Siyaset destekli yönetim

GALATASARAY nihayet olağanüstü seçimli genel kurulunu yaptı. İki aday yarıştı, Dursun Özbek, benim de geçen hafta genel kurulla ilgili yazdığım yazıda olduğu üzere yüzde 51’e yüzde 49 ile seçildi. Sadece 135 oy farkla Dursun Özbek seçimi kazandı.

TAHMİN ETTİĞİMİZ GİBİ OLDU

Oy dağılımına baktığımızda ilk 16 sandık, Eşref Hamamcıoğlu’nun liderliğinde gitti. Bu da şunu gösteriyor ki, liseliler ve yaşlı üyeler Eşref Hamamcıoğlu’nu destekledi.  Sonraki sandıkların Dursun Özbek’in lehine dönmesinin sebebi ise bazı genç ve yeni üyelerin, rahmetli Mustafa Cengiz ekibinin ve Özbek’in daha önceki başkanlık döneminde kulübe yapmış olduğu üyelerin destekleriydi. Böylece Dursun Özbek ipi göğüslemiş oldu.

Esasında bunların tümü hep tahmin ettiğimiz şekilde gelişti. Ama şu bir gerçek ki, benim aldığım bilgilerle de birleştirince, Dursun Özbek’i ciddi bir şekilde mevcut iktidar destekledi. Bunun altında Galatasaray’ın mal varlıklarının birilerinin inisiyatifinde kullanılması varsa ve Dursun Özbek de buna alet oluyor ise Galatasaray’a çok yazık olur. Çünkü gerek Florya gerek Galatasaray Adası için iddia edilenler hiç hoş şeyler değil. Şu anda Dursun Özbek’i destekleyen ve Özbek’in grubunda bulunan Nef’in sahibi Erden Timur’un iktidarla olan yakınlığı da zaten bilinen bir şey. Tabii ki kulüplere destekler zaman zaman olabilir, siyasetin fazla karışmaması koşuluyla. Ama Galatasaray Adası için Katar söylentileri çokça dile getirilmeye başladı. Florya’daki tesislerin olduğu yer de aynı söylentilerin içinde.

GALATASARAY’IN MAL VARLIĞI İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ

Bilindiği üzere Galatasaray, başta Fenerbahçe ve Beşiktaş’a kıyasla, mal varlıkları en fazla olan kulüptür. Bu mal varlıkları rant uğruna elden çıkarılırsa, Galatasaray camiası bunu kesinlikle affetmeyecektir. Geçmişte Dursun Özbek’in başkanlığına baktığımızda başta Mecidiyeköy’deki otel olmak üzere, bu tür girişimlerde hiç muvaffak olamadığını görüyoruz. Özbek, Galatasaray’ı bu işlerde zarara uğratmıştır. Bundan ders alarak Galatasaray’ın lehine geliştirilecek projeler iyi değerlendirilmelidir (ki daha önce de yazdığım üzere, Özbek’in ve Hamamcıoğlu’nun projelerini dinlemiş ama ikisinin de projelerini akılcı bulmamıştım).

Dursun Özbek, hem taraftarı tatmin etmek hem de camiayı mutlu etmek için önemli 4 ya da 5 transfer yapacaktır. Bu da Galatasaray için ek borç demek. Özbek, ayrıca, “Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmanın kapatılacağını” söylüyor ki buna da hiç katılmıyorum. Türkiye gibi şu an enflasyonu yüksek bir ülkede yüzde 15’le faizle para kullanmak daha avantajlı görünüyor. Yeni bir kredi almaya kalksanız yüzde 50’nin üstünde faiz vereceksniz. Yüzde 15’ten çıkıp daha fazla faizle borçlanmak akıl işi gözükmüyor. İşte ben burada şüpheye düşüyorum. Bu fikirler kime ait? Dursun Özbek’e mi, Özbek’in arkasındaki güçlere mi?

Bu görüntü Türk futbolunun geleceğini ve Galatasaray’ın yarınlarını önemli ölçüde çıkmaza sokacaktır. İnşallah kimse bu yanlışlara düşmez, Galatasaray bu sene özlenen haline yakışır bir futbol oynayarak taraftarını mutlu eder.

TERİM DOĞRU TERCİH OLMAZ

Son olarak teknik direktör konusundan da bahsetmek istiyorum. Dursun Özbek’te halen Fatih Terim’i takımın başına getirme düşüncesi var. Bu da onun için olumsuz başlayacak bir başkanlık dönemi anlamına gelir. İlk maçlarda kötü senaryoda büyük tepkilerle karşılaşabilir. Terim haricinde Okan Buruk da adaylardan biri. Bence Okan Buruk, geçmişteki yanlışlarını bir yana bırakırsak Galatasaray için daha ideal. Anladığım kadarıyla yeni yönetimde yabancı bir teknik direktörden daha çok Türk hoca ile yola devam edilmesi gündemde. Bana göre de bu doğru bir yöntem. Ancak bir kez daha vurgulamak istiyorum: Fatih Terim’in Galatasaray’a gelmesi ne Özbek’e ne Terim’e bir şey kazandırır. Terim’in biraz daha dinlenmesinde kendi açısından da fayda olduğunu görüyorum.