Sinan Oğan'ın kâbusu

Önceki gün TV100 kanalında bir tartışma programına katılan Sinan Oğan, "Eski bir MHP milletvekili olarak Devlet Bahçeli'nin, Recep Tayyip Erdoğan ve Doğu Perinçek'le yan yana gelmesini bir kâbus olarak gördüğünü" söyledi.

MHP'den iki kez ihraç edilen Oğan, oturduğu yerden milliyetçilik yapan birisi. Böyleleri çok var. Üzerlerine yapıştırdıkları "ülkücü" sıfatıyla başkalarının milliyetçiliğini ölçmeye kalkarlar. Üstelik dünya var olduğundan bu yana ülkücüymüş gibi edalara sahip olan Oğan'ı, kayınpederi aracılığıyla milletvekili adayı yapıldığı 2011 yılına kadar MHP ve ülkücüler arasında gören de yok.

PERİNÇEK KİMLERE KÂBUS OLDU?

Doğu Perinçek yalnızca Sinan Oğan'ın kâbusu değil şüphesiz. PKK'nın, HDP'nin, FETÖ'nün, Gladyo'nun yani toplamda ABD'nin kâbusu. Öyle olduğu için de ABD kuklası yönetimlerin ve darbe rejimlerinin çeşitli dönemlerde toplam 15 yıl zindanda tuttuğu bir siyasetçi.

Sinan Oğan ve onun gibi oturduğu yerden milliyetçilik yapanların Doğu Perinçek'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Ermeni Soykırımı yalanını yargı kararıyla tarihe gömmesi gibi bir başarıları var mıdır? Bu 'stratejist' takımının topunun, tavuklara yem atmak dâhil hayatlarındaki bütün hayırlı işlerini toplasanız Türkiye'ye sadece bu kararın yaptığı katkının onda birini yapmışlar mıdır acaba? (Stratejistçilik, bir medya mesleği. Tek başına, işsizlik gibi bir şey bana göre) Oğan'ın kupkuru Ermeni düşmanı ezberleri dışında bu konuda geliştirebildiği bir fikir var mıdır? Yoktur.

Doğu Perinçek, yanında rahmetli Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve hakikî milliyetçi rahmetli Mehmet Gül ile birlikte Lozan'da, Berlin'de, Paris'te; ABD ve AB'nin "Ermeni Soykırımı" dayatmalarına karşı hapse atılmayı göze alıp emperyalist merkezlerin üzerine kâbus gibi çökerken, bu tatlı su milliyetçileri ne yapıyorlardı acaba? Janti janti giyinip poz kesmekten, boş boş jargon kasmaktan başka... Ha bir de FETÖ basınının amiral gemisi Zaman'da makale yazmaktan başka?

RÜTBEMİZ FARKLI

Doğu Perinçek'in Ergenekon tertibinde 6 yıl Silivri cezaevinde tutulmasının nedenlerinden biri de Avrupa başkentlerinde Ermeni Soykırımı yalanıyla eylemli mücadeleye önderlik eden, oralardaki on binlerce vatandaşlarımızı ayağa kaldıran Talât Paşa Komitesi'ni kurmasıydı. Başkanlığını Rauf Denktaş'ın yaptığı Talât Paşa Komitesi, FETÖ'cü polis ve savcılar tarafından "Ergenekon Terör Örgütü"nün yan kolu olarak ilân edildi. Yani Perinçek ve arkadaşları, Emperyalistlerin Ermeni Soykırımı yalanıyla mücadele ettikleri için hapislerde bedel ödediler.

Sâhi, Sinan Oğan gibilerin ödedikleri bir bedel var mı? Yapmaz, o düzeye inmez ama Sayın Perinçek bu gibilere çıkıp "Biz adı geçenlerin pek çoğu ile rakip bile değiliz. Aynı şeyleri hiç yaşamadık. Aynı yoldan yürümedik. Aynı yollardan geçmedik. Benzer başarılarımız da yok. Üstüne üstlük rütbemiz de farklı." dese yeridir.

MHP'Yİ BÖLME OPERASYONU

Zekeriya Öz'lerle aynı Perinçek kâbusunu gören Sinan Oğan, Türkiye'nin Millî Kuvvetlerinin yan yana gelme ihtimalinden bile huzursuz. Ama bu tatlı su ülkücüsü, FETÖ'nün 2011'de kaset kumpaslarıyla ele geçirmeye çalışıp başaramadığı MHP'yi, 2015 sonrası bölme çalışmalarına Meral Akşener, Koray Aydın ve Ümit Özdağ ile birlikte katılmıştı. Belli ki anlaşamadılar ve İyi Parti'de yer almadı. Ama İyi Parti'yle ilgili bir kâbusu yok. Hatta siyasi çizgisine ve ittifaklarına bir eleştirisi bile yok. Belli ki Türk milliyetçilerinin bir kısmının CHP ittifakı üzerinden HDP ile yan yana getirilmesini dert etmiyor. Devletin FETÖ tasfiyesinin yoğunlaştığı 2015'te Sinan Oğan'ın terör örgütünün kapatılmak üzere olan kanalı Samanyolu TV'de sık sık ekrana çıkmasını da not edelim. Demek ki FETÖ diye bir kâbusu da yok.

Sinan Oğan şu anda, kendisi aday olma cesareti olmayan Ümit Özdağ'ın önce Mansur Yavaş, sonra Muharrem İnce'yi ikna edemeyince mecburen aday göstermek durumunda kalacağı dördüncü seçeneği konumunda. İki ay boyunca Suriyeli simitçi kovalarlar artık. Dedik ya. Rütbemiz farklı...