Siyonist İsrail Musevi değildir

İzmir doğumlu İsrailli yazar Erol Celardin 2012 tarihinde kaleme aldığı ‘Sebataycı’ kitabının tanıtımını yapmak üzere Türkiye’ye gelir. Cine 5 TV’de Ayla Çetinkaya’nın konuğu olur. Celardin: “Ben Musevi değil Yahudi’yim. Musevi ile Yahudi arasında fark vardır. Yahudi, Yahuda kabilesinden gelenlere denir. Musevi, Musa ve İsrailoğullarının dinine inananlardır. Ben Yahudi’yim ama Musevi değilim. Ben Ateistim” demişti. Çok samimi ve yerinde bir tespit.

Yahudilik Musevilik değildir

Bunu biz söylediğimiz de anlamayanlar veya bunun önemini idrak edemeyenler var. Bunu bilenler ama buna rağmen Yahudiliği Musevilik örtüsü altında pazarlayanlar var. Yahudilik Musevilik değildir. Musevi de Yahudi olamaz. Mesih İsa’nın aslında Yahudi kökenli olduğu ancak bazı yüzeysel ihtilaflar yüzünden başka bir mezhep kurduğunu da anlatıyorlar. Yahudi ve Hristiyanlığın birbirlerini tamamladığını ve aynı kökten geldiğini propaganda ediyorlar. Böylece Mesihilerin Yahudi itikadına karşı olumsuz düşünce ve tavrını iğdiş ediyorlar. Bunu da diyalog, kardeşlik, barış, dayanışma, ‘önemli olan insan olmak’ gibi tatlı soslarla süslüyorlar. Gülen tarikatı da Muhammed-siz bir İslam itikadı arzuladılar. Ali-siz Alevilik, İslamsız Alevilik veya Kültürel Alevilik anlayışlarına da şahit olmaktayız.

Batı’da Sarkozy tipi karanlık “aydınlar” Tevrat’tan, İncil’den olumsuz bölümlerin çıkarılmasını istemiyorlar. Zira Tevrat ve İncil’i bizatihi Protestan ve papa kiliseleri eliyle iğdiş ettiler. Şimdi de derin bir din provokasyonunun fitili ateşlemek için Kuran’dan ayetleri silin çağrısını yapabiliyorlar. Selman Rüşdi provokasyonu gibi, İslam’ın sembollerine yapılan yapıcı eleştiriden uzak küfür ve aşağılamalar gibi infial ve şiddetli tepki bekliyorlar. Yetmiyor; Sarkozy ve karanlık aydınlarının efendisi Siyonist İsrail, “ Hamas 12 hücreden saldıracak, İsrail sınırına 100 bin Filistinli sivil yığıp Yahudilerin yerleşim yerlerine saldıracak. İran parası ve silahıyla büyük bir saldırı planlanıyordu ama güçlü İsrail polisi ve askeri bu hamleyi çökertti” iddialarıyla binlerce sivilin hayatını karartabiliyor.

FİLİSTİN’E SAHİP ÇIKAN YAHUDİLER

Tevrat kitabı ehli ve kitabın kurallarına uygun yaşayan “Yahudi” olarak bilinenler de var. Bu topluluk şimdiki İsrail devletini kâfir kabul eder. Allah’a itaatsizlik yaptığını ve Mesih gelmeden kurulduğu için İsrail devletini kuran Siyonistlerin Allah’a ihanet ettiğine inanır. Bu sebeple yıkılması gerektiği görüşündedir. İsrail devletini kuranlardan haz almazlar. Kâfir, düşman ve terörist olarak görürler. Ellerinde Filistin bayrağı Filistin devletinin kurulması için mücadele ederler. İsrail yok edilmeli ki Mesih zuhur etsin ve her üç semavi dinin saygı duyduğu, İbrahim oğlu İshak oğlu Peygamber Yakup ve oğlu Peygamber Yusuf’un zürriyetinden gelen İsrail (Yakup) oğullarının İlahi devleti inşa edilsin inancını taşırlar.

İlahi emre itaatsizlik sebebiyle Musevilik, Mesihlik ve Muhammedi itikadında Siyonist “Yahudi” zihniyeti “bozguncu”, “fitneci”, “putperest”, “Altın ve Gümüşe tapan”, “Allah ve Peygamberlerinin düşmanı” olarak telakki edilir. Şüphesiz ki bu ithamlara istinaden ekonomik kriz kaynağı Emperyalizm ve onun siyasi faşist otoriteleri tarihin birçok evresinde suçu azınlıklara atmış ve soykırım ve katliamlar için suiistimal edilmiştir. Ancak Emperyalizm ve Faşizm’in en önemli müttefiki olan Yahudi Siyonistler de fakir ve orta sınıf Yahudilerin maruz kaldığı bu zulmü suiistimal ettiler. İşgal, talan, dolan ve yalanlarını “mazlum edebiyatı” üzerinden savundular. Hani delidir ne yapsa yeridir sözüne uygun olarak mazlum Yahudi’dir, Alevidir, Sünni’dir, Kürt’tür, Arap’tır, Türk’tür, Afrikalıdır, Yezididir o halde ne yapsa yeridir zihniyeti mundardır (hastadır). Siyonist Siyonizm veya Yahudi İsrail devletini eleştirenleri Yahudi düşmanı ve anti-Sami, yani Peygamber Nuh oğlu Sami zürriyetinden gelenlere karşı düşman olmak, olarak tanımlamak ta zır deliliktir. Sami veya herhangi bir soylu zürriyetin mensubu olmak başta Siyonist Yahudileri hiç kimseye özel koruma zırhı sağlamaz.

ŞU BİZİM SÜSLÜMANLAR

Doğu Musevileri, Mesihileri ve Müslümanlarına tarih boyunca soykırım yapan batının Haçlı ruhu ve zihniyetinin Yahudi İsrail’in sırtını sıvazlaması normaldir. Sittin senedir İsrail’i kınıyorlar. Yaptırımı olmadığı için, İsrail alınan kararlardan rahatsızlık duymuyor. ABD’nin eski Dış İşleri Bakanı Macar asıllı Yahudi Madeleine Albright, Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir” demişti. Bu kadın görünümündeki mahlûk 12 Mayıs 1996’da ABD’nin CBS televizyonuna verdiği demecinde, ABD Ambargosu, ablukası ve saldırıları sebebiyle ölen 500 bin Iraklı çocuk için “sırf amaçlarınıza ulaşmanız için 500 bin çocuğun ölmesi gerekiyor muydu? Değdi mi?” sorusuna çok soğukkanlıca “değdi” diyebilmiştir. Yahudi Netanyahu işte bu Yahudi Albright’ın dinindendir. Ama asla Musevi değildir.

Kitap ehli Musevi “Yahudi” kardeşlerimin ifadesiyle söyleyelim. Musa sizden uzak siz Musa’ya uzaksınız. En nihayet altın ve gümüşe tapan putperest iktidarınız yıkılacak. Sizi kınayan ama yaptırım yapmayan, TBMM’de yaptırım kararı önergesini ret eden, Kudüs ve İslam edebiyatı ile kafa şişiren ama onunla ticarete devam eden, siyasi ilişkileri askıya almayan süslümanları da Allah ta tarih te affetmeyecek. Neymiş İsrail büyükelçisini “kısa süreliğine” ülkesine git demişlermiş. İsrail sefirini ilelebet ülkeden kovan Bir Venezüella kadar olamadınız.