Sırtından hançerlenen cumhuriyet!..
Hiç kuşkumuz yoktur, herkesin hakkını fazlasıyla verelim, “halk”iyi çalıştı bu kez...
Sandığa gitmeyen; gafil, boş vermiş, duyarsız ve de en önemlisi tembellik ve zavallılığı yurttaşlık görevine tercih eden, güneşi görünce pikniğe giden hayırsız yüzde 14’lük kitleye rağmen halkın büyük bölümü, memleketin geleceği için daha fazla çalıştı bu kez...
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini içeren 2010 referandumundan on kat daha fazla,canla başlamücadele etti halk...
Cumhuriyete inanan, Atatürk’e sevdalı, laikliği özümsemiş, ülkenin bölünmesini istemeyen, rejimin değişmesinin büyük “tehlike” olduğunu bilen milyonlar, yüreklerini ortaya koyarak haftalar boyu durmadan çalıştılar...
Partiler, dernekler, vakıflar, kitle örgütleri, gazeteciler, yazarlar ve her meslekten insanlar daha fazla uğraştılar bu kez...
CHP’liler;yöneticileriyle, örgütleriyle, vekilleriyle, PM ve belediye meclisi üyeleriyle kadınları ve gençleriyle daha fazla çalıştılar bu kez...
MHP’liler; liderleri ve genel merkezlerinin tavrına rağmen “hayır” çıksın diye uğraştılar bu kez...
HDP’liler; liderleri, vekilleri ve belediye başkanları tutukluyken, örgütler dağılmışken ve müşahitleri adeta terör estirilerek sandıktan uzaklaştırılmışken AKP aleyhine çaba harcadılar bu kez...
Saadet Partisi; AKP’ye meydan okudular bu kez...
Vatan Partisi;Liderinden örgütlerine, kadın kollarından gençliğe ve TGB’ye kadar daha fazla koşturdular bu kez...
Diğer partilerde “hayır” diyenler seçime tam anlamıyla asıldılar bu kez...
Peki, ne oldu sonuçta?..
MEDYATİK KANUNSUZLUK!..
Bir kez daha vurgulayalım; yalnızca partilerin yoğun çalışmasının sonucu olarak değil, aynı zamanda AKP’ye olan tepki nedeniyle de kentlerde, ilçelerde ve köylerde “evet” çıkacağına yönelik etkili bir emare yoktu bu kez...
O halde ne oldu da halkın çabaları, mücadelesi ve umutları boşa gitti bir kezdaha?..
Yanıtı çok basit bu sorunun; Çeyrek asrı geçen gazetecilik yaşamımda sandık hırsızlığının, sahtekarlığın ve pervasızlığın bu kadar zirve yaptığı, kanunsuzluğun bu kadar utanmaz hale geldiği bir seçim görmedim ben...
Evet;boş evlere, hatta içinde başkalarının oturduğu evlere bile sahte seçmen yazdılar!..
Evet, başta Güneydoğu köylerindeolmak üzere AKP’liler ve bürokratları sandıklarda terörestirdiler...
Kabinlere girerek, başkalarını “evet” vermek için yönlendirdiler, hatta onların yerine oy kullandı yandaşlar!..
Onlarca video medyaya yansıdı ki, pusulalara topluca “evet” mührü bastılar, sahte oy kullandılar, sandıktan çıkan pusulaları bile mühürlemekten kaçınmadılar...
Hem de kameraların önünde, müşahitlerin önünde, polisin önünde ve de hırsızlık karşısında çaresiz kalan halkın önünde çiğnendi kanunlar...
SAHTE RÖVANŞ!..
İşte bu yüzden;yalnızca sandık hileleriyle değil, ne yazık ki Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK)mühürsüz pusulaları seçimin tam ortasında “geçerli” hale getirmesiyle dekanunsuz hale getirildi bu referandum...
AKP’lilerin cılız “balkon” konuşması, Erdoğan’ın beklediğini bulmamış gibi mutsuz basın toplantısı,Ankara, İstanbul ve İzmir’i kaybetmelerine rağmen, “Anadolu devrimi” gibi zırvaca manşet atan yandaş uşakların alkışa hasret yapmacık sevinçleri de seçimin zorla alındığının işaretleridir...
Bırakmasın CHP bu kanunsuzluğun yakasını... Aksine, seçim sonucunun peşini bırakmamak yerine, “AKP zayıfladı, istediklerini bulamadılar, bu bir başarı değildir, sonuçlar iktidar için de hayal kırıklığıdır” diyenlerin teslimiyetçi teselli laflarına karnı tok bu milletin...
Tek gerçek var aslında; milletin iradesi değil yalnızca, Kurtuluş Savaşı’nın ardından bin bir güçlükle kurulan laik rejim de gasp edildi adeta... Hem de “cumhuriyetten rövanş” aldıklarını iddia edenlerin sahtekarlıklarıyla!..
Hem de 16 Nisan’da ve hem de cumhuriyeti kuran Meclis’in açıldığı “23 Nisan”dan birkaç gün önce gasp edildi cumhuriyet geleceği...
Altını çizerek, ısrarla vurgulamak gerekiyor; Bu referandumun sonucu kesinlikle şaibelidir... Bu referanduma kanunsuzluk bulaşmıştır... Sandıkta yasalar çiğnenmiştir, halkın gerçek iradesi yok sayılmıştır...
Ve aslında,sonucu “hayır” çıkan bir referandum, sandık oyunlarıyla,YSK manevralarıyla kanunsuz, dayanaksızve kirli hale de getirilmiştir...
İktidar baskısıyla, siyaset emriyle ve ne yazık ki devlet gücüyle sonucu tersyüz edilmiştir bu seçimin...
CANI ACIYAN ÜLKE!..
Başa dönelim tekrar; muhalefet çok daha fazla çalıştı bu kez...
Bir avuç medya çalıştı, kitle örgütleri çalıştı, milletin teyakkuzdaki kesimi canla başla çalıştı...
Sonunun kesinlikle “hayır”lı olacağına inandıkları bir seçim için, kul olmayı reddeden milyonlar nefes nefese çalıştı...
Ve eminim dün sabah çok buruk uyandı milyonlarca yurttaş... İçi yandı dün sabah milyonların... Güneşi doğmamış bir sabaha uyandı sanki milyonlar!..
Çünkü cumhuriyeti kuranların ve bu uğurda şehit olanların kemikleri sızladı önceki gün... Kurtuluş’tan sonra cumhuriyetin temellerinin atıldığı Anadolu’nun canı acıdı”başkanlık” tuzağı uğruna...
Çünkü başta ülkenin metropolleri olmak üzere büyük kentlerde bile kazanılan bir seçimin adeta gasp edilmesinin yürek yakan çığlıklarıyla uyandı halk...
Sözün özüne gelince; Bu millete çok şey verdi Atatürk cumhuriyeti... Okumayı, yazmayı, çağdaşlaşmayı, uygar yaşamayı ve en önemlisi de, karanlığa, cehalete, geri kalmışlığa karşı aydınlanmayı, kalkınmayı, ilerlemeyi...
Ne yazık ki 16 Nisan’da 94 yıllık cumhuriyetin canı acıdı...
Rejimin kurulduğu başkent Ankara’nın canı acıdı, Sivas’ın, Amasya’nın ve en çok da “ilk adım”ın atıldığı Samsun’un canı acıdı...
Ve de ihanete uğramışçasına uyandı ülkeye sahip çıkan millet!..Hiç kuşkunuz olmasın, göz göre göre, arkasından hançerlendi soylu cumhuriyet!..