Semai’nin son yolculuğu

Fenerbahçe’nin esprili, nüktedan insanı Hırsız Semai de yaşamını yitirdi; ve ebediyete göçtü. Hırsız unvanı ona hır çıkarmayan adam anlamında takıldı. Fenerbahçe Kongre Yüksek Divan Kurulu Üyesi’ydi. Fenerbahçe camiasında herkes kendisini tanırdı. Benden birkaç yaş küçüktü. Kadıköy’ün Yeldeğirmeni semtinde gençlik yıllarımızda yaşamlarımız yan yana geçmiştir. Yani aynı semtin çocuklarıydık. Değişik bir semtti Yeldeğirmeni. Kürtler, Yahudiler, Aleviler gibi rengârenk insanları barındırırdı içinde. İşte bu yörenin en gözde insanları kardeşim Ekrem Deringör, Semai Şatıroğlu, Jinekolog Turgut Yalçıntoklu, Eski Milliyet Gazetesi yazarı Namık Sevik, Üniversite Talebe Birliği Başkanı ve sonraları 2 kez idama mahkum olmuş Memduh Eren, yörenin kabadayısı Arap Kemal ve Yeldeğirmeni Karakolu Komiseri ‘Kemik Kıran’ Muammer. ‘Kemik Kıran’ lakabı karakola düşünlerin gerçekten kemiklerini kırdığı için takılmıştı. Sadist bir karakteri vardı. Yeldeğirmeni o zamanlar bu kişilerden sorulurdu. Akşamları sık sık Yeldeğirmeni’nin tanınmış meyhanesi olan Acemyan’da kafaları çekerlerdi.

Sonraki yıllarda, Semai Şatıroğlu’nun tahsili ve donanım iyi olmadığı halde esprileri yüzünden ülkenin tanınmış adamlarının vazgeçilmez insanı olmuştu. Özellikle Hürriyet Gazetesi sahiplerinden Erol Simavi ve de Fenerbahçe’nin eski başkanı Güven Sazak’la arası çok iyiydi. Sanki Erol Simavi’nin danışmanı gibiydi. İşte bizim Semai’nin yaşamı tam anlamıyla lüks hayat şeklinde geçti. Sonuçta Hürriyet Gazetesi’nden emekli oldu. Çok ilginç bir yaşam hikâyesi bu. Semai’nin hayatı böyle bir makalede değil, bir kitapçıkta anlatılmalı. Çok yönlü ve çok renkli.

Bir hikâyesini de anlatmadan geçemeyeceğim. Öldüğü gün F.Bahçe Dereağzı Tesisleri’nde ağaç altında oturuyorduk. Yanımda Türk spor basının duayenlerinden, daima espri kovalayan Eyüp Karadayı vardı. Semai’ye ait bir hikâyeyi şöyle anlattı: Fenerbahçe’nin Levski ile Avrupa Kupası maçı nedeni ile Bulgaristan’a giderken Bulgaristan sınırını geçişte o günkü durumu itibariyle sınırda kuş uçurtmuyorlar. Fenerbahçe kafilesi gümrükte büyük bir salonda toplanıyor. Ama bu toplanma esasında Semai’nin kafasına cinlik geliyor ve kafileye ‘aman dikkat edin cebinizde yabancı para varsa bunları çıkartmayın’ diyor, ‘Çünkü Bulgarların aldığı kararla bunun cezası çok büyük’ diye devam ediyor. Tabi kafile heyecana kapılıyor. Bu esnada Semai salonun elektriğini söndürerek paralarınızı yere atın diyor ve herkes paralarını yere atıyor. Ve yer parayla doluyor. Bir kaç dakika sonra elektriği açınca kafiledekiler paralarını kapmak üzere yerlere yatıyorlar ve kördüğüm oluyorlar. Kimin ne aldığı belli değil tabiî ki.

On’unla ilgili hikâyeler çok fazla. Acısıyla, tatlısıyla yaşanmış bir ömür daha son buldu. Gençlik arkadaşım Semai’nin mekânı cennet olsun.