Siyasette yeni oluşum gerekli ama nasıl?
AKP iktidarı uyguladığı başarısız politikalar ile toplumda kuşku ve korku yaratmaya devam ediyor. Dış politikada ülkeyi giderek yalnızlaştıran ve iktidarın başındaki zatın yurt dışında çok olumsuz sıfatlarla tanınmasına neden olan gelişmeler yaşanıyor. İç politikada reel demokrasiden hızla uzaklaşılarak temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı bir polis devletine doğru gidiliyor. Ekonomi üretime değil tüketim dayalı bir nitelik kazandı. Devlet katındaki israf ve savurganlık akıllara durgunluk verecek boyutta. Padişahların yaşamadığı şatafatı, görmemişlik budalalığını fakir halkın sırtından yaşamak isteyenler siyasetin aynasında boy veriyor. Halk umutsuzluk içinde ve seçenek yokluğundan AKP’ye oy vermeye devam ediyor.
SİYASETTE SEÇENEK ARAYIŞI ZORUNLU OLDU
Bu kervanın böyle gidemeyeceği, giderse sonunun yıkım olacağı kuşkusu toplumunun vicdanında oluşmaya başladı. Toplumun bu bekletisine yanıt verebilmek için İşçi Partisi ve onun değerli Genel Başkanı Doğu Perinçek bir süredir yurtsever bir kadro ile ülkeyi geziyor ve yurttaşların nasl bir değişim istediğini belirlemeye çalışıyor. Toplumun nabzını tutma toplantılarının sonuncusu İstanbul’da yapıldı ve sayın Perinçek açılış konuşmasında borçlanma ekonomisinin bittiğini, üretim ekonomisinin öne çıkarılması gerektiğini, karma ekonomiye dönmek gerektiğini, borçlanarak ülke yönetmenin ülkeyi böleceğini, üretenlerin yönetici olması gerektiğini söyledi. Seçmenin yüzde 26’sının kararsız olduğunu belirterek bunlar için bir çekim alanı olabilecek yeni bir siyasal oluşumun kaçınılmaz olduğunun altını çizdi ve dedi ki, “Omurgası, birikimi, deneyimi olan İşçi Partisi ekseninde birleşelim, gerekirse yeni bir kongre yaparak yeni bir isim altında, yeni kadrolarla bu oluşumu 2015 seçimlerine hazırlayalım.”
YENİ OLUŞUM KAÇINILMAZ
Parlâmentoda temsil edilen partilerin hiçbirisi AKP’nin kurduğu düzenin ve tezgâhın değişitirilmesi için ne bir programa ne de dinamik bir kadroya sahip. HDP ülkeyi bölmek, CHP CHP’yi bitirmek ve MHP’de AKP’ye stepne olma sevdasında. Ülkenin geleceği hiçbirinin umurunda değil. Olsaydı ülkeyi içine sokulduğu karanlıktan ve ekoomik bunalımdam kurtarmak için programları, söylemleri olurdu. Bunlar olmayınca sayın Perinçek’in yeni oluşum önerisi bu ülkenin yurtseverleri için tek seçenek olarak ortaya çıkıyor. Bölerek değil bütün içinde güvenli ve mutlu yaşamayı isteyen Kürt, CHP’nin yönetiminden ve 2015 seçiminde başarılı olacağından kuşkulu CHP’li ve MHP’nin AKP’ye boyuna cankurtaran simidi atan tutumundan sıkılan MHP’li mutlaka yeni bir oluşumda birleşerek ellerini taşın altına sokmalı ve demokrasinin, üretim ekonomisinin önünü kapatan o taşı kaldırarak özgür ve güvenli yaşamın yolunu açmalıdır.
OLUŞUM NASIL OLMALI?
Yeni oluşum emekçilerin ağırlıklı olacağı, yurtseverlerin, Atatürkçülerin, ulusal girişimçilerin, anti-emperyalist güçlerin birlikteliğini yansıtmalı. Aktif, pasif çalışanları ve bunlara bağlı bireylerin 34 milyona ulaştığı bir emekçi toplum katmanının olduğu bu ülkede elbette yeni oluşumun programı bu kesimi hedef almalı ve yöneticilerinin çoğunluğu bu kaynaktan sağlamalıdır. Bir adım daha ileri giderek bu oluşum sonucu ortaya çıkacak yeni partinin başkanının da emekçi kesimden gelen bir işçi önderi olmalıdır. İsveç Sosyal Demokrat Parti Başkanı ve şimdi Başbakan olan kişinin bir sendika başkanı olduğu unutulmamalıdır. Edindiğim izlenim ülkenin kurtuluşu ve sol siyasetin başarısı için sayın Perinçek’in özveride bulunacağı yolundadır. Ülkemizde böyle bir oluşuma ve kurulacak partiye başkanlık yapacak işçi önderleri var. Bunlar deneyimleri ve eylemleri ile kendilerini kanıtlamış insanlar. Gün gelince ortaya çıkacak ve büyük çoğunluğu AKP’ye oy veren işçileri yeni partinin bayrağı altına toplayabilecek güçtür işçi önderleri. Geçmişte Türkiye İşçi Partisi’ni kuranların çoğunluğunun işçi kesiminden geldiği ve TİP’in ne kadar başarılı olduğu unutulmamalıdır.