Şiddete gülümseyerek direnmek
Yeryüzüne ve Ademoğluna hep gülerek bakan Mehmet Cengiz’in görevlerini, arkadaşlarını, insancıllığını, hukuk birikimini ve şakalarını bırakıp gitmesine inanmak çok zor.
Kolay değil, yarım yüzyılı aşan bir arkadaşlıktan, yedi ateşten geçen bir yoldaşlıktan şimdi yalnızca anılar var. Her zaman gülen bakışları artık yalnız hayâllerimizdedir.
SEÇKİN GÖREV ADAMI
Mehmet Cengiz, yarım yüzyılı aşan bir süredir Vatan Partisi’nin önder kadrosu içindeydi. Merkez Karar Kurulu Üyeliği, Merkez Yürütme Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. En son Merkez Disiplin Kurulu Başkanlığını yapıyordu. Görev adamıdır.
Duvarların arasında hepimizin avukatıdır, duvarların dışında kaldığı zaman da yine hepimizin avukatıdır.
Maraş Kırımı davasındadır, Sivas Madımak Kırımı davasındadır. Her zaman mazlumların cephesindedir, haksızlığa uğrayanların imdadına koşar.
İş Hukuk alanındaki bilgisiyle ve sendikacılık tecrübeleriyle her zaman emekçilerin hizmetindedir.
O’na görev verildiyse, hiç merâk edilmesin, o görev mutlaka özenle yerine getirilecektir. Sorumluydu.
ZORLUKLARA ŞAKAYLA BAKAN GÖZLER
12 Mart 1971 Amerikancı Gladyo Darbesi dönemindeyiz. 1972 sonlarıydı, “Burası Kontrgerilla” dedikleri yerde, koridordan küçük pencereyi açtılar. Dışardaki ses, dışardaki yeni konuğa “Bak” diyor “misafirimizi tanırsın.” Delikte Mehmet Cengiz’in gözleri…
1980 darbesi koşullarında yine Mehmet Cengiz’in gözleri…
Gladyo darbelerine karşı ön cephede savaşan önder kadronun demirbaşları arasındadır. Mamak Cezaevinin B blokları, A blokları, D blokları, Kirazlıdere Cezaevi’nin koğuşları, yargılamalar, cezaevi isyanları, yürüyüşler ve direnişlerde bize yedi ateşlerin içinden gülümseyerek bakan gözlerini bıraktı Mehmet Cengiz.
Zor koşullara gülümsemeyle karşı koymak, bir Mehmet Cengiz üslûbudur.
En çetin işlere her zaman gülerek omuz vermemizde onun şakaları vardır. En ciddî işlerin içinde bir gülümseme görüyorsanız, altındaki imza Mehmet Cengiz’e aittir.
SEÇKİN VE ÖZENLİ HUKUKÇU
Zekî, bilgili, çalışkan ve özenli bir hukukçudur. Münasebetli ve münasebetsiz bütün olasılıkları önümüze koyar. Bütün savunmalarda nitelikli emeği vardır.
Avrupa İnsan Hakları davalarında birlikte çalıştık. Kaybettiğimiz tek bir dava yok. Sosyalist Parti’nin kapatılması üzerine açtığımız davada, Ali Kalan ve Mehmet Cengiz ile Avrupa diyarlarındaki maceralarımızın dillere destan olması, O’nun sayesindedir.
Ermeni Soykırımı yalanına karşı AİHM 2. Dairesi ve Büyük Dairesindeki başarılarda, O’nun seçkin ve özenli hukukçuluğu tarihe geçmiştir. Avrupa Hukuku ve yargılamasındaki birikimi eşsizdir.
ŞİMDİ NE YAPACAĞIZ
İçine girdiğimiz zorlu dönemde, en çetin, en ciddî koşullarda bize kim şakalarıyla kuvvet verecek, kim her koşulda her zorluğa gülerek bakmayı öğretecek, kim yorulduğumuz zaman enerji verecek, kim bilgileriyle önümüze seçenekler koyacak, kim görevi üstlenip başarıyı güvenceye kavuşturacak? O’nun işleri, artık hepimizin işleridir. O’nun gülüşleri, artık hepimizindir.
Her acıyı bal eyledik, ama Mehmet Cengiz’in acısını gülümsemeyle karşılayamıyoruz. Şu anda penceremizi açsa iki çift söz etse, bize bu büyük acıyı göğüslemenin bir yolunu gösterse…
Ölümün kalleş olduğunu, ayrılığın zor olduğunu şimdi yüreğimizin derinliklerinde duyuyoruz. Bilincimiz ise, Mehmet Cengiz’in acısını kuvvete çevirmeyi söylüyor bize.
Yokluğu çok büyük.
Bize bıraktığı zorluklara gülümseyerek direnme bilinci ise çok değerli.