24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Silikon Vadisi Bankası: Vadiden uçuruma

Michael Roberts

Michael Roberts

Gazete Yazarı

A+ A-

Cuma günü, Kaliforniya bankası Silikon Vadisi Bankası (SVB) 2008 mali krizinden bu yana batan en büyük banka oldu. Finansal piyasaları sarsan ani çöküş, şirketlere ve yatırımcılara ait milyarlarca doları ortada bıraktı. SVB, Amerika’nın teknoloji sektörünün kalbinde yer alan şirketlerden mevduat aldı ve bu şirketlere kredi verdi. ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) şu anda bir alacaklı gibi hareket ediyor. FDIC, banka mevduatlarını sigortalayan ve finansal kurumları denetleyen bağımsız bir devlet kurumudur. Bu da mevduat sahipleri ve alacaklılar da dahil olmak üzere müşterilerine geri ödeme yapmak için bankanın varlıklarını tasfiye edeceği anlamına gelir.

PANİK VE ÇÖKÜŞ

SVB’ye ne oldu? Bu münferit bir olay mı, yoksa daha fazla finansal çöküşün geleceğinin bir işareti mi? İlk gelişme SVB’nin yatırım yaptığı bir dizi menkul kıymeti zararına sattığını ve bilançosunu düzeltmek için 2,25 milyar dolarlık yeni hisse satmak zorunda kalacağını açıklaması oldu. Bu durum, nakitlerini SVB’de tutan Kaliforniya’daki önemli teknoloji firmaları arasında paniğe yol açtı. Klasik bir “bankaya hücum” durumu yaşandı. Banka yıldırım hızıyla mevduat sahiplerinin nakit çekmesini durdurmak zorunda kaldı. Şirketin hisse senedi fiyatı düştü ve diğer bankaları da beraberinde aşağı çekti. SVB hisselerinin alım satımı durduruldu ve ardından SVB sermaye artırma ya da bir alıcı bulma çabalarından vazgeçerek FDIC’nin kayyumluğunu kabul etti.

SON KRİZDEN BU YANA BATAN EN BÜYÜK BANKA

Silikon Vadisi dışında nispeten tanınmayan SVB, FDIC’ye göre geçen yılın sonunda 209 milyar dolarlık toplam varlığıyla Amerika’nın en büyük 20 ticari bankası arasındaydı (16. en büyük bankaydı). Washington Mutual’ın 2008’de küresel finansal çöküş sırasında batmasından bu yana batan en büyük kredi kuruluşu oldu. Yani bazı haberlerin aksine SVB küçük bir şirket değil. ABD’deki tüm girişim destekli teknoloji ve sağlık şirketlerinin neredeyse yarısına hizmet sunmaktaydı. SVB, bu “risk sermayedarları” (yeni “start-up” şirketlere yatırım yapanlar) için işlem yapıyordu.

SVB aynı zamanda elde ettiği nakit mevduatla yatırımlar yaptı. Teknoloji kurucularına kişisel olarak ve şirketlerine bazen riskli krediler verdi. Ancak yatırımları zarar etmeye başladı. SVB, görünüşte güvenli olan ABD devlet tahvillerini satın alarak bahis oynamıştı. Ancak, ABD Merkez Bankası (FED) “enflasyonu kontrol etmek” için faiz oranlarını artırma döngüsüne başladığında, bu devlet tahvillerinin değeri keskin bir şekilde düştü ve SVB’nin bilançosu su almaya başladı.

