Şeşi beş gören Washington, hayalperest Berlin!
Alman ( AB) cephesinde durum:
İtalyan, Hollanda ve Fransız seçimleri oldu, ama hiçbiri 24 Eylül`de gerçekleşecek olan ve Angela Merkel`in dördüncü kez aday olduğu Alman seçimleri kadar önemli olamaz! Rakibi `Truva atı` İngiltere`nin `Brexit`le çıkmasını bile göze almış bu yaklaşık 4 trilyon dolar milli gelirli dev ülke AB`nin lideridir. Amerikan seçimlerine yakın önemdeki Almanya seçimleri, tüm AB`de seçim demektir!
Washington ve Kremlin`in gözleri şu an Almanya`nın üzerinde... Hatta Ankara, Tahran ve Pekin`in de!
ABD, Kuzey Kore`ye her gün daha fazla yüklenerek Pasifik`te Çin-Rus cephesini zayıflatmaya çalışıyor. Pekin ve Vladivostok, Kuzey Kore başkentine sadece Ankara-İstanbul arası mesafededir. Biri Çin`in başkenti, diğeri ise Rusya`nın tüm Pasifik askeri gücünün konuşlandığı merkezdir. 1917 Ekim devriminden sonra İngilizler Vladivostok`a 800 bine yakın `Beyaz Ordu` yığmışlardı! Yani Washington`un derdi, milli geliri Arnavutluk kadar bile olmayan ve denediği füzeler ise Ruslara göre ` kablolu telli zavallı antik araçlar`dan ibaret olan Kuzey Kore değil!
Ama Alman seçimleri sonuçlanmadan ABD derin devleti, Kuzey Kore`de ciddi adımlar atamaz!
Şu an sadece Trump ile değil, Pentagon, Dış İşleri ve istihbarata yuvalanmış neoconlarla da Berlin`in arası açılmaya başladı. Cumhurbaşkanı Steinmeier, Sosyal demokrat başbakan adayı Schultz ve hatta Şansölye Merkel yeni seçimlere `anti-ABD` laflarla giriyorlar!
Shultz, Der Spiegel`e verdiği son demeçte: " Trump, ülkesi ve bütün dünya için rizikodur!".
Liberal parti (FDP) başkanı Christian Lindner, dünkü demecinde AB`yi şaşırttı: " Kırım`ın Rusya`yla birleşmesi artık kalıcılaşmış bir geçici çözümdür"! Hayret doğrusu!
Merkel ise Amerikan kongresinin aldığı yeni Rusya-ambargosu kararına sert tepki göstererek, AB`nin böyle bir durumda ABD karşıtı önlemlere hazır olduğunu açıklayıverdi! Yani, klasik neocon dostu Merkel bile!
ABD aleyhtarlığı Alman seçimlerinde önemli bir malzeme şu sıralar! Dikkat ediniz: Rusya düşmanlığı değil! Alman halkının yüzde 81`i Rusya`yla dostluk istiyor, korkuyor! Merkel`in Hıristiyan partisi CDU , seçim programında on yıllardır yer alan ` ABD dostumuzdur` lafını kaldırıverdi bu defa, yerine ` ABD ortağımızdır` lafı geçiyor orada şimdi!
Helmut Kohl döneminde (1990) Gorbaçov , Doğu Almanya`yı hediye ederek Almanya`nın gücünü ikiye katlattı. 1990-2008 arası Almanya ve Rusya karşılıklı yatırım ve enerji alışverişiyle idare ettiler, Almanya Rusya`yı etkisi altına alma hayalleri kurdu. 2008`de Medvedev Berlin`de `Avrupa güvenliği` diye bir konuşma yapınca, Atlantik paktı`nın tehlikeye düşeceği endişesine kapıldı büyüyen Almanya. Buna ekonomik kriz kökenli Kuzey-Güney Avrupa sıkıntıları, Doğu Avrupa`nın sorunları da eklenince Berlin Rusya`ya karşı yavaş yavaş alarma geçti. Bu nedenlerle 2014 Ocak ayındaki Münih Güvenlik konferansı`nda ise Almanya AB`yi toparlama ve dünya arenasına sokma politikasına yönelecekti. Almanya`nın ayni yıl, Washington`un Ukrayna darbesine uyarak Rusya`yı artık doğrudan karşısına alması işte bu koşullarda gerçekleşecekti.
Ama 2016`da Rusya`ya düşmanlık politikası değişmeye başlayacak ve o zamanlar dış işleri bakanı olan Steinmeier birden şöyle diyecekti: " Rusya`ya karşı savaş kışkırtıcılığı ile yangına körükle gitmemeliydik. Kim sembolik birkaç tank gösterisiyle NATO`nun doğu sınırında güvenlik sağlanacağını düşünüyorsa, yanılmaktadır ".
ABD`nin Atlantik Ticaret anlaşmasını (TTIP) dayatması, Ukrayna ambargosunun zararları, Volkswagen`ın Rusya yatırımlarının sekteye uğraması, Rusya`dan gaz akımının daralması ve Rusya`nın artan askeri gücü bu değişmede rol oynamıştı. Almanya ABD`ye giderek kızmaya, Rusya`dan ise korkmaya başlamıştı! Geçen hafta Amerikan kongresinin aldığı, HR-3364 numaralı yeni Rus ambargosu kararı ise bunların üstüne tuz biber ekti. Karar, Batı şirketlerinin Rusya`nın dahil olduğu tüm yatırım ve ticari ilişkilerine yasak getiriyor, Baltık Denizi`nden geçecek olan Kuzey Gaz akımı projesini engelliyor! Türk akımını da!
Yani , bu ne biçim `dost` Amerika`ydı! Hem Mercedes`lerin ABD`de satışını engellemeye, hem Volkswagen`in Rusya yatırımlarını baltalamaya, hem de Rus gazını kestirerek Almanya`yı enerjisiz bırakmaya çalışıyordu! Üstelik Rus sınırına sürekli nükleer ve konvansiyonel silah yığarak Alman halkının ödünü koparmaya başlamıştı! Bu kadarı da olamazdı doğrusu!
Dolayısıyla son haftalarda Almanya`dan yayılan anti ABD sesler sadece `seçim malzemesi` değildirler. Stratejiktirler, seçim sonrası da süreceklerdir; Almanya, ABD`den uzaklaşıyor, ama Avrasya`ya kayıyor demek için vakit henüz biraz erken. Kendi hayalleri var!
Türkiye ve AKP hükümeti de Almanya`da şu an `seçim malzemesi`dir. Sözümona `demokrasi kahramanlığı` maskesi altında, FETÖ`cü liderleri saklayarak, Türkiye`nin iç işlerine müdahale etmede Washington`dan geri kalmayan da Almanya`dır. Orta Doğu enerji kaynaklarına 100 yıldır bir türlü sahip olamamış hep `elaleme` kaptırmıştır! Ama Türkiye de, Almanya da şunu görmek zorundadırlar: Şu veya bu nedenle arttırılan bu gerilim, ABD`nin işine yarıyor. Avrasya cephesinin çıkarı bu iki ülkenin ateşkesini, barışını gerektiriyor. Berlin-Ankara gerilimi Kremlin`i de rahatsız etmektedir.
Amerikan cephesinde durum:
Washington `BAŞSIZ`! BAŞ olsa da içinde BEYİN yok şu aralar! Daha doğrusu, yönetimde, Trump`ı ısıracam diye dönüp dönüp aslında kendi KUYRUĞUNU ısıran bir köpek var! Bu yönetime şimdilerde bazı Amerikalı uzmanlar " Republocrat War & Wall Street Party " adını taktılar, yani : " Cumhuri-demokrat Savaş & Wall Street Partisi"! İki ana partinin sentezi!
Bu `parti`nin 6 aydır işi gücü Trump`ın gizli kalması gereken tüm temas ve konuşmalarını, Neocon medyanın üç lideri olan Washington Post, New York Times ve CNN`e sürekli ve sistematik olarak sızdırmak! Örneğin son olarak Avustralya ve Meksika Devlet başkanları ile konuşmalarını! Yani anti Trump bir darbe stratejisi içerisinde. Ukrayna darbesinden bu yana, dünyada yeniden darbeler dönemini başlatmış olan ABD kendi içinde de bir darbe peşinde! TRUMP`ı devirme peşindeler.
Neden? Trump daha halkçı bir tip diye mi? Hayır, Trump: Seçimler sırasında yoksullaşmış Amerikan halkına yaptığı populist vaadlerin en ucuz olanlarını en ucuz şekilde gerçekleştirmeye çalışan, ama ipleri elinden neoconlara kaptırmış milyarder ırkçı bir sahtekar! Fakat bu kadarı bile yeter koltuk kavgası için, New York`lu, Texas`lı Bilderberg zenginler klübünün bazı milyarderlerine...
Trump`ın Rusya`yla yumuşama ve ticaret politikasını, onun `zayıf noktası` olarak bellediler, allayıp pullayıp acaip bir Rusya düşmanlığı pazarladılar. Kongrenin son Rusya ambargosu (HR-3364) kararı da bu çerçevede alındı! Tabii ki bu rezil kararın, Asya paktını zayıflatma ve AB`ye boyun eğdirme dahil bir çok uluslararası boyutu var, ama ayni zamanda Trump`u da hedefliyor. Zorlan, mecburiyetten imzaladı! Gerçi Trump neyi imzaladığını çoğu zaman bilmiyor ki...
Bush`cu John McCain`in peşinden giden neocon senatörler, Trump`un sözümona `Rus işbirlikçiliğine` karşı, KAHRAMAN AMERİKAN MİLLİYETÇİLERİ rolüne soyunmuş durumdalar! Rusya`ya karşı konulan bu son radikal yasakları böyle açıklanabilir en iyi. Birbirlerine girdikleri için dünyayı da şaşı beş görüyorlar ve bu kararlarının ABD`ye vereceği küresel zararı anlamaktan acizler! Karar o kadar aşırı ki dünya jeopolitik cepheler dengesini sarsarak ülkeleri Washington`dan uzaklaştıracak.
Washington`un bu yaygınlaştırmaya başladığı `ülkeleri cezalandırma-yasaklama politikası` onu tecrid edecek, AB`yi Asya`ya yaklaştıracaktır. Eskiden bu gibi kararları hep Brüksel`e danışarak alırlardı, bu defa danışmadılar! Karar sanki Almanya`ya karşı da alınmış gibi görünüyor! Berlin şimdi Baltık Denizi`nden Rus gazı boru hattını döşerse suçlu durumuna düşecek! Türkiye de öyle; Güney Rus gazı boru hattı projesi ve S-400 almak suç artık kongrenin bu kararına göre! Rusya`yla her türlü ticaret büyük suç!
McCain`in Neoconları hala kendilerini dev aynasında görüyorlar. Pentagon`un militarist askeri şahinleri, ABD`nin hala tüm Asya paktına karsı AYNI ANDA verilecek bir nükleer savaşı kazanacağına inanabilecek kadar dünyayı şaşı beş görüyor!
Şunu demek istiyoruz: Washington bu son kararla ayni zamanda, Alman seçimlerini de etkilemeye çalışıyor. Fransa`daki Emmanuel Macron gibi bir `ehven-i şer` lazım onlara Berlin`de de! "Rusya Alman seçimlerine de müdahale edecek" propagandası ile meşgul şu aralar neocon ABD medyası!
Neocon New York Times geçen gün Almanya`yı uyardı : ` Amerikan düşmanlığını seçim malzemesi yapmaktan vazgeçin. Rusya sizin seçimlerinize de müdahale edecek, ona karşı uyanık olun`!
Foreign Policy yazarlarına göre Rusya, Almanya ve AB konusunda şu yeni üç stratejiyi izliyor, büyük oynuyormuş artık, önceki yıllardan farklı olarak:
1. AB`nin doğusunu ya da tek tek ülkeleri koparmakla uğraşmak değil, tüm AB`yi parçalamak.
2. Bu amaçla her alanda ve çok boyutlu ( teknik, askeri, ekonomik, siber...) yöntemler kullanmak.
3. Washington-AB cephesini, yani Atlantik paktını bölmek.
Bu nedenlerle seçimlerde ABD-AB işbirliğine özen gösterin demeye getiriyorlar.
Rusya`da durum:
Kuşkusuz Kremlin`in şu sırada bir numaralı gündemi : ABD kongresinin Rusya`ya karşı aldığı yıkıcı yeni ambargo kararı!
Ukrayna ambargosu milli geliri yaklaşık 1,5 trilyon olan, yani zaten görece zayıf olan Rusya`nın ekonomisinde yüzde 8 oranında küçülmeye yol açmıştı. Yeni Washington ambargosu çok daha derin sonuçlar doğurabilir. Rus dış işleri Bakan Yardımcısı Ryabkov, dünkü açıklamasında: "Tahminimizce, uzun vadeli sonuçlar doğuracak bir karardan söz etmemiz gerekir" dedi ve önlem olarak dış ticarette doları terkedeceklerini kaydetti.
Ryabkov ayni zamanda Almanya ve AB`nin Amerikan kongresi kararlarına tepki göstermesini överken, yine de AB`nin kısa vadede ABD`den bağımsızlaşmasını beklemediklerini de vurguladı..
Başbakan Medvedev kararı `ticaret savaşı` olarak değerlendirdi: `Rusya, Trump`ı baskı altındaki bir `kukla` olarak görmüyor, Neocon kararlara bizzat uyan ve vaadleri havada kalan bir kişi olarak görüyor.` Almanya da Rusya gibi, ABD`nin küresel bir `TİCARET SAVAŞI` başlattığı tespitinde bulunmuştu.
Rus Dış işleri Bakanı Lavrov, kongre kararını Trump`ın imzalamasını `bir devlette yürütmenin son derece aşağılanması ve alçalması` olarak tanımladı.
6 aydır Trump`tan yumuşama adımları bekleyen Putin ise sert tepki vererek konuyu şöyle noktaladı: " Umutlarımız bitti, durum anlaşıldı."
Bununla beraber bu hafta yapılan bir anket ( VTSIOM anketi), Rus halkının yüzde 79`unun yeni ambargodan etkilenmeyeceklerini, yüzde 72`sinin de ambargonun kalkması için Kremlin`in taviz vermemesi gerektiğini düşündüğünü gösteriyor.
Rusya gündeminde son günlerde ikinci hususu Kuzey Kore sorunu, üçüncü hususu ise Suriye oluşturuyor. Alman seçimlerinde ABD`ye en uzak güçlerin etkili olması için uğraştıkları da zaten ortada.
Quo vadis dünya?
M.Ö. 50 yılında mı yaşıyoruz; Sezar, Pompei ve Crassus arasındaki triumviraat mı dağılıyor?
Washington`da dünyayı şaşı beş gören bir küresel imparator, Berlin`de ise sağını solunu solunu seçemeyen bir hayalperest!