Seçimin asıl kaybedeni: ABD ve CIA

ABD uzun süredir çalışıyordu.

Erdoğan’ı devirmek için düğmeye basmışlardı.

Biden’le birlikte bir üst aşamaya geçti.

Darbe yapmayacaklardı…

Muhalefeti destekleyip sonuç alacaklardı.

“Altılı Masa” bu planın parçasıydı.

İktidarın zaafları üzerinden harekete geçtiler.

“Aşil topuğu” olarak ekonomiyi görüyorlardı.

Yapısal sorunları kullandılar.

Pandemi süreci…

Rusya-Ukrayna savaşı da tuz biber oldu.

14 Mayıs seçimine çok asıldılar.

ABD İLE TÜRKİYE ARASINDA

ABD bütün kozlarını sahaya sürdü.

PKK, FETÖ ve diğerleri.

Uyuyan hücrelerini de uyandırdılar.

14 Mayıs seçimi için tespitimiz şuydu:

“Bu seçim ABD ile Türkiye arasında.”

Öyle de oldu.

Seçim sonrası ABD’den yapılan değerlendirmeler…

“Erdoğan sadece Kılıçdaroğlu’na karşı değil,

ABD’ye karşı da kazandı.

Seçimin asıl kaybedeni ABD ve CIA”.

S.L Kanthan adlı analistin tespiti de aynı.

NEDEN BU TESPİTİ YAPTILAR

Seçimin hemen arkasından,

Amerikalıların bu değerlendirmeleri önemli.

Yapılan analizlerde,

ABD’nin Türkiye’ye ekonomik saldırıları…

AB ile ortak hamleleri…

Siyasi baskıları…

Suriye’nin doğusundaki faaliyetleri…

Daha birçok ayrıntı sıralanıyor.

Onlar da 14 Mayıs seçimine bizim gibi bakıyorlar.

Seçimin Türkiye ile ABD arasında olduğunu biliyorlar.

O nedenle “Asıl kaybeden ABD ve CIA” diyorlar.

ABD: YENİLDİK CHP: KAZANDIK

ABD’den gelen açıklamalar gerçekçi.

Resmen “yenildik” vurgusu yapıyorlar.

Onlarla birlikte hareket eden CHP ise farklı.

CHP yönetimi “kazandık” havasında.

Parti yöneticilerinin açıklamaları…

“Her 2 kişiden birinin oyunu aldık.

Büyük değişim sürüyor.

Her adımda artacak, büyüyecek…

Engellenemez hale gelecek.

Bu çığın önünde kimse duramaz.

Adalet yürüyüşü ile başlayan süreç devam ediyor.

2,5 milyonu da ikna edersek bu iş tamam.”

Şaka gibi…

1989 SEÇİMLERİ

CHP yöneticilerini dinleyince eskileri anımsadım.

Yanılmıyorsam 1989 yılıydı.

Kısmi yerel seçimler yapılmıştı.

İktidarda Özal ve ANAP vardı.

Ekonomi sıkıntılıydı.

Peş peşe gelen zamlar…

Halkın alım gücünün düşmesi…

Muhalefet için koşullar çok uygundu.

Ama SHP kötü bir sonuç aldı.

Seçim sonrası ilk grup toplantısı...

Moraller çok bozuktu

İnönü kürsüye çıktı, uzun bir konuşma yaptı.

Seçimde nasıl başarılı olduklarını(!) anlattı.

Salonda ne alkış ne destek… Çıt çıkmıyordu.

Sonra toplantı dağıldı.

Muzip bir İzmir milletvekili arkadaşının koluna girdi.

“Bu kadar kalın kafalı bir grup görmedim” dedi.

Arkadaşı şaşkınlıkla “Niye?” diye sordu.

O da şu yanıtı verdi:

“Genel başkanımız 1,5 saat konuştu.

Seçimde nasıl başarılı olduğumuzu anlattı.

Bu kalın kafalı grup anlamadı.”

Önce kısa bir sessizlik, sonra kahkaha…

Bu olayı kısa sürede herkes öğrendi.

Belli ki değişen fazla bir şey yok.

KILIÇDAROĞLU’NUN KARNESİ

Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı…

Baykal’a kurulan kumpasın devamı.

İlk seçimi 2011’deydi.

CHP yüzde 25,98 oy aldı.

Sonrasında yapılan bütün seçimler…

2011’in altında kaldı.

14 Mayıs seçimleri…

CHP’nin içinde 4 parti daha var.

Aldığı oy yüzde 25.

Kılıçdaroğlu CHP’yi değiştirmekle övündü.

Batı’ya yaklaştırdı.

PKK/HDP ve FETÖ ile yan yana getirdi.

Ama halk dönüşüme onay vermedi.

CHP TOPARLANIR MI?

CHP yöneticilerinin tutumları…

Bu aralar en çok sorulan soru şu:

“CHP toparlanır mı?”

Bunu ben de çok merak ediyorum.

Karşılaştığım her CHP’liye soruyorum.

Genelde verilen yanıt aynı:

“Mümkün değil.”