06 Ocak 2025 Pazartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sıra güzel Türkçemizde! -(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Çok ciddi sonuçlar doğuracak bir AKP girişimi dikkatlerden kaçmamalıdır.

Kimse, özellikle bizim hamakati sırıtan holding medyası bu kaşkarikonun farkında değil ama, Türkçe’yi resmi dil olarak kabul eden, bir arada yaşamasını sağlayan “Dil ve Kültür Birliği” de çaktırmadan ortadan kaldırılıyor. Osmanlıca’nın liselerde zorunlu, teknik okullarda seçmeli dil olarak konulmasını öneren komisyon kararı yakında müfredat programına girmiş olacak.

Atatürk çok önem verdi

Bu ne demektir bilirmisiniz?

Düpedüz Türk Milleti’ni bir arada tutan Türk dilinin yerine, Osmanlıca’yı koyarak ABD’nin BOP projesi kapsamında İslami birlikteliği yaratmak ve milli birliğin altına dinamit koymak demektir. “Canım ne olacak çocuklarımız Osmanlıca’yı da öğrensinler ne olur?” diyecek kadar basit bir “karşı devrim” de değildir.

Aydınlanma doğrultusunda çağdaş bir ulus devlet kurucusu olan Atatürk’ün doğrudan doğruya çalışmalarına katıldığı ikinci alan dil olmuştu. Dil ulus devletin ana öğelerinden biriydi de ondan...

Böylece çok uluslu bir imparatorluk döneminde göz ardı edildiğinden yabancı dillerin etkisi altında kalan söz dağarcığını, hatta kurallarını yitirme yoluna girmiş bulunan Türk dili, bütün vatandaşların konuşacakları, anlaşacakları bir dil olmaktan çıkmalı ve ulusal bir dil olmalıydı. Türk tarihinin uzun yolculuğu içinde iki kez özgünlüğünü yitirmişti. Türklerin İslam kültürünün çemberi içine alınmasından sonra ibadet bilim dili olarak Arapça’nın, sanat dili olarak da Farsça’nın kullanılmaya başlaması çok geçmeden bir dil sorunu çıkmasına yol açmıştı. (Prof. Şerafettin Turan- Mustafa Kemal Atatürk-s.564-566)

O nedenledir ki; Karamanoğlu Mehmet Bey’den (1277) önce Kaşgarlı Mahmut Divan-ı Lügatül Türk” adlı eserinde Türkçe’yi savunmuştu. Karamanoğlu Mehmet Bey ise Selçuklular Konya’yı işgal edince ilk emir olarak “Türkçenin resmi dil olmasını” bir fermanla (13 Mayıs) şöyle emretmişti: “Bu günden sonra, dergahta, bargahta, mecliste, meydanda Türkçe’den başka dil kullanılmaya!”

Mustafa Kemal Osmanlı’nın enkazından yeni ve çağdaş bir devlet yaratırken ulusallaşmayı, birliği sağlayan dil meselesine çok önem vermiştir ve TDK bu nedenle kurulmuş, Türk dilini koruma ve kollama, gözetme görevini CHP’ye miras bırakmıştır. CHP’nin 1927 kurultayında kabul edilen genel esaslar bölümünde şöyle bir madde vardı: “Vatandaşlar arasında en kuvvetli bağın, dil birliği, fikir birliği, his birliği olduğuna inanan parti, Türk dilini ve kültürünü hakkıyla yaymayı, geliştirmeyi kabul eder”

Made in USA patentli

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Ordusunun Genelkurmay Başkanı bu olup bitenlere nasıl kayıtsız kalır ve nasıl ABD’nin BOP gereğince bu yapılanlara kayıtsız ve kaygısız kalabilirler?

CHP ne yapar?

CHP’liler ülkenin sessiz ve örtülü bir savaşın içine sürüklendiği şu sıralarda bizi bir arada tutan ulus devletin simgesi olan, dilimize karşı el altından oynanan oyuna nasıl kayıtsız kalabilirler?

Anlaşılıyor ki; bu devletin ve milletin uğradığı haksızlıkları, bir karşı devrimi 1919’dan sonra olduğu gibi Atatürk’ün askerleri yanıtlayacak!

Herşeyimizi, vatan topraklarını, özgürce yaşama hakkımızı, yasalarımızı, hukukumuzu yitirmekteyiz. “Made in USA patentli” bir oyun siyaset sahnesinde itinayla sergileniyor. Şimdi de sıra milli birlikteliğimizi sağlayan güzel Türkçemiz’de. Türkçemiz’i bir yana atıp, sağdan sola yazı yazmaya, Araplaşmaya, Osmanlı’ya özenenlere hep birlikte dur diyelim.

Var mısınız, yok musunuz ey Türk Milleti?