22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şeyh Said’in mezarını arayanlar

Ferdi Tanhan

Ferdi Tanhan

Site Yazarı

A+ A-

16 Şubat günü Diyarbakır Barosu ve Şeyh Said Derneği üyeleri, Tahir Elçi Konferans Salonu’nda yaptığı açıklamayla Şeyh Said’in mezarını aradıklarını söylediler. Gazeteler açıklamayı “Şeyh Said’in Naaşı Nerede” sorusuyla verdi. Cumhuriyet hükümetini, Kemalist Devrimi ve Atatürk’ü karalamak için yeni gündem bu. Şeyh Sait’in mezarını bulup türbeye çevirecekler.   

KÜRDE MÜRİTLİK ÖNERİSİ

Şeyh Sait’in mezarını arayanlar Kürdümüze müritliği, kulluğu, marabalığı, yanaşmalığı reva görenlerdir. Burada aşağılanan ve ezilen öncelikle Diyarbakır’ımızdır ve Kürtlerimizdir. Diyarbakır’ın ilimde, siyasette, edebiyatta Türkiye’nin birliğinin korunmasında nice fedakarlıkları olmuş onlarca aydını vardır. Diyarbakır Barosu onlara sahip çıkmıyor. Mesela onları Gaffar Okkan anmalarında göremiyoruz. Varsa yoksa Şeyh Sait’in mezarı. Diyarbakırlıların ellerinde çaputlarla ve mumlarla o mezarı ziyaret edeceğini zannedenler yanılıyor.    

TÜRK- KÜRT DÜŞMANLIĞI HORTLATAMAZSINIZ

Diyarbakır’ın öncü birikimine sesleniyorum. Bu tartışmaya sessiz kalamazsınız. Aydınlanmanın, devrimlerin, laikliğin, birliğin karşıtı olan bir ismin Diyarbakır’ın kahramanı olarak yansıtılmasına hiç kimse sessiz kalamaz. Türkiye’nin birliği için emek vermek, bugün bu Şeyh Sait yalanlarına karşı çıkmakla başlar. Bütün öncüleri, bütün Diyarbakırlıları hakikatlere çağırıyorum, ortaçağın bizi kul etmek isteyen şeyhleri, İngiliz altınlarıyla vatanımızı bölmek isteyen, karanlıklarda bırakmak isteyen güçleri bizim kahramanımız olamaz.

Ne yapacaksınız Şeyh Sait’in mezarını?  

PKK’lıları anma toplantılarını mı örgütleyeceksiniz orada? 

Türk- Kürt düşmanlığı mı hortlatacaksınız o mezardan?  

İhaneti mi kutsal hale getireceksiniz?

Gericiliği mi okşayacaksınız?

Şeyh Said’in mezarını arayanlar - Resim : 1

SİLAHLI GERİCİLİĞE DİZ ÇÖKMEYİZ

Diyarbakır’ın aydınları, yoksulları, köylüleri Şeyh Sait türbesinin, heykelinin karanlık gölgesi altında yaşamayacaktır. Devrime karşı silahlı gericiliğin şeyhlerine biat etmeyeceğiz, bizim onların etekleri, mezarları önünde yeniden diz çökeceğimizi düşününler Diyarbakır’ı tanımıyor.    

PKK NE İSE ŞEYH SAİT ODUR

PKK ne ise Şeyh Sait de odur. “31 Mart’ta İstanbul’daki gericilik veya Kurtuluş Savaşı’nda Gerede, Bolu, Düzce, Biga, Konya ve Yozgat’ta İngiliz altınlarıyla Mustafa Kemal’in üzerine sürülen gericilik ne ise, Şeyh Sait de odur.” Gericinin bölücün Türk kökenlisi, Kürk kökenlisi olmaz. Şeyh Saitler, İskilipli Atıflar, Anzavurlar, Derviş Mehmetler bunların Kürdü Türkü olmaz. Onlar, İstiklalimize, Cumhuriyetimize, Hürriyetimize karşı isyan ettiler. Türk- Kürt bize, bütün milletimize karşı huruç ettiler. Bölücülük ve gericilik yedi iklimde emperyalist güdümündedir ve bütün milletler tarafından lanetlenir.   

ŞEYH SAİT’İN DEVAMCILARI

Diyarbakır Barosu yönetimi Şeyh Saitlerin devamı olduğunu ilan etmiştir. Dün İngiliz’le irtibatınız vardı. Şeyh Saitler, İngiliz’in Kerkük-Musul petrol savaşında Devrimci Cumhuriyete karşı görev yaptılar. Bütün dünya bu gerçeği biliyor. O ayaklanmaların gerici, karşıdevrimci, Ortaçağlı olduğunu ve İngiliz çıkarlarına hizmet ettiğini dünyanın bütün devrimcileri tespit ediyor.  Bugün yine ABD piyonları ve Türkiye arasındaki savaşta görev yapıyorsunuz. Efendiniz artık Amerika. Sizin Müslümanlıkla, insaniyetle, onur ve şeref gibi kavramlarla bir alakanız yok.    

PKK’NIN TARİHSEL MİRASI

PKK, bu nedenle Şeyh Sait’i idol olarak kabul ediyor. PKK’nın tarihsel mirası, İngiliz işbirlikçiliğidir, gericiliktir. Çünkü ABD’nin piyonu olan, ABD silahıyla kardeş kanı döken bir hareket, kendisine Seyit Rızalardan ve Şeyh Saitlerden daha uygun bir tarih bulamazdı.     

Şeyh Sait kalkışması, yalnız başına feodal bir hareket değildir. Milleti mezheplere bölmeye ve vatanı etnik zeminde parçalamaya yönelik karakteri çok daha önemlidir.   

ZAMANENİN İNSAN HAKLARI SAVUNUCULUĞU

“Şeyh Sait hareketi, Cumhuriyet Devrimiyle ilgili her şeyimizi yıkıma uğratma kastıyla sahnelenen silahlı kalkışmalardır.” Millet iradesi, demokrasi, kadın özgürlüğü bu silahlı hareketlerin hedefiydi. Zamanenin kadın hakları, insan hakları savunucusu, Diyarbakır Barosu yönetimi Şeyh Sait’i bayrak yapıyor. Tarihin hiçbir kurumu bu kadar yüzsüzlüğü bünyesinde taşımamıştır. Silahlı gericilik ve silahlı vatan düşmanlığı insan haklarının kanatları altına alınıyor.    

DİYARBAKIR BAROSUNUN SALTANAT İSTEĞİ

Cumhuriyet Devrimi, saltanatı yıktı. Saltanat, yalnız padişahın saltanatı değildir. O saltanat, ağalara, beylere, şeyhlere, seyitlere dayanıyordu. Saltanatın toplum içindeki ayakları onlardı. Diyarbakır Barosu o saltanatı yeniden diriltmek istiyor.

Cumhuriyet Devriminin en güzel toplumsal tanımını Atatürk özetlemiştir: “Türkiye, şeyhler, dervişler, çelebiler, müritler, mensuplar ülkesi olamaz.”   Diyarbakır Barosu’nun gücü Türkiye’ye yetmez. Peki Diyarbakır’a yeter mi? Biz cevap verelim:

Diyarbakır, şeyhler dervişler, çelebiler, müritler, mesuplar ve Amerikan piyonları memleketi olamaz. Olmayacaktır ve hiç olmamıştır.