FED’İN FAİZ KARARIYLA BAŞLADI

Bazıları SVB’nin çökmesinin gelecekte yaşanacakların habercisi olduğu fikrini reddediyor. Amundi’nin Avrupa Hisse Senedi Araştırma Başkanı Ciaran Callaghan, “SVB küçüktü ve çok yoğun bir mevduat tabanına sahipti.” diyor ve devam ediyor: “Mevduat çıkışlarına hazırlıklı değildi, mevduat itfalarını karşılayacak likiditeye sahip değildi ve sonuç olarak hisse senedi artırımına neden olan ve bulaşıcılığı yaratan zorunlu bir tahvil satıcısıydı. Bu çok münferit, kendine özgü bir durumdur.” Yani tek seferlik bir şey olduğunu söylüyor. Peki, gerçekten öyle mi? SVB’nin çöküşü daha geniş bir olaydan, yani FED’in geçen yıl yaptığı agresif faiz artırımlarından kaynaklanıyor. Faiz oranları sıfıra yakınken SVB gibi bankalar uzun vadeli, düşük riskli görünen hazine tahvillerine yüklendi. Ancak FED ‘enflasyonla mücadele’ için faiz oranlarını yükselttikçe, bu varlıkların değeri düştü ve birçok banka gerçekleşmemiş zararlarla karşı karşıya kaldı.

Yüksek faizler özellikle teknoloji sektörünü vurdu, teknoloji hisselerinin değerini düşürdü ve fon bulmayı zorlaştırdı. Bu yüzden teknoloji firmaları faturalarını karşılamak için SVB’deki nakit mevduatlarını çekmeye başladı. Oanda’nın kıdemli piyasa analisti Ed Moya şu yorumu yaptı: “Wall Street’teki herkes FED’in faiz artırım kampanyasının eninde sonunda bir şeyleri kıracağını biliyordu ve şu anda bu küçük bankaları yıkıyor.” Bankacılık duvarındaki diğer çatlak ise kripto para birimlerinde. Kripto bankası Silvergate de bitcoin ve diğer kripto para birimi fiyatları ve borsalarındaki çöküşün ardından tasfiye edilmek zorunda kaldı.

BANKA SERMAYESİNİN YÜZDE 28’İ BUHARLAŞTI

Klaros Group’un kurucu ortağı Konrad Alt, “SVB’nin kurumsal zorlukları daha büyük ve daha yaygın bir sistemik sorunu yansıtıyor: Bankacılık sektörü, son bir yıllık faiz artışları sayesinde artık suyun çok altında kalan ve batan bir ton düşük getirili varlık üzerinde oturuyor.” dedi. Alt, faiz artışlarının “2022 sonu itibariyle bankacılık sektöründeki tüm sermayenin yaklaşık yüzde 28’ini etkin bir şekilde yok ettiğini” tahmin ediyor.

SVB’nin başarısızlığı tek seferlik olabilir, ancak finansal çöküşler her zaman en zayıf ya da en pervasız olanla başlar. Bu, yaklaşan bir çöküşün makası tarafından sıkıştırılan bir bankaydı: Teknoloji sektöründe düşen karlar ve yükselen faiz oranlarının neden olduğu düşen varlık fiyatları. SVB, teknoloji start-up’ları arasında yoğunlaşan bir müşteri tabanıyla yaklaşık 209 milyar dolar varlığa ulaşmıştı ve bu nedenle hızla yükselen faiz oranlarının etkisine karşı özellikle savunmasız olduğunu kanıtladı. Ancak SVB’nin tahvil satışlarında yaşadığı kayıplar diğer birçok banka için de tekrarlanıyor. FDIC kısa süre önce ABD bankalarının menkul kıymet portföylerinde 620 milyar dolarlık gerçekleşmemiş zarar bulunduğunu bildirdi.

UFUKTA YENİ ÇÖKÜŞLER VAR

Bu arada, son istihdam rakamlarının “sıkı” bir işgücü piyasası göstermeye devam etmesinin ardından, ABD Merkez Bankası, finansal yatırımcıların beklediğinden daha hızlı ve daha yüksek faiz oranlarını artırmaya devam edecek gibi görünüyor. Geçen hafta ABD Kongresi’ne ifade veren FED Başkanı Jay Powell bunu açıkça ifade etti: “İstihdam, tüketici harcamaları, imalat üretimi ve enflasyon, sadece bir ay önce verilerde gördüğümüz yumuşama eğilimlerini kısmen tersine çevirdi.” Keynesyen guru ve Eski Hazine Bakanı Larry Summers’ın da ifade ettiği gibi, “Enflasyonu kontrol altına almak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırlıklı olmalıyız.” Muhtemelen bankacılık ve şirket sektörünün bazı kısımlarını çökertme noktasına kadar.