung da Türkiye’deki seçimi manşetten verirken, “Erdoğan’ın kartlarının daha iyi olduğu” biçimindeki değerlendirmede bulundu. Tarihi WienerZeitung ise “Erdoğan bütün kartları elinde bulundurmaktadır” diye seçimi birinci sayfadan verdi. Thomas Seifert imzalı başyazında “Türkiye bir Erdoğanistan ülkesi mi oluyor” diye sorması dikkat çekti. Wiener Zeitung Seifret imzalı “Erken sevinildi” başlıklı başyazıda, Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim propagandası “1992 yılında Amerika başkanlığı seçiminde Bill Clinton'un seçim danışmanı James Carville’nin “It’stheeconomy, stupid!” (Esas olan ekonomidir, aptal) seçim sloganına benzettiği görüldü. Başyazıda “Kemal Kılıçdaroğlu’nun mutfakta soğan soyma videosu yayınlanırken, Recep Tayyip Erdoğan'ın araba tanıtımı, atom santrali açması ve uçaklar ile meşguldü” denildi.  Yazının devamında “Ekonomik konu ABD’de Bill Clinton’a başarı sağlamıştır, ancak Kılıçdaroğlu’nun mutfak videosu sadece Tayyip Erdoğan'ın dalga geçmesine sebep olmuştur. Adalet ve Kalkınma Partisi taraftarları Erdoğan'ın yapmış olduğu açılış ve gösterilere rağbet ederek, güvenlerini Erdoğan’dan yana göstermişlerdir” biçiminde yorumlandı. Wiener Zeitung’un başyazısında Sinan Oğan’ın siyasi olarak Erdoğan’a daha yakın olduğunu ve Erdoğan’ın ikinci turda galip taraf olacağının ayrıca altı çizildi.   

Şimdi son söz olarak, gazetelerin hepsinin bu kadar ilgili olduğu Türkiye seçimlerinde Avusturya’da yaşayan Türklerin anne ve babalarının doğduğu ülkelerinin seçimi ile ilgilenmesinde gariplik nedir de basın Türkiye temsilciliklerinde seçime katılmayı sorun olarak görüyor dersiniz?