SİLİVRİ - HASDAL KITALARI (68 - 70)
68. Kıta: Zaferi elleriyle görecek
Attila’nın bir sözünü anımsadı o gece:
Düşmanı yenmekle millet birleştirilemez, asla.
Yenilenin kalbini de kazanmak gerek,
Hatta saygısını, hatta derin ruhunu da...
Böyle yaptı birlik kuranlar, son devrime kadar.
Böyle yapmıştı Muhammet de, Mustafa da.
Düşünüyor Bilge, Şahname’yi kucağına açmış,
Öte yandan işliyor kalemin ucu gidip gelerek:
Ezilen milletler zaferi elleriyle görecek.
69. Kıta: Sar makarayı sar bakalım
Mülakatı izleyen muhterem zatlar diyor ki:
Adam meczup, söylediği deli saçması...
Bilge haykırıyor: Meczup yok! Oval Ofis var!
Delilik, görünüşte asrın örgütünü kurmuş.
Kepazelik, rezillik, hokkabazlık okkalı!
Hokkabaz, ülkeyi parmağında oynatabilir mi?
Ordu kuklaların eline esir düşmüş, hey!
Kukla oynatan kuklaları bilmez misiniz?
Zırdeli saçmasıyla sar makarayı sar bakalım.
70. Kıta: Özgürlüğe baş koydum
Milli Orduya tanınmayan savunma hakkı!
Ancak burada hak dediğin, değirmende tanedir.
Savaşta olduğumuzu anlamak istemeyenler,
Bu gece istediğiniz marşı çalabilirsiniz,
NATO’nun bayatlamış notaları kulağınızda...
Bu gece karargahta keyfiniz kaçabilir,
Kükreyen suyun ağır uğultusunu duyarsınız:
Değirmene taş koydum, özgürlüğe baş koydum,
Akıyor Sakarya nehri türkü gibi derinden.