SETA raporunun özü
Aydınlık, “Turuncu kalkışmaya yığınak” başlığıyla Batı devletlerinin basın kuruluşlarına, 4 Mayıs’ta dikkat çekmişti.
21 Mayıs’ta da Yeni Şafak aynı konuyu “Küresel medya kuşatması” başlığıyla manşetine taşıdı.
ABD’nin CNN’si, VOA’sı, İngiltere’nin BBC’si, Independent’i, Almanya’nın Deutsche Welle’si, Rusya’nın Sputnik’i, İran’ın Fars ajansı, Çin radyosu ve diğerleri...
Devlet medyasının görevi bellidir.
Bağlı bulunduğu devletin çıkarı için yayın yapar.
SETA raporunun gözlerden kaçırılmaya çalışılan en önemli yönü budur.
Dört büyük medya tekelinin birleşerek “+90” adıyla Youtube kanalı kurduğu Türkiye dışında başka bir ülke yok.
SETA bu kuruluşların 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi gecesi gibi kritik anlardaki haberlerine odaklanarak, kuruluş çalışanlarının sosyal medya paylaşımları ve mesleki geçmişlerini de inceleyerek değerlendirme yapmaya çalışıyor. Rapordaki tüm bilgilere internetten ulaşabilirsiniz.
Batı medyası ve uzantıları, FETÖ liderinin ağzından “Darbe Tayyip Erdoğan’ın senaryosu” vurgusu yaparken, darrbecilerin gözaltına alınma haberlerini “Muhalifleri tasfiye” diye verirken, PKK hendeklerinin kapatılmasını “Kürtlerle savaş” başlıklarıyla duyururken gazeteciliği hatırlamayanlar fişi takılmış gibi bir anda koro oluşturdular.
“SETA raporunun özünü perdeleme korosu” gerçeği önemsizleştirme konusunda ne kadar etkili olduklarını gösterdiler.
“Basına özgürlük” açıklaması yapan gazeteciler Aydınlık’ın duyurduğu Yargı Reformu Strateji Belgesi’ndeki yazılı basını bitirecek maddeyi gündemlerine alabilirler. Bu konu “Benim tivitimi göstermişler”den çok daha önemli.