11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Siyasal dönüşüm süreci

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye'nin siyasi tarihini inceleyenler çok ilginç bir gerçekle yüz yüze geleceklerdir. Batının demokratik ülkelerinde yaşanmayan bu gerçeğin ülkemizde yaşanması ilginçtir. İlginçtir çünkü ülkemizde, yönetenler ve yönetilenler demokrasiyi gerektiği gibi özümseyememiştir. Klasik demokrasinin tüm kurumlarının özgür ve özerk olmasının önlendiği günümüzde yandaş medyanın "diktatör" sözcüğü kullanabilmesini o ülkede tek adam yönetiminin olmadığına kanıt sayan düşünce, "ileri demokrasinin" ne menem şey olduğunu anlatmaya yeter sanırım.

On yıllık dönemlerde siyasal dönüşüm

Ülkenin siyasal dönüşüm sürecini not ederek geleceği tahmin etmek kolaylaşacaktır. Ülkemiz 1940'dan başlayarak her on yıllık dönemde çok önemli siyasal değişimler yaşamıştır. 1940-1950 döneminde Hasan Ali Yücel-Kenan Öner davası ile başlayan ve Turancıların kışkırtması ile yaygınlaşan bir solcu avı başlamış, aydınlar ve üniversite hocaları, yıllarca zulüm görerek mahkeme kapılarında sürünmüşler, kürsülerini kaybetmişlerdir. 1950-1960 döneminden çok partili yaşama geçilmiş, Demokrat Parti ve Menderes demokrasiyi yörüngesinden saptırarak, 1960 darbesine neden olmuştur. 1960-1970 dönemi, 1962 Anayasası'nın ışığında gerçek demokrasiyi yaşamış, sendikal özgürlükler tavan yapmış, kurumsal ve temel haklardaki kazanımlar egemenleri rahatsız edince, 1970 muhtırasının yaratığı darboğazın izleri, 1970-1980 dönemine damga vurmuştur. 1980-1990 döneminde generallerin gölgesinde faşizmi yaşamış, özgürlükler boğazlanmış, yüzlerce genç insan canından olmuştur. 1990-2000 dönemi gericiliğin ayak seslerine tanık olmuş, Erbakan Başbakan olabilmiş, 28 Şubat süreci yaşanarak günümüzde Ergenekon olgusu ile bu sürecin rövanşının alınmasının nedeni olmuştur. Bu dönemde Refah Partisi'nden kopanların kurduğu AKP, 2000-2010 döneminin mimarı olmuştur. ABD'nin iktidara getirdiği AKP, ABD ile ters düşmeye başlayınca, 2010-2020 döneminde yaşanacaklar aşağı yukarı belli olmuştur. Görülüyor ki, 1940'dan bu yana hiçbir siyasi rejim soluklu ve kalıcı olamamıştır ve bundan sonra da olamayacaktır.

2010-2020 döneminde ülkenin geleceği

AKP, bireysel ve kurumsal özgürlükleri yok etmesinin sonuçlarını hiç düşünememiştir. Her kesimden gençlerin ( genel başkanlarının çağrısına uyan ülkücüler hariç) demokrasiye olan inançlarını sergiledikleri Gezi Direnişi, AKP'ye büyük bir ders vermiştir. Orduyu, medyayı, yargıyı, üniversiteyi yandaş yapan AKP, Atatürk gençliğinin diriliğini fark edememiştir. 2010-2020 döneminde 27 Mayıs gençliği gibi Gezi Gençliği AKP'nin en büyük sorunu olacaktır. Gerçeklere ve söylentilere bakarak bu dönemin siyasal gelişmelerini tahmin etmek mümkündür. Ligler başladı ve AKP tribünleri kontrol edemeyeceğini anladı. Üniversiteler açılınca gençlik gene, kurulmak istenen polis devletinin önünde demokrasiyi savunacak. Ve Amerika... Söylemlere bakılırsa Amerika, Tayyip ve AKP'yi gözden çıkardı. Yakın bir gelecekte ABD'nin Cemaat aracılığı ile kamuoyuna sunacağı bazı dosyalar, Tayyip ve AKP'nin karizmasını fena halde çizecek. Hemen arkasından sağda liberalleri ve dincileri kucaklayan yeni bir parti girişimi başlatılacak ve 2014 yılında Tayyip gidecek.

Bu senaryo gerçekleşebilir mi? Türk siyasetini yakından tanımış biri olarak AKP'nin 2023 ve 2053 söylemlerini gerçekçi ve doğru bulmuyorum. Hitler de Nazi İmparatorluğu'nun bin yıl yaşayacağı propagandası ile halkını uyutuyordu ama hayalleri, 20 yıl bile dolmadan sönüverdi. Türkiye'nin siyasal dönüşüm haritasına baktığınızda on yıllık dönemler önem kazanmaktadır. 2010-2020 dönemi içinde AKP diye bir parti Türkiye'nin siyasal yaşamından silinip gidecektir.