Seda Sayan okul yaptırdı sen ne yaptırdın?

AKP’li Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, kadınlar gününde beldesindeki kadınlara hitap ediyor. Televizyon programcısı Seda Sayan densizce bir söz ettiği için ona diyor ki: “Bu kadar ahlaksızca, namussuzca bir kelamı Türkiye Cumhuriyeti’nin kanallarından söyleyebilecek kadar aşağılık bir kadın, sizlerin seyrettiği programı sunuyor.”

Bir kadını, bir canlı yayında istemeden bile olsa söylediği söz için ahlaksız, namussuz, aşağılık göstermeye kalkışan vahşi bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ben ona, “9 yaşındaki kızın evlenmesi Allah’ın kanunudur!” diyen vekilini hatırlatmıyorum. Ensar yurtlarında erkek çocuklarımıza tecavüz edenlerin ahlaklı mı namuslu mu olduklarını da sormuyorum. Hatta bu tecavüz yurdunu savunmak için yırtınan parti büyüklerini de anımsatmıyorum. “Bir babanın öz kızına dokunması şehvete yol açar!” diye fetva veren sapıkları da gündeme getirmek niyetinde değilim. Hele hele, “Başbakanımızın zevcesi olmaya hazırım!” diye evli bir erkeğe sosyal medyadan mesaj atan türbanlı hatunları hiç örnek vermiyorum.
Sadece sorum şu: Ey İsmail! O aşağıladığın kadın kendi kazandığı para ile gitti, memleketi Tokat-Pazar’a annesi adına çok programlı bir lise yaptırdı. Sen bu memleket için cebinden para vererek ne yaptırdın? Söyle bana Hak katında sen mi hayırlısın yoksa Seda Sayan mı hayırlı?
Bir de Seda Hanım’ın şu videosunu izle: https://www.youtube.com/watch?v=8jxg27ghb8s

BOZKURT’U YİNE SATTILAR

2010’daki anayasa referandumu öncesindeydi. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Türk milliyetçilerini kandırmak için 20 Temmuz 2010’da TBMM’de yaptığı bir konuşmada, 12 Eylül döneminde asılan Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun arkasından ağlamıştı. Evet’i aldıktan sonra da Ülkücülere ve MHP’ye demediğini bırakmamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı derinden ilgilendiren seçim 2019’da. Tek adam olabilmek için bir operasyonla MHP’deki bir avuçluk yönetici kesimi ele geçirdi. Ülkücüleri kandırmak için bozkurt işareti bile yaptı.
Anlaşılıyor ki bu işaret dinci kesimde tepkiye yol açmış. Açıklama yaptı ve dedi ki: “Rabiayı sayarken spontane şekilde olmuş, o işaret...”
Yani, yanlışlıkla oldu, diyor.
Görüyorsunuz bozkurtu yine sattılar.
Bunda, Erdoğan’ın kabahati yok. Sattıran, Devlet Bahçeli ve ekibi... Koskoca bir partiyi, AKP’nin şubesi haline getiren bu ekibe, Türk milletinin vefalı çocukları gereken dersi verecektir.

TOKATLI EVET DEDİ FABRİKALARI GİTTİ

Şu eski Türkiye var ya... O Türkiye’de her yere fabrikalar yapılırdı. Benim memleketim Tokat bile bundan faydalanmıştı. Büyük Atatürk döneminde Turhal’a şeker fabrikası kurulmuş; bölge böylece ayağa kaldırılmıştı. Daha sonra il merkezine bir de büyük sigara fabrikası yapıldı, iş kapısı çoğaldı. Sonrasında kent havaalanına bile kavuştu.
AKP geldi, Tokat’taki bu üç önemli kuruluşu da ya kapattı, ya da sattı kapattırdı.
Tokatlı, ettiğini buluyor.
Referandumda AKP’ye yüzde 60 EVET dediler.
Karşılığını da böyle görüyorlar.
Bağırma Tokatlı...
Elinle verdiğin evet’in nimetini böyle yiyorsun.

UŞAK’TAKİ HUKUK REZALETİ

Uşak’tan Avukat Gürcan Sağcan imzasıyla gelen bir elektronik mektup beni iyice umutsuzluğa itti. Uşak Baro Başkanı Avukat Gürcan Sağcan ve yönetim kurulu arkadaşları ile 26 avukat bugün yargılanmaya başlanıyormuş.
Sebebi de avukatların adliye otoparkında yer istemeleri, verilmeyince bu durumu korna çalarak protesto etmeleri.
Vay sen misin yapan?
Uşak Cumhuriyet Başsavcısı hemen harekete geçiyor. Her avukata 10 yıla kadar hapis ve avukatlıktan atılma cezası isteğiyle yargılama başlatılıyor.
Vallahi, Uşak Başsavcısı çok insaflı imiş. İyi ki Uşak’taki avukatların idamını istememiş.
Ayıptır Sayın Başsavcı ayıptır! Orada savcılığınızın yapacağı başka iş kalmadı mı ki avukat arkadaşlarınızı hapse tıkmaya çalışıyorsunuz?
Bu işinizle de yargımızı kötü göstermeye çalışan FETÖ’cülere koz verdiğinizi anlamıyor musunuz?
Merak ediyorum; Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) bu başsavcının yaptığını nasıl görecek ve nasıl yorumlayacak?