Sırbistan, Kosova, LGBT
Yine bir dış politika hatasının eşiğindeyiz.
Hükümet, NATO’ya olan bağlılığı sonucunda Kosova’ya ihtiyat birliği olarak ek asker gönderme kararı aldı. Tıpkı Kaddafi’yi devirmek için Libya’ya gönderdiğimiz gibi. Ya da “Koalisyon Güçlerine” katılıp, Suriye’de kendi başımıza PKK/YPG çorabı ördüğümüz gibi. Buna Afganistan’daki rezil NATO/ABD işgaline katkımız da eklenebilir.
KOSOVA BİR YAPAY DEVLET
Kosova’nın yanında yer almak önemli bir tercih. Çünkü Kosova, ABD’nin Balkanlar’a müdahale için kurduğu yapay bir yapı. Bakın bir yapı, devlet değil. Öyle ki Birleşmiş Milletler üyesi dâhi değil.
Dünyanın nüfus ve ekonomi olarak ezici çoğunluğunu temsil eden devletler, Kosova’yı tanımıyor. Çin, Hindistan, Rusya, Brezilya, Endonezya, Meksika, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere Asya, Afrika ve Güney Amerika'nın neredeyse tamamı için Kosova diye bir devlet yok.
Kosova, NATO’nun Yugoslavya’nın başkenti Belgrad’a acımasızca saldırması sonucu ortaya çıktı. Tıpkı PKK gibi, ABD parası ve silahıyla savaşan UÇK isimli uyuşturucu kuryesi bir çete tarafından yönetiliyor. Orada bir kukla rejim var ve kolluk kuvveti bile NATO!
KOSOVA’YA SEMPATİ
Kosova’nın bağımsızlığı konusu, dünya çapındaki saflaşmanın belirginleştiği alanlardan biri. Bu nedenle, burada alacağınız tutum, dünyadaki konumunuzu da belirler. Özetle, Kosova’nın yanında yer alırsanız, ABD’nin yanında yer alırsınız. Yani Türkiye’ye tehdidi de büyütürsünüz.
Maalesef, Türkiye’de iktidar da muhalefet de Kosova’ya sempati duyuyor. Bunun nedeni Türkiye siyasetinin sadece askeri olarak değil, fikirsel olarak da “NATO konsepti” içine hapsolması.
Özellikle muhafazakâr kesimler, Kosova nüfusunun çoğunluğunun Müslüman olmasından hareketle Kosova’nın yanında konumlanıyor. Hâlbuki bir ABD-AB-NATO uydusu ne kadar Müslüman olabilir ki?
‘ÖRNEK’ MÜSLÜMAN ÜLKE
Gelin Sırbistan – Kosova meselesine bir örnek konu üzerinden, LGBT dayatmasına bakış noktasından yaklaşalım.
Kosova, sözde kurulduğu andan bu yana LGBT dayatmasına teslim olmuş bir ülke. Bu da doğal. Çünkü kendi gücü ve iradesi olan bir yapısı yok. Tepeden tırnağa Batı denetiminde. Varlığını da onların varlığına borçlu. Bu nedenle, Batı’nın ideolojik tahakkümü, LGBT dayatması dâhil, sınırsız biçimde uygulanıyor.
l Kosova’da LGBT, anayasal koruma altında.
l Kosova’da her yıl “onur yürüyüşü” düzenleniyor. Bu yürüyüşlere, ABD ve İngiltere’nin Kosova Büyükelçilerinin yanı sıra, UÇK lideri ve eski Cumhurbaşkanı Haşim Taçi de katılıyor. Görevdeyken de katılıyordu.
l Kosova Anayasa Mahkemesi, eşcinsel evliliğin serbest olması konusunda bir karar verdi. Yakın zamanda evlilik ve çocuk edinmenin yasallaşması yönünde adımlar bekleniyor.
l 14 yaş, “rıza yaşı” olarak belirlenmiş. Cinsel yönelim için.
l Ülkede çok sayıda CIA ve AB tarafından fonlanan LGBT örgütlenmesi var.
l Kosova bütün bu özellikleriyle, diğer Müslüman ülkelere “örnek” olarak sunuluyor.
‘HOMOFOBİK’ DENEN SIRBİSTAN
Müslüman Kosova’da durum bu. Gelelim Sırbistan’a.
l Sırbistan Cumhurbaşkanı Alaksandar Vucic, Europride denen ve Avrupa başkentlerinde düzenlenen eşcinsel gösterilerine izin vermedi.
l Sadece geçen yıl 50 bin Sırbistan vatandaşı, başkent Belgrad’da Batı’nın LGBT dayatmalarına karşı büyük bir yürüyüş yaptı.
l 2021’de Vucic, Sırbistan meclisinden eşcinsel evlilikleri onaylayan bir yasa çıksa dahi, bunu veto edeceğini ilan etti.
l Sırbistan, Batı’nın insan hakları kuruluşlarınca “homofobik” bir ülke olarak nitelendiriliyor. Hâlbuki eşcinsel vatandaşların yasal olarak diğer Sırp vatandaşlarından bir farkı yok. Bu yüzden bir ayrımcılığa uğrayan yok. Sırbistan’ın “homofobik” damgası yemesinin nedeni, LGBT dayatmasına geçit vermemesi.
BİZ NEREDEYİZ?
Dünya genelindeki Doğu - Batı ya da Avrasya – Atlantik mücadelesi askeri ve iktisadi bir mücadele değil yalnızca. Bunun bir de ideolojik – kültürel boyutu var. Orada Ortodoks Sırbistan ve Rusya ile, Müslüman Türkiye ve Azerbaycan aynı tarafta. Türk Devletleri, Çin ve Macaristan gibi ülkeler de aynı safta.
Dikkat edilirse hepsi ABD emperyalizminin hem güvenlik hem de ekonomide hedef aldığı devletler. Bu nedenle kaderleri de ortak. Ve hepsinin LGBT dayatmasına karşı ortak bir tutum içinde olması da şaşırtıcı değil.
O hâlde soru şu. Sırbistan’la ve onun üzerinden bütün Asya ile ilişkilerimiz bu kadar ilerlemişken ve kültürel olarak da onlar bize daha yakınken hangi güç bizi Kosova’ya doğru itiyor?