Sizinle olmuyor Kemal Bey
Çok büyük umutlarla CHP’ye genel başkan oldunuz. Tarihte görülmemiş bir delege desteği arkanızdaydı. Toplumda bir beklenti bir umut olmuştunuz, ama bu kredinizi çok çabuk tükettiniz.
Her ağzınızı açtığınızda telafisi, düzeltilmesi mümkün olmayan laflar etmeye başladınız.
Siz genel başkanlığa seçildiğinizde, bizim gibi düşünenlerde “CHP’de artık karizmatik lider devri bitti, başarısız olan gider” düşüncesi egemen olmuştu.
Hani o çok öykündüğünüz batı tipi parti anlayışı egemen oluyor diye sevinilmişti.
Ama siz bütün bu hayalleri yıktınız. Sadece seçim kaybetmekle kalmadınız, toplumda hangi konumda olursa olsun, bir güven odağı olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni bu niteliğinden de uzaklaştırdınız, ama görevi bırakmayı hiç düşünmediniz. Ya da çevrenizdeki menfaat şebekesi buna izin vermedi.
Uygar ülkelerde başarısız liderler seçim kaybettikleri zaman çekilirler de...
Söylemlerinizle “güvenilir olmaktan” çıktınız. İnsanlar size artık inanmıyor. Başkanlık sistemiyle ilgili olarak TOBB Genel Kurulunda farklı, CNN’de katıldığınız “Tarafsız Bölge” programında farklı ve en son grup toplantısında da farklı şeyler söylediniz.
CHP’nin bu konudaki düşüncesi net ortadayken anlamsız ve gereksiz bir tartışma yarattınız ve maalesef altında kaldınız.
Bir laf söylerken bunun sonucunun nereye gideceğini düşünmemeniz nedeniyle, bitmekte, tükenmekte olan AKP’ye her seferinde can simidi oluyorsunuz.
12 yıldır iktidarda olan ve ülkeyi sıfır terörle devir aldıktan sonra terörü azdıran AKP, sizin konuşmalarınız ve bazı arkadaşlarınızın da söz ve davranışları sayesinde faturayı devleti kuran CHP’nin üzerine yıktı ve geçti.
Her Salı günü, grup toplantısında, Kılıçdaroğlu acaba bu grup toplantısında gündem yaratacak bir söz söyler mi diye boşu boşuna bekliyoruz.
Gündem yaratmanızdan vazgeçtik, işiniz gücünüz AKP’nin üslup düzeyine inerek onlara cevap yetiştirmek ama onu da beceremiyorsunuz.
Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz hafta içinde İngiltere Başbakan’ı Cameron, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda çok ağır sözler söyledi. Bunun yanında İngiltere de önümüzdeki günlerde AB’de kalıp kalmamak konusunda yapılacak halk oylaması tartışmaları taraflar arasında utanılacak şekilde Türkiye üzerinden yapıldığından, çıkar bununla ilgili iki laf eder Türkiye’yi savunurken, ülkenin de gündemini tayin edersiniz diye düşünmüştüm ama ne gezer, siz de aynen AKP’nin yaptığı gibi, bu konuya hiç değinmediniz.
Kemal Bey farkında mısınız, siz bu ülkenin ana muhalefet partisinin, yani iktidar alternatifi olan partinin genel başkanısınız.
Siz grup toplantılarında veya katıldığınız diğer toplantı ve programlarda Türkiye’nin tüm iç ve dış sorunları hakkında bir şeyler söylemek zorundasınız.
Cameron’a cevap vermek hiç aklınızdan geçmedi mi? Almanya ziyaretinizde Alman Sosyal Demokrat ve Yeşiller Partileri yetkilileri ile görüşürken “Sözde Ermeni Soykırım tasarısını” engellemek için bir şeyler söylemeyi hiç düşünmediniz mi?
Yoksa bu konuyu biliyordunuz da, tasarıyı verenler gibi düşündüğünüz için mi ses çıkartmadınız?
Siz farklı, yakın çevreniz farklı şeyler söylüyor; olmuyor Kemal Bey olmuyor, bu iş sizinle olmuyor.
Nitekim, büyük emeklerle partiye “kazandırdığınız” tescilli Cumhuriyet Halk Partisi düşmanı Mehmet Bekaroğlu’nun “Tarihi Dönüm Noktasında CHP” başlıklı, sizin bilginiz dışında yazıldığına kimseyi inandıramayacağınız, 6 oku, üniter yapıyı, laikliği inkar eden, HDP ağzıyla yazılmış din soslu bir rapor utanmadan bütün CHP milletvekillerine gönderilebiliyor.
Bu rapor milletvekillerine dağıtılırken, siz de Türk halkıyla alay edercesine Atatürkçülükten bahsediyorsunuz.
Lütfen Kurultay toplama polemiklerinden vazgeçerek, ne dediği belli olan, tutarlı, entelektüel derinliği olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin değerlerine inanan bir yeni genel başkanın yolunu açın.