Şirketler ekonomik performanslarını nasıl izliyorlar?
2022 yılı Nisan ayında Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) artış bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,97 artış gerçekleşti. Yıllık yüzde 69,97’lik enflasyon, Şubat 2002’den bu yana (Merkez Bankası’nın yüzde 5’lik hedefinin de 14 katına ulaşarak) 20 yılın zirvesi oldu maşallah! Ancak bu TÜİK’e göre! Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) ise bu artışın yüzde 156,86 olduğunu açıkladı. TÜİK’e göre zam şampiyonu kuru soğanın cücüğüne yani şirketlere bakalım. Ekonominin cücüğü şirketlerdir.
MİKROEKONOMİK PERFORMANS NEDİR VE NASIL ÖLÇÜLÜR?
Bir şirketin başarımı (performansı) iki başlıkta ele alınabilir: finansal başarım ve finansal olmayan başarım. Finansal olmayan başarım bağlamında örneğin entelektüel sermaye değerinin bileşenleri ölçülür: yapısal sermaye, müşteri sermayesi, insan sermayesi. Bunların değeri artıyorsa şirketin piyasa değeri muhasebe temelli defter değerinden fazla olur ve makas piyasa değeri lehine açılır.
Finansal başarımda ise genelde dört boyut ölçülür :
a) Akışkanlık (Likidite) : Şirketin kısa vadeli varlıklarıyla kısa vadeli borçlarını ödeyebilme gücü; şirketin esas faaliyetleriyle, yatırım faaliyetleriyle ve finansman faaliyetleriyle ilgili nakit giriş ve çıkışlarının dengesi.
b) Kârlılık : Şirketin elde ettiği özsermaye artışının satışlara, varlıklarına ve özsermayesine oranla nasıl bir başarım olduğu.
c) Finansal kaldıraç: Şirketin borç-özsermaye dengesindeki finanspolitik çizgisi (atılgan, ılımlı, ihtiyatlı yelpazesindeki yeri itibarıyla)
d) Verimlilik (faaliyet) kaldıracı: Şirketin girdi olarak varlıklarını genel olarak veya alt kalemler itibariyle ne ölçüde hızlı döndürerek çıktıya (satışlar, katma değer vb.) çevirebildiği.
Bu dört boyuttaki başarımların izdüşümünün şirketin pay senedi fiyatına ve giderek şirketin değerine yansıması beklenir. Her boyuta ilişkin birçok gösterge vardır. Bunlardan kimileri kimi dönemlerde ön plana çıkar.
SON DÖNEM POPÜLER GÖSTERGELERİ NELER?
33 sanayi ve hizmet şirketi ile yapılan bir çalışmada (*), şirketler göstergelerini döviz bazlı veya reel (enflasyondan arındırılmış) olarak izlediklerini belirtmişler. Eh, yüzde 70 mi yüzde 156 mı neyse, bu enflasyonist ortamda böyle olması gerekir. Nedense enflasyon muhasebesi uygulaması ertelendi? Oysa şirketlerin gerçek durumu ortaya çıkardı! Ona göre vergi ödenirdi! Adnan Dalgakıran adlı işadamının Yüzleşme kitabı tam da şimdi lazım. Ateşe baca lazım, kitaba hoca lazım, kovana arı lazım, horoza darı lazım, o da bu ara lazım!
İşinsanlarının kimileyin bir veriye (satış hasılatı vb.) kimileyin de verilerin işlenmesiyle hesaplanan bir göstergeye (satışlar net karlılığı vb.) odaklanıyorlarmış. Hemen belirtelim, veri incelenmez, gösterge analiz-sentez edilir ve bilgiye ulaşılır. Bilgiye dayalı olarak da geleceğe ait ne yapılmalı sorusuna ilişkin akıl yürütme yapılır! Veriye odaklanmak yanlış! Benzin deposuna elinizi sokar kalan benzini ölçer misiniz? Gösterge tablosuna bakar, kaç km.lik benzin kaldığını anlar, ona göre benzinciye uğrar, dolaylı vergilerinizi (KDV, ÖTV filan) öder ve biraz da benzin alırsınız!
Biraz da popüler finansal göstergelere bakalım: Ekonomik katma değer; Çeşitli kâr tutarları ve kârlılık oranları ki, özellikle FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr) çok popüler; Verimlilik oranları (alacaklar, stoklar, borçlar devir hızları ya da gün süreleri, kapasite kullanımı, maliyetler), Akışkanlık (Nakit akışı, nakit döngü süresi, işletme sermayesi gereksinmesi), Finansal kaldıraç oranları (Borç maliyetleri ve faiz giderlerini karşılama, vadeler, özsermaye yeterliliği, dövizli borç-alacak pozisyonları).
SONSÖZ
Yine aynı dergide yer alan bir başka araştırmada şirket değerlemelerinde 18 sektörde değer çarpanlarına bakılmış ve 12’sinde düşüş yaşandığı görülmüş. Sadece altısında yükseliş olmuş (Teknoloji, E-Ticaret vb.). Boyutlar yansımış yani! Onun için göstergeleri iyi tanımlamalı, giderek ölçmeli ki, yönetebilelim!
(*) : Ayrıntılı bilgi için bkz. Capital Dergisi Mayıs 2022 sayısı