Sendikaların eğitim sorunu
Sendikalar demokratik oluşum için çok önemlidir. Demokrasi halkın oyları ile toplumu yöneteceklerin seçimini ifade ediyorsa çalışanlar halk kavramının çok büyük bir kesimini oluşturduğundan çalışanların demokratik oluşumda çok önemli bir görevi var demektir. Siyasal erki kullanmaya ve toplumu yönetmeye talip olanların seçimi çok önemlidir. Bunun için seçmenin ayırt etme, değerlendirme yetenekleri öne çıkar. Seçmen siyasal erkin kullanımını kime ve neden vereceğini ne kadar iyi bilirse toplumu yönetecekler o kadar nitelikli olur ve çalışmaları toplumu yüceltir. Eğer seçme yeteneği iyi kullanılmazsa ve kötü yöneticiler, bencil yöneticiler siyasal erki kullanmaya başlarsa demokrasi topluma yarar değil zarar vermeye başlar. Bu bağlamda toplumun örgütlü kesimine büyük sorumluluklar düşmekte ve demokratik düzenin toplumsal yarar sağlayabilmesi onların üyelerini eğitmesine, aydınlatmasına bağlı kalmaktadır.
SENDİKAL EĞİTİM NASIL OLMALIDIR?
Çalışanların çıkarlarını korumak ve sermaye karşısında ezilmesini, sömürülmesini önlemek amacı ile kurulmuş olan işçi ve memur sendikalarının görevi sadece üyelerine ücret zammı ve sosyal haklar sağlamak değildir. Sendikalar üyelerine işyerlerinde insanlık onuruna yaraşan bir yaşam sağlamak yanında üyelerinden iyi birer yurttaş yaratmaktan da sorumludur. İyi yurttaş ülke sorunlarını bilen, bu sorunluların çözümünden sorumluluk duyan ve toplum içinde iyi bir aile babası (bonis patris familia) gibi davranan kimse demektir. İşçilere bu nitelik ancak eğitimler yolu ile verilebilir. Bu nedenle sendikaların yapacakları işçi eğitimleri sendikalar için olduğu kadar ülke için de son derece önemlidir. 2821 sayıl Sendikalar Yasası’nda sendikaların gelirlerinin yüzde 10’nu işçi eğitimine harcamak mecburiyeti vardı ama onun yerine çıkarılan 6356 sayılı yasada bu hüküm kaldırılmıştır. Eğitime zorunlu pay ayırmanın neden kaldırıldığını anlamak gerçekten zordur. Bir zorlama olmadan sendikaların işçi eğitimine para harcamalarını gereksiz görebilecek çok sendika yöneticisi vardır. İşçleri eğitmenin çok önemli olduğu bilinmeli ve sendika yöneticileri üyenin eğitimi ve bilinçlendirilmesi konusuna önemli kaynak ayırmalıdır ama işçinin eğitilmesinin öncelikleri nelerdir? Her şeyden önce işçiler işyerlerinde ki yasal haklarını bilmelidirler. Bu nedenle İş Yasası’nın , Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi’nin temel hükümleri işçilere anlatılmalıdır ama bu yetmez ve sadece dar bir sendikal eğitimi ifade eder.
SORUNUN TEMELİ SİYASAL BİLİNÇLENMEDİR
Çalışanları haklarını belirleyen parlâmento ve siyasal ortamdır. İşçiler ve sendikalar siyasal ortamda etkili olamadıkları için siyasl ortam çalışma koşullarında işçiler aleyhine düzenlemeleri kolaylıkla yapabilmektedir. Örgütlenme ve toplusözleşme hakkının kısıtlanması, iş güvencesinin tüm işçiler için yokluğu, taşeronluk düzeni, kıdem tazminatı yok etme çabaları, işsizlik sigortasının ve asgari ücretin yetersizliği gibi yüzlerce sorunun sürekli çalışanlar aleyhine düzenlenmesinin tek nedeni işçilerin ve sendikaların siyaseten bilinçsiz olmasından kaynaklanmaktadır. Bu bilinç onlara ancak eğitim yolu ile verilebilir. İşçilerin sadece yasal haklarını bilmeleri onların sömürü çemberini kırmalarına yetmez . Sendika yöneticileri sadece ağacı kucaklamakta fakat ormanın bütününü görememektedirler.
SENDİKA YÖNETİCİLERİ ÜRKEK GÜVERCİNLER GİBİ
Eğitim konusunda, üyelerinin aydınlatılması konusunda sendika yöneticilerinın çoğu cesur değil. Ülkenin ve siyasetin gerçeklerini üyelerine anlatmaktan korkuyor. Bunun nedeni örgütlenme ve toplusözleşme yetkisi konusunda iplerin bir siyasi kurulun, Çalışma Bakanlığı’nın elinde olması. Hiç biri bu Bakanlık ile bir çatışmaya girmek istemiyor . Düzeni değiştirmeye değil düzene kulluk etmeyi sendikacılık sayıyor ve fena halde yanılıyorlar. Biat kültürüne teslim olmuş sendikacılar işçiye değil siyasi iktidara hizmet ederek büyük yanlış yapıyor. Bu yanlış yapıldıkça işçiler ezilecek, horlanacak demektir. Sendika yöneticileri doğru yolu bulamadıkları sürece yaptıkları yanlışın sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaklar ve sömürü düzeni devam edecek demektir